Tarih demek cesaret demek.
Tarih demek samimiyet demek
Tarih demek güçlülük demek.
Örneği çok,
Yıl 1999’un Haziran ayı.
Trabzon büyük bir sel felaketi yaşadı.
O felakette Demirkırlar Sitesinde 2.katta Kuzey Haber Gazetesi’nde kalıyorum.
Odamın küçük bir penceresi var.
Şimşek çakıyor oda gündüz gibi aydınlanıyordu.
Yağmur hızlandı, normal bir gece olmayacağını kestirebiliyorum.
Matbaa kısmında gazeteyi bastık, baktım ve yattım.
Sabah kalktığımda o pencereden aşağıya bir bakayım dedim.
Gece sel olmuş, dere taşmış, Demirkırlar Sitesinin zemini tamamen su ile dolmuş.
Can havliyle makinemizi aldık ve çıktık. Yomra tarafından gelmek isteyenler gelememiş.
Birkaç yıl önce yapılan Değirmendere köprüsü yıkılmış.
Hemen yukarısındaki 200 yıllık tarihi köprü ayakta.
Sapasağlam ayakta kalmış.
Dedim ya güçlüdür
Tarihte üçkağıt yoktur.
Birde uzaktan bakalım!
Ürdünlü, İngiliz bir arkadaşıyla başkent Amman'ın Kavaysime bölgesinde gezerken İngiliz arkadaşı köprülere hayran oldu ve,
‘Ecdadınız gerçekten harika mühendislermiş’ dedi.
Ürdün'lü doktor;
‘Hayır bizim ecdadımız değil onları Türkler yaptı’
El Sahravi bölgesine varınca tarihî demir yollarını gördü ve şaşkın bir şekilde
‘Ecdadınız gerçekten çok büyük insanlarmış ki demir yolunun önemini görüp inşa etmişler’
Ürdün'lü doktor;
‘Hayır bizim ecdadımız değil onları Türkler yaptı’ der.
Yola devam etmişler, El Katrane Kalesine varınca, kale önünde durarak kente hayat veren su kanallarını ve su deposunu görünce ‘gerçekten ecdadınız müthiş zekâya sahiplermiş’ der.
Ürdün'lü doktor;
‘Hayır bizim ecdadımız değil onları Türkler yaptı’ cevabını verir.
İngiliz biraz susar ve derin bir nefes aldıktan sonra
‘Peki sizin ecdadınız ne yaptı’ diye sorar.
Ürdün'lü doktor der ki;
‘Sizin ecdadınızla işbirliği yaparak Türkleri bu bölgeden kovdu.’
Tarihteki gibi,
Çalmayacağız, Mazlumları koruyacağız.
Ecdadımıza layık olacağız.
Bunu yaparsak, depremlerden de,
Afetlerden de etkileniriz
Ama az etkileniriz.
Sarsılırız ama ayakta kalırız.