Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 şehrimizde 50 bin kişiye yakın insanımızın hayatını kaybettiği asrın felaketi depremin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılıp yapılmayacağı tartışmaları gündemin diğer maddesi oldu.
Ülkemiz hala sallanıyor.
Depremler sürüyor.
Çoğu artçı olmak üzere 10 bine yakın deprem yaşandı.
Hafta sonu bile iki vilayetimizde yeni depremler yaşandı, hala da sallanıyoruz.
Muhalefet partileri depremden ziyade seçimlerin yapılıp yapılmayacağı derdine düştü.
Muhalefet partileri, seçimlerin ertelenmemesi gerektiğini savunurken, iktidar partisi AK Parti ve MHP kanadı ise ülkenin büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını yineliyor ve acil yaraların sarılması gerektiği yönünde nefes almadan çalışıyor.
Muhalefet partileri gibi enkaz önünde fotoğraf çektirip geri dönmediler.
İktidar partisi bırakın seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceği yönündeki bir söyleminin olduğunu vatandaşa bir nefes aldırmanın mücadelesini veriyor günlerce.
Seçim ne yapılacağını ne de ertelenebileceğini söylemedi bile.
İki seçimin birleştirilmesi gibi bir düşünceyi de asla kapılmadı
Sessiz kaldı.
Ama her ne hikmetse muhalefet kendini yırtıyor illede seçim ille de seçim diyor.
Yaa arkadaş bir dur hala enkazın altında insanlarımız yatıyor,
Bi dur bi nefes al
Yani seçim olursa sanki bir şeyin değişeceğini zannediyorlar gibi.
Seçimi kazanacakmış gibi.
Ahhhh hayaller hayaller
Peki, seçim yapılıp veya yapılmamalı mı?
Bana sorarsanız seçimin yapılmasından yanayım.
Seçimin tek ertelenme sebebi savaş halidir ki çok şükür öyle bir sıkıntımız da yok.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim bölgelerini iki kez dolaşarak halkın içinde bulunduğu durumu görmek bütün imkânları seferber etme peşinde iken muhalefetin ille de seçim illede seçimde diretmesi belli ki onların derdi vatandaşın veya depremzedelerin derdiyle dertlenmek değil bir an önce Recep Tayyip Erdoğan’ı indirme hayali.
Rüya yani
Onlar öyle zannediyorlar ki yaşanan büyük felaketin peşinde yapılacak seçimlerde Erdoğan’ın gideceğini sanıyorlar.
Rüya, hayal işte bir şey diyemezsin ki
Bana göre tam tersine olacak
Ülke daha çok birbirine sarılıp kenetlendi, kenetleniyor
Millet görüyor ve değerlendirmesini de yapıyor.
Muhalefetin diretmesinden dolayı değil seçimin zamanında yapılacağıyla alakalı anayasal bir sorun yok.
En fazla 45 gün ertelenir ki çok bir etki sağlayacağını da zannetmiyorum.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın ABD’de basınına verdiği demeçte seçimlerin zamanında yapılacağı yönünde.
Yani 14 Mayıs’ta Allah daha büyük felaketler yaşanmadığı sürece seçim yapılacak.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da aynı şeyi söyledi.
Hiçbir sorun yok seçim yapılacak dedi
Depremzedeler şu anda ikame ettikleri yerlerde oyunu kullanabileceğini, aksi takdirde seçim listelerinin askı süresinde isteyenlerin itiraz edip istedikleri yerde oyunu kullanabileceğini ifade etti.
Yani Bakan Bozdağ da tartışmalara son verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim tartışmasına hiç girmedi bile.
O’nun derdi vatandaşının derdi çünkü.
Yüksek Seçim Kurulu’nun da seçimin ertelenmesi yönünde hiçbir sorunun olmadığını aksine zamanında yapılabileceğini gerektirecek tüm çalışmaların tamamlanabileceğini açıkladı.
Demek ki seçimin için hiçbir engel yok.
Seçim 14 Mayıs’ta nasipse yapılacak
O zaman muhalefet niye kendini yırtıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da seçimlerden 60 gün öncesine tekabül eden 10 Mart tarihinde seçim tarihini resmen açıklaması bekleniyor.
Bana kalsa Millet İttifakı’nın seçimin yapılıp yapılmamasıyla ilgili verdiği mücadeleyi ittifaklarının dağılmaması için verseler daha iyi olur.
Çünkü dağılıyorlar
Meral Akşener’in, Kılıçdaroğlu aleyhinde çıkışı Millet İttifakı’nın dağılacağını gösteriyor.
Muhtemelen seçimlere de Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu ve yanlarında bir adayla daha seçime girecekler.
Demem o ki seçim 14 Mayıs’ta seçim yapılacak.
Yüksek Seçim Kurulu hazır, Adalet Bakanlığı hazır, Cumhurbaşkanlığı hazır da, sanırım hazır olmayan muhalefet.
Bir an önce aralarındaki tartışmalara son verip seçime ve seçmene dönerlerse daha iyi olur.