Tövbe; İşlenilen günahlardan dolayı vicdanın sızlaması ve bir daha geri dönülmemesi amaçlı tövbe edilmesi, İnsanlar melekler gibi değildir. Melekler nurdan yaratılmış ve günah işlemezler.

Hangi görev için yaratılmışlarsa onu yaparlar. İsyan gibi bir durumları yoktur. İnsani özellikleri yoktur. Yemezler içmezler uyumazlar ve cinsel ilişkide bulunmazlar. İnsanoğlu öyle değil.


İnsanoğlu yer içer uyur ve cinsel ilişkide bulunma ihtiyacıyla yaratılmıştır. Nefsi vardır. Nefsin yaratılması her daim kötülüğü emreder. Ayette Rabbimiz şöyle buyurmaktadır;" Muhakkak ki nefis kötülüğü ve çirkinliği emreder." Ayette Allah azze ve celle nefisin kötülüğü emrettiğini ondan dolayı nefise karşı dikkatli olunması lazım geldiğini hatırlatmaktadır. Nefisinde bizlerin üzerinde hakkı vardır. Nefsi hepten de öldürmek yoktur. Helalinden nefsi tatmin edilmesi lazım gelmekte. Bundan dolayı helalinden yiyip içmeli ve helalinden  evlilikle cinsel ihtiyacını gidermesi lazım gelmekte. O yüzden Peygamberimiz güzel sözlerinden birinde şöyle buyurmaktadır;" Evlenin .Evlendiğinizde dininizin yarısını kurtarmış olursunuz."


Tövbe ölünceye kadar yapılabilir. Fakat İman öyle değildir. Allah azze ve celle ölüm halinde imanı kabul etmediğini Firavun ile MUsa (A.S.) kıssasında haber vermektedir. Firavun ölüm halinde iman ettide Allah azze ve celle imanını kabul etmediğini haber vermektedir. Ondan dolayı imanı erken dönemlerde yapmamız ahirette rahat etmek için çok gereklidir. 


Tövbe ise ölüm vaktine kadar olabilir. Fakat burada ki sıkıntı ölümün ne zaman geleceği belli değil ki o zamana kadar geciktirilebilsin. ONdan dolayı kişi nefsine zulmettiğinde hemen tövbe etmesi Allah katında tövbesinin kabul görmesi için geçerli bir adım olsun. Fakat günümüzde şöyle bir durum var. Günümüzde insanların günah işlememe yaşını ilerleyen yaşlara bırakmaktalar. Yani elden ayaktan kesildikleri yaşlara bırakmaktadır. Burada ki sıkıntı ilerleyen yaşlarda tövbe edilmesi durumunda kişi günahları terk etmiyor. Günahlar kişiyi terk ediyor. Bundan dolayı ilerleyen yaşlara günahların terki bırakıldığında Allah azze ve celle katında kabul görecek bir tövbe olmuyor. Çünkü günahlar kişiyi terk ediyor.


Tövbe de Allah muhafaza kişi günah işlediğinde hemen tövbe kapısına girmek gerekiyor. Günah işlendiğinde tövbeyi geciktirmek doğru bir adım değildir. Çünkü ölüm her an yanımızda dolaşmakta. Bakınız Hz. Ebubekir(A.S.) ölüm hakkında ne buyurmaktadır; " Sizleri koşarak takip eden ölüme hazırlık yapın." Görüyorsunuz değil mi ölüm bizleri koşarak takip ettiğinden Allah muhafaza nefsimize zulm ettiğimizde günah işlediğimizde tövbeyi yarına bırakılmaması akıllı bir hareket olacaktır.


Burada esas olan Müslümanın hiç günah işlememesidir. BU mümkün müdür?! Mümkündür. Her devirde temiz kalabilenler vardır. Bakınız İslam öncesi Arap toplumunda ahlaksızlığın zirve yaptığı günlerde kendilerine Hanif denilen insanlar vardı. Bu insanlar o bozuk toplumda yani zina kumar içki faiz gibi toplumsal hastalıkların zirve yaptığı toplumda bu insanlar temiz kalıp günahlardan uzak kalabilmişlerdir. 
Buradan anladığımız her devirde temiz kalabilenler hangi toplum olursa olsun vardır.
Tövbeyi yarına bırakma...