Günceli konuşurken ideali kaçırıyoruz bazen. Oysa Trabzonspor, Türk futbolunun köklü kulüplerinden birisi olmasına rağmen, özelikle Avrupa sahnesindeki başarılarının sınırlı kalması nedeniyle sorunlar yaşıyor…

Yönetenler arada sırada, buna yönelik mesajlar verse de ne kadarıyla bu yönde bir yapılanmaya sahip olunduğu tartışılır…

O geldi, bu gitti” derken asıl sorulması gereken soru; “Trabzonspor Avrupai anlamda nasıl organize olmalı, nasıl bir yol izlemeli?

Gelin cevapları birlikte arayalım…

Öncelikle, Trabzonspor'un başarılı olması için güçlü ve yetenekli bir yönetim ekibine ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekiyor.

Futbol bilgisine sahip, kulübün değerlerine sadık, stratejik düşünen insanlar bu ekibin temel taşları olmalıdır. Yöneticilerin aynı zamanda mali konuları da iyi yönetebilecek ve sürdürülebilir bir yapı oluşturabilecek yetenekleri taşımaları şart.

*      *      *

Kim ne derse desin Avrupa'nın önde gelen kulüpleri, başarılarını genç yeteneklerin gelişimine ve altyapıya verdikleri öneme borçlular.

Daha dün, dünya devi Real Madrid, milyonlarca Euro vererek Türkiye’deki olağanüstü bir yeteneği renklerine bağladı ve bunu son dönemin en gözde transferi olarak futbol kamuoyuna sundu..

Haksız da sayılmazlar…

Eğer ailesi engel olmazsa Arda Güler büyük dünya yıldızı olmaya aday bir Türk futbolcusu… Ama dikkat edelim; “henüz aday”…

Konumuza dönersek…

Trabzonspor da bu doğrultuda altyapıya yatırım yapmalı, genç yetenekleri keşfedip profesyonel seviyeye taşıyacak bir yapı oluşturmalıdır. Aslında Türkiye’de buna en uygun kulüp olmasına ve defalarca ispatlamasına rağmen halen aynı meseleyi tartışıyor olmak ve çare aramak zul sayılmalı ya neyse…

Erken yaşta fırsatlar sunularak yetenekli genç oyuncular yetiştirilmeli ve geleceğin yıldızları şekillendirilmelidir.

*      *      *

Başarılı takımların arkasında sadece yetenekli oyuncular değil, iyi bir teknik ve taktiksel planlama da vardır.

Trabzonspor, teknik direktör ve ekibinin liderliğinde sağlam bir oyun planı ve taktiksel yaklaşım geliştirmelidir. Oyuncular, belirli bir futbol felsefesi etrafında eğitilmeli ve takımın hedeflerini gerçekleştirecek şekilde oynamalı, oynatılmalıdır.

*      *      *

Sağlıklı yapılanmanın bir başka, belki de en önemli unsuru yeterli finansal kaynaklara sahip olmaktır.

Mali açıdan sürdürülebilir bir yapı oluşturulmalı, gelir kaynakları çeşitlendirilmeli ve sponsorluk anlaşmaları, reklam gelirleri gibi ticari fırsatlar değerlendirilmelidir.

Bugünün ekonomik koşullarında bu ihtiyaç ne derece başarılabilir tartışılır olsa da tartışılmayacak olan mali disiplin ve harcama politikalarına titizlikle uyulmasıdır.

Ya transfer politikası?

Bordo Mavili kulüp, doğru bir transfer stratejisi belirlemeli, genç yeteneklerin yanı sıra deneyimli ve kaliteli oyuncuları da kadrosuna katmalıdır. Transferler, kulübün oyun planına uyum sağlayacak şekilde yapılmalı ve uzun vadeli başarıyı hedeflemelidir.

*      *      *

Avrupa'da başarılı kulüplerin fiziksel ve zihinsel sağlığa verdiği önemi de göz ardı etmemek gerekiyor. Modern bir altyapı tesisi ve sağlık merkeziyle oyuncuların hem fiziksel kapasiteleri artırılmalı hem sakatlık riskleri en aza indirgenerek, performansları yükseltilmelidir.

Uluslararası işbirlikleri ve iletişim ağı da Avrupai yapılanmaya katkı sağlayacaktır. Diğer Avrupa kulüpleriyle kurulacak iletişim, genç oyunculara yurtdışı deneyimleri sunacak seviyede de geliştirilmelidir.

Futbolu sadece Trabzon’dan ibaret saymak, burasını dünyanın merkezi olarak görmek, bu kentte yapılan en hayati yanlışların başında gelmektedir.

Evet Trabzon futbol kentidir…

İnsanı bu konuda yeteneklidir, bilgilidir ama onun dışında da bu oyunun oynandığı koca bir dünya vardır…

Elbette medya ve taraftarlarla iyi iletişim kurularak kulübün marka değeri artırılmalıdır.

Sonuç olarak, Trabzonspor'un Avrupai arenada başarı elde etmesi, dahası modern anlamda yapılanmış sayılması için yukarıda bahsedilen faktörlere odaklanması gerekiyor.

Profesyonel anlayışta planlamacı bir yönetim, nitelikli iş gücü, güçlü altyapı, iyi bir teknik planlama, yeterli finansal kaynaklar, doğru transfer politikası, modern altyapı ve sağlık merkezi, uluslararası işbirlikleri ve iyi iletişim bu yolculukta önemli adımları oluşturacaktır.

Kısacası Trabzonspor, kendi özgün kimliğini koruyarak Avrupa futbolunda da söz sahibi olabilir.

Yeter ki buna niyet edilsin ve gayret gösterilsin.