Rapid Wien mağlubiyetleri, sadece turun kaybedilmesi değil, aynı zamanda oyun anlayışı ve Abdullah Avcı'nın tercihleri üzerinden de derin bir sorgulamayı beraberinde getirdi. Avcı, kariyerinin büyük bölümünde sistem ve disipline dayalı futbolu savunan bir teknik direktör olarak bilinir. Ancak, son yıllarda bu anlayışın sahada yeterince karşılık bulmadığını görmekteyiz.

Sistemsel Sorunlar ve Eleştiriler

Avcı'nın savunma temelli oyun planı, Rapid Wien karşısında belirgin zayıflıklar gösterdi. Savunma hattının geriye yaslanması, orta sahada yaratıcı oyuncu eksikliği ve hücum organizasyonlarındaki kısırlık, Trabzonspor'un etkili bir oyun ortaya koyamamasına neden oldu. Rakip ceza sahasına etkili girişler yapılamadı, kenar ataklarında çeşitlilik sağlanamadı ve merkezde kilidi açacak oyuncuların eksikliği hissedildi. Bu noktada, Avcı'nın tercihleri eleştirilerin odağı haline geldi.

Çok sayıda transfere rağmen, oyun formatının hala oturmamış olması teknik direktörün felsefesine yönelik soru işaretlerini artırıyor. Kolektif bir oyun planı eksikliği, bariz bir şekilde kendini gösteriyor.

 

Transferler ve Uyumsuzluk

Yeni transferler henüz takıma tam anlamıyla uyum sağlayamadı ve Abdullah Avcı'nın oyun anlayışıyla bütünleşemediler. Hücum hattındaki sorunlar, bu uyumsuzluğu açıkça ortaya koyuyor. Orta saha yapılanması, beklenen dinamizmi ve oyunu yönlendirme becerisini sahaya yansıtamıyor. Bu da Trabzonspor'un temposunu belirleyemeyen bir takım görüntüsü çizmesine neden oluyor.

Avcı’nın oyun sistemi güçlü bir savunmaya dayalı olabilir, ancak modern futbol, sadece savunma değil, aynı zamanda hızlı ve yaratıcı hücum çözümleri de gerektiriyor.

 

Oyun Formatının Oturmaması

Avcı'nın oyun anlayışının sahada istikrar kazanamaması, sadece oyunculara değil, aynı zamanda teknik ekibe de sorumluluk yüklüyor. Oyun içerisinde belirli anlarda gösterilen performans, maçın diğer bölümlerinde büyük ölçüde kayboluyor. Viyana’da ilk yarıda kısmen disiplinli bir görüntü sergileyen Trabzonspor, ikinci yarıda oyundan düştü ve rakibe teslim oldu. Fiziksel sorunların da etkili olduğu açık. Topa sahip olunduğunda yaşanan sıkıntılar ve hücum geçişlerindeki eksiklikler, Abdullah Avcı'nın oyun planını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Takım, topa sahip olduğunda ne yapacağını bilmeyen bir görüntü sergiliyor; top kayıpları ve yanlış pas tercihleriyle oyunun temposunu kaybediyor.

 

Eleştiriler ve Gelecek

Abdullah Avcı, Avrupa sahnesinde alınan bu sonuçların ardından ciddi eleştirilerle karşı karşıya kalacak. Taraftar, başarıya alışmış bir takım görmek istiyor, ancak beklenen sonuçlar gelmeyince hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor. Önümüzdeki süreçte hem oyun sisteminde hem de oyuncu tercihlerinde radikal değişiklikler yapılması gerekiyor. Modern futbolun gerektirdiği hızlı hücum geçişleri, yaratıcı orta saha organizasyonları ve etkili set hücumları Trabzonspor'da eksik durumda. Trabzonspor, sadece savunma disipliniyle değil, hücumda da agresif ve yaratıcı olmalı. Abdullah Avcı’nın oyunu tutma ve kontrollü oynama stratejisi, zaman zaman işe yarasa da, özellikle Avrupa futbolunun dinamiklerinde yetersiz kalıyor.

 

Aynı Özellikli Stoper ve Orta Sahalar

Savunma disiplini konusunda da ciddi eksikler var. Örneğin, Abdullah Avcı, Viyana’da hem stoper hem de orta saha özelliklerine sahip dört oyuncuyu aynı anda sahaya sürdü. Mandy, Denswill, Okay ve Lundstram, bir plan dahilinde oyunu kurmaya çalıştılar. Orta sahadaki oyuncular dönüşümlü olarak geri gelerek savunmayı üçledi, bekler içeri kat ederek ikinci bölgedeki sayıyı arttırdı. Kağıt üzerinde bu plan etkili gibi görünse de, savunma görevlerinde ciddi aksaklıