Trabzonlu, istisnalar hariç Karadeniz gibi hoyrat, yıldırım gibi gür, şimşek gibi öfkeli ve gelgeç, servi gibi şefkatlidir. Gözünü budaktan sakınmaz. Bir dağı sırtında taşır da bana mısın demez.
Babacandır, anaç ruhludur Trabzon insanı. Zülfikar dillidir ama karnından konuşmaz, lafı evelemeden gevelemeden mertçe söyler. İşte Trabzonspor Başkan Yardımcısı Taner Saral da bu niteliklere sahip bir insan. Bu zamana kadar sessizliğini koruyan Saral, Fenerbahçe-Pendikspor maçında yaşanan gelişmelerden sonra ilk kez açıklamalarda bulundu. Saral, memleket sevdalısı, mütevazı, dost canlısı bir insan. Portföyü geniş olan Saral gözünü budaktan esirgemeyerek, “Trabzonspor yıllardır hakemlerin verdiği yanlış ve kasıtlı kararlar yüzünden mağdur olmuş ve şampiyonlukları çalınmıştır” dedi. Saral, “Hakemleri baskı altına almayı adet edinerek şampiyonluğa ulaşanların, özellikle de bu sezon birçok maçında, şapkadan tavşan çıkartarak kazananların, utanmadan Trabzonspor maçında 'hakem hatası istemiyoruz' demesi aymazlıktır. Türkiye Futbol Federasyonu Trabzon’a atanacak hakemlere ve VAR'da oturacak arkadaşlara, hiçbir şekilde baskıya boyun eğmek zorunda olmadıklarını hatırlatsınlar” şeklinde açıklama yaptı. Trabzonspor’a batırılan en küçük bir kıymık onun yüreğini parçalar. Yeri geldi mi yumruğunu masaya vurur. Yeri geldi mi, darağacına gitmekten şeref duyar. Gönlünde iki can taşır. Onuru ve memleketi. Sırça köşklerde oturup ahkam kesmez. Nalına da vurur mıhına da. İşte Trabzon böyle insanları bağrında yaşatıp büyüttüğü sürece dimdik, sapasağlam kalır.
YEMEYE ALIŞKINLAR, AMAN DİKKAT
Daha önce bir Trabzonspor maçında sahaya giren bir taraftar tarafından dövülen hakem Volkan Bayarslan’ın şimdi de Trabzonspor-Fenerbahçe maçına verilmesi için algı oluşturması yapılıyor. Volkan Bayarslan yaşadığı çirkin olaydan sonra, Trabzonspor’un hangi maçını yönetmişse ince ince doğramaya kalkmıştır. Volkan Bayarslan’ın Trabzonspor maçlarına verilmemesi için yönetim bu konuda tavrını net bir şekilde ortaya koymalıdır. Ne kadar şaibeli unsurlar varsa ne hikmetse gelip Trabzonspor potasında eritilmeye çalışılıyor. Lanet olsun sizin futbolunuza da, adaletinize de, tarafsızlığınıza da..!!! Bir şey yapın da içinde şaibe olmasın.. Her hafta soru işaretleriyle dolu maçlar oynayan takım bu haftada geleneği bozmadı ve çok tartışılacak kararlar sonrasında galibiyet aldı ve maç sonunda (Organize şekilde) anında algı silahlarını doldurup etrafa saldırmaya başladılar, neymiş Trabzonspor maçında “Olası hakem hataları” vs. vs. Bırakın bu işleri, artık yeter. Türk futbolunu komik hallere düştü, olmadık işler çeviriyorsunuz ve sonunda yaptığınız bu tiyatrolu işlere normal insanlar gibi seviniyorsunuz. İlginç, çok acınası bir durum.. Eğer isterseniz (Hakemleri sizin atadığınızı tahmin etmek güç değil) maçın hakemi Trabzon’a hiç gelmesin, sizin kulübeden birileri çıkıp yönetsin maçı, ne dersiniz? Pendik maçını teknik ekipten birisi yönetseydi daha farklı ne olabilirdi..??? Trabzonspor yönetiminin ivedilikle bu sorumsuzca atamaya çok sert tepki göstermesi gerekir, adamlar sistemli bir şekilde gerektiğinde şampiyonluk çalmaya kadar gidebilirken bu haftaki hakem konusunda her şeyi yapacaklar, yapıyorlar. Yönetimin çok dikkatli olup, şimdiden önlemini alması lazım, yoksa geçmişte birçok maçta olduğu gibi hakem gelir, seni ince ince doğrar ve gider…
