Öküz altında buzağı aramak gibi  saplantısı olanları da düşünerek  bu yazıdan önce şöyle bir giriş yapmayı uygun gördük..

Trabzonspor’un mevcut başkanı Ertuğrul Doğan’ı   önce gençlik dönemimizin  yakın arkadaşlarından   Fırtına’nın askerlerinden Güngör Şahinkaya’nın yeğeni, sonra da   dostluğumuzun yanında İdmanyurdu’ndaki antrenörlük dönemlerimizde başkalığımızı da yapan  rahmetli Şükrü Köleoğlu’nun  damadı olarak biliriz..

Bunun dışında herhangi bir tanışıklığımız da yoktur.

Belki konumu gereği yazılarımızı okur ancak ,yolda görse tanıyacağını sanmıyorum..

Şimdi gelelim  konumuza ; Şampiyon takıma neredeyse hepsi gereksiz 14 transfer  yapıp kadro maliyetini 42 milyon Euro’ya çıkararak Trabzonspor’un zaten ödeyemeyeceği borcunu  iyice katlayanlar arısında, başkan  Ahmet Ağaoğlu  ve teknik direktör Abdullah Avcı yanında, dönemin asbaşkanı Ertuğrul Doğan’ın da payı vardı kuşkusuz..

Ancak, bence Doğan başkanlığa soyunarak elini taşın altına koymuştur.

Ve de şu ana kadar kulübe verdiği ya da bulduğu milyon Eurolarla sağladığı maddi katkının yanında Papara ile yapılan nedeyse mevcut borcun yarısını karşılayacak   miktardaki stat isim sponsorluğu anlaşması da bence şampiyonluk kadar  değerli ve önemli bir başarıdır.                                    

Zaman zaman aklıma gelmiyor değil..

Eğer Sayın Doğan başkanlığa aday olup değil elini tüm vücudunu bu çok büyük kayanın altına koymasaydı bu yükün altına girecek olan çıkar mıydı?

Bence Trabzonspor çoktan kayyuma ya da ne bileyim belediyeye filan kalmıştı.                                                                                                  

3 PUANLA BAŞLAMAK ÖNEMLİ

Maçtan sonra gazeteye gelmesi çok zaman aldığından faal çalışırken canlı olarak pek izleyemediğimiz Trabzonspor’u izin günümüze denk gelen Antalyaspor maçında İstanbul’dan gelen oğlum Özgür ve buradaki torunumuz Çınar ile ailece seyretme  fırsatı bulduk Papara Park’ta..

9’u eski,2 ‘si yeni transferden oluşan ilk 11 iyle bence ilk devre iyi bir performans ortaya koyan  Bordo-Mavililer, Denswil ’in attığının dışında Bakasetas ile bir iki  gol daha bulup galibiyeti garantiye  alabilirdi bu yarıda..

Ancak ikinci yarının özellikle on 20 dakikasında günün başarılı isimlerinden Abdülkadir’in açığa alınmasının da etkisiyle orta sahayı rakibe kaptıran Trabzonspor, zor anlar yaşadı ancak maçı gol yemeden tamamlayarak yeni sezona 3 puanla başlamışını bildi.                                                     

Karşılaşmanın kısa bir değerlendirmesini yaparsak ilk teşhisimiz şudur.

Trabzonspor’un direkt oynayabilecek en az 4 futbolcuya ihtiyacı vardır ancak  bunların  en zaruri  ve  de olmazsa olmaz olanları   sağ ileride açık tabir edilen, çabuk, süratli, top taşıyıp oyunu rakip kaleye taşıyacak , forvete servis yapacak,  gerekirse kendisi de gol  atabilecek  bir kanat oyuncusu ile  hava üstünlüğü ve  yıpratıcılığı da olan  golcü bir forvete kesinlikle ihtiyaç vardır.

Bek, orta saha ve stoper için de mevcutlardan iyi ve de fiyatı uygun isimler bulunursa transfer edilebilir ancak öncelik kanat ve santrafor olmalıdır.

GECİKMİŞ BİR TEŞEKKÜR

Günlerce, özellikle geceler boyu süren dayanılmaz sancılara biri özel 2 si devlet 3 hastane turu ve ambulansla gidilen Samsun’da görülen ozon tedavisi ile derman bulamayınca, son olarak soluğu  Medical Park Karadeniz Hastanesi’nde aldık.

Ve Trabzon’un, hatta Türkiye’nin gururu Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz’ın hünerli ellerinde geçirdiğimiz bir operasyonla da sağlığımıza kavuştuk.

Bu vesileyle sayın Türkyılmaz ve ekibine.

Eski dostumuz Genel Müdür Yardımcısı Turhan Saka’ya.

Yoğun bakım ve servis hastabakıcı, hemşire ve görevlilerine...

Olayın başından beri maddi, manevi yanımızda olan gazetemiz Taka kurmayları Zeki Sancak, Yusuf Turgut ve  Zihni Ağırman ile gazeteci arkadaşlara,

Bizzat hastaneye gelerek, ya da telefonla arayıp geçmiş olsun dileklerini  ileten tanıdık, arkadaş ,dost ve akrabalara..

Ve de olayı duyduktan itibaren ilgi ve alakasını esirgemeyen Faruk Abi’mize (Özak)  yürekten teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Sağ olsunlar, var olsunlar..