Herkesin merak ettiği konuydu. Sadece CHP, İYİ Parti üyeleri arasında değil AK Parti de merak içerisindeydi.
CHP-İYİ Parti İttifakı olacak mı olmayacak mı?
Millet İttifakı 31 Mart seçimleri için kurulacak mı kurulmayacak?
Hatırlanacağı üzere İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Eylül ayı içerisinde “81 il ve tüm seçim çevresinde seçime kendi adaylarıyla girme” kararını kamuoyuna duyurmuştu.
Ancak geçen süre zarfından bu kararında duracak mıydı?
Bir değişiklik olacak mıydı?
Zira zaman zaman herkesi şaşırtan davranışlar sergilemişti.
Zaman içerisinde Meral Akşener’in karar değiştirdiğine gittiği, ayakları üzerinde sağlam basamadığına şahit olunmuş tekme attığı altılı masaya daha sonra geri döndüğü hepimizin malumudur.
Meral hanımının tutarsızlık olarak nitelendirilen bu kararına istinaden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçen hafta ziyaret edip başta Ankara ve İstanbul olmak üzere 2024 yerel seçimleri için “işbirliği” önerisi götürdüğü Meral Akşener, bu öneriyi daha önce “seçimlere kendi adaylarıyla tek başına girme kararı” alan GİK’in onayına sunmuştu.
Topu GİK’e attı.
CHP’nin getirdiği bu öneriyi görüşmek üzere toplanan İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nda yapılan gizli oylamada, 14’e karşı 35 oyla CHP’nin seçim işbirliği önerisi reddedildi.
Peki, bu durum CHP kanadında nasıl karşılandı.
Aslında hayal kırıklığı yaratmadı değil.
Özellikle İstanbul ve Ankara seçimleri için son derece önemli olan ittifakın kurulmaması CHP’de moral bozukluğuna sebep olduysa da Özgür Özel’in daha önce B planlarının da olduğunu ifade etmiş, ille de ittifaka bağlı olmadıklarını açıklamıştı.
2019 seçimlerinde olduğu gibi HEDEP ile resmi olmayan görüşmelerine devam edecek, desteğini isteyeceği B palından biridir.
Özellikle de İstanbul için.
Gerek 2019 yerel seçimlerde ve gerekse 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile ittifak kuran İYİ Parti’nin böyle bir karar almasındaki etken neydi?
Parti içerisinde tutarlı bir politikanın uygulanamamasından elbet.
Bir gün başka bir gün başka değil artık
Kulislere yansıyan bilgilere göre, İYİ Parti’nin seçim işbirliği talebini geri çevirmesinde yeniden manevranın yapılması, karar değişikliğinin seçmene anlatılamayacağı endişesi de etkili oldu.
Aksi durum İYİ Parti’yi cezalandırırdı zaten.
Doğru bir karar verdiler.
Çünkü bunu seçmene anlatamazsınız?
İyi Parti, hiçbir partiye koltuk değneği olamayacağı misyonu ve vizyonuyla kurulmuş bir partidir.
Şayet Meral hanım Mart seçimlerinde yine CHP ile ittifak edip İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirleri hediye etmiş olsaydı o zaman hesabını veremezdi.
Ne seçmene ne de partinin önderlerine
Böyle bir durumun yaşanması halinde ilk kongrede Meral Akşener ismi tartışılır olurdu. Belki de olağanüstü kongre için imza toplanmaya başlanırdı bile.
İyi Parti’nin CHP ile ittifak kurmaması Meral Akşener’i de bu durumdan kurtarmış oldu.
Yani kendi koltuğunu da sağlamlaştırmış.
Zaten belli aralıklarla istifaların yaşandığı partide seçim öncesi ve sonrası devam edeceği ve İYİ Parti seçime en zayıf durumda iken gireceği bir gerçekti.
CHP’nin teklifinin reddedilmesi İYİ Parti içerisinde yaşanabilecek muhtemel ayrışmanın ve karşıt görüşlerin de önüne geçilmiş oldu.
İYİ Parti kendi yağıyla kavrulacak.
Özgül ağırlığını görecek.
Olması gereken de buydu zaten.
Şüphesiz, İYİ Parti’nin halen CHP’de olan ve işbirliğinin kritik önem taşıdığı İstanbul ve Ankara dahil tüm seçim çevrelerinde, kendi adaylarıyla yarışacak olması yerel seçimlere de ittifakla girmeye hazırlanan AKP-MHP bloğunun elini de rahatlatmış oldu.