Trabzonspor’un Kasımpaşa karşısında kazanma duyarlılığına sahip olması için ikinci yarıyı beklemesi gerekti. İlk yarıda al gülüm ver gülüm gibi oynayan bir takım sahada vardı. Sadece Visca’nın bir şutu üst direkte patlamasının dışında bir pozisyon göremedik.

Bir takım, savunma savruk, orta alan slov ağırlıklı, geri dönüşler de kağnı gibi.

Adana Demirspor maçında üç gol atan Cham’ı izlerken yaptığı her hamlede kaybedilen bir şeyler olduğunu görmek kadar, Lundstram desen kendine belirlediği kısa mesafedeki alanlar dışında başka bir katkısını göremedik.

Ya Draguş denen bir futbolcu var. Geldiği günden beri Trabzonspor’a adapta olamayan Romanyalı yıldız hala daha yerinde saymaya devam ediyor.

Ne oynadığını bile kendisi bilmiyor. Hala daha biz bu oyuncudan medet umuyorsak vay Trabzonspor’un haline.

Bu sezon Trabzonspor forması altında 8 gol atan Banza üzülerek söylüyorum ki bu oyuncu Onauchu kadar iyi santrafor değil.

Trabzonspor takımının aradığı tipte bir santrafor değil.

Kasımpaşa karşısında yüzde yüz dört net pozisyonu harcayan Banza efendi sadece penaltılarla gol veya goller atılmıyor.

Şampiyon takımın kadrosunun omurgasını bozmak ve gereksiz transferlere milyon dolarlar harcamak, bazı maçlarda açığa vursa da gerçekler sorgudan muaf olur.

Trabzonspor’a maçı kazandıran adamın Nwakaeame olduğunu söylersek, meselenin hangi boyutlarda olduğunu söylemeye gerek kalmaz.

İkinci yarıda bambaşka bir Trabzonspor sahada izledik.

Şenol hoca iki değişiklik yaparak Bordo-Mavili takımı hem Nwakaeme hem de Enis Destan ateşledi.

Bu iki oyuncunun mücadelesi takım arkadaşlarını ateşledi.

1-0’dan dönüş yapan Trabzonspor uzatmalarda yediği golle adeta yıkıldı.

Trabzonspor’un üzerindeki karabulutlar devam etti.