YILDIZLARIMIZLA FARKA KOŞTUK
Trabzonspor maçında Karagümrük erken bulduğu kafa golüyle öne geçti. Sonrasında biz çok iyi organize bir atak yaptık. Enis Bardhi’nin çektiği şut savunmadan sekerek ağlarla buluştu. Trabzonspor ilk yarının son dakikalarında Umut Güneş’le gol atma fırsatı yakaladı ama değerlendiremedi ve ilk yarının son düdüğü geldi. İkinci yarıda oyunun hakimi tamamen Trabzonspor oldu. Meunier’in harika ortasında Eren Elmalı gol fırsatını değerlendiremedi. Mendy’nin attığı uzun pasla Visca topla buluştu, içeri çevirdiği topa savunma oyuncusunun ters vuruşuyla Trabzonspor öne geçti. Trabzonspor’da Pepe caza sahası içinde rakibi çalımlayarak Trezeguet’ye bıraktı vurdu gol oldu ve farkı ikiye çıkardık. Trezeguet ceza sahasının içinde buluştuğu topu arka direkte olan Pepe’ye attı sonrasında Pepe topu boş kaleye bıraktı. Berat yaptığı önde baskı ile topu kaptı, ardından da pasını Umut Bozok’a verdi ,Trezeguet ile yaptığı paslaşma sonrası harika bir plase ile maç sonucunu belirledi. Tamamen hazır bir Pepe’nin bu ligde neler yapabileceğini de bu maçta görmüş olduk. Abdullah Avcı daha fazla şans verirse daha da iyi olabileceğini düşünüyorum. (EFE KAAN ÖZTÜRK)
HİÇBİRİNİZ MASUM DEĞİLSİNİZ
Deveye sormuşlar, "boynun neden eğri?" Deve de bu soruya: "Nerem doğru ki!?" demiş. İşte, Türk futbolu da aynen böyle... Neresinden tutsan elinde kalıyor! TFF'si, MHK'si, hakemleri, kulüp başkanları, yöneticileri, teknik adamları, uyanık bazı oyuncu menajerleri, fanatikler, takım renklerinden oluşan gözlükleriyle kalem oynatan gazeteciler vs... İşini düzgün yapanları tenzih ediyorum tabii ki... Hepsinin elinde birer nalıncı keseri, sürekli kendilerine yontuyorlar! "Rabbena hep bana" misali... Her şeyi, her zaman yalnızca kendileri için isterler. Yalnızca kendi çıkarını düşünürler... Çoğu, kendi menfaatlerine göre bir düzen kurmuştur! Aslında... Doğru tektir. Ama onların doğruları, kendi çıkarlarına göre daha doğrudur! Taa ki, haksızlıklar, dönen dolaplar, apaçık saldırılar, büyük suçlar ayyuka çıkıncaya kadar! REZİLLİĞİN BİNİ BİR PARA Koca koca adamlar, milyon avroluk ayaklar hakeme "sen buradan nasıl çıkacaksın" der… Futboldaki bu utanç tablosuna yönetenler sessiz kalır.. Rezilliğin bini bir para! Ancak işler sarpa sararsa... İşte o zaman herkes doğruluk timsali... Centilmenlik abidesi kesilir! Sezen Aksu'nun şarkısında dediği gibi, futbol camiası asla masum değildir. "Masum değiliz hiçbirimiz!" Öyle ya; Herkesin, değişik oranlarda kabahati var bu işlerde... Ama az ama çok!
