Siz hiç belediye otobüsüne binip şehirlerarası yolculuk yapmış hissi ile evinize gittiniz mi?

Ayaklarınız tutulmuş, havasız kalmış son derece bitkin bir halde!

Eğer bunu tecrübe etmek isterseniz size bir tavsiyem olacak!

Trabzon  sahil perondan kalkan 476 nolu otobüse binin  ve son durakta inin.

Of - Trabzon seferini yapan  Büyükşehir Belediyesi otobüsünden  bahsediyorum.

Diğer ulaşım hizmeti veren belediye otobüslerinden farkı ise ilk durakta binenlerin  son durakta indiğinde aynı insan olmadığı!

O kadar yorucu!

Mesafe 63 kilometre. Seyahat bazen bir saat 45 dakika, çoğu zaman ise iki saat sürüyor. İki saati de geçtiği de oluyor…

Neden mi?

Çünkü 476  hat numaralı otobüs, sahil perondan kalktığından itibaren yolcu varsa her durakta duruyor. Durmak zorunda!

Moloz’dan , Çömlekçi’den, Değirmendere’den, yolcu alıyor. Yomra, Arsin, Araklı’ya gidecek tüm yolcuları  birer, ikişer topluyor.

Of durağına gidene kadar kaç durakta duruyor dersiniz?

Sıkı durun söylüyorum!

Tam 141 durakta!

İnecek ve binecek yolcu varsa bu duraklar teker teker ziyaret ediliyor.

Bu nedenle otobüse tanınan iki saatlik süre de bazen yetmiyor!

Eğer Of yolcusu iseniz başta da söz ettiğim gibi, otobüsten indiğinizde uzun yolculuk yapmış gibi eziyet çekiyorsunuz.

Bir de ayakta kaldıysanız yandı gülüm keten helva!

Yolcular yorgun ve gergin…

Şoför hem araç kullanıyor; hem kart  basanları kontrol ediyor, hem de yolculara cevap vermeye çalışıyor !  Haliyle o da yorgun…

Şikayetler edilmiş, imzalar toplanmış…

Değişen bir şey olmamış…

Her ilçenin otobüs seferi var bu arada. Buna rağmen 476 nolu otobüs, yolcular  tarafından, ‘köye çıkabilen tek araç’ muamelesi görüyor…

Tüm yolcular Of otobüsünde, Of  yolcusu canından bezmiş halde!

Hele önümüz yaz. Sıcak ve kalabalık, yolculuğu iyice katlanılmaz hale sokacak.

Toplu taşıma, ulaşım ciddi iş, sadece rahat yolculuk değil, şoför açısından da önemli, dingin seyretmek.  Olası kazaların önü bu şekilde alınabilir.

Akçaabat’taki kazayı düşünün!..

Çözüm mü? Çözüm ilgili yetkililerde.

 Zor olmasa gerek!

Bekliyoruz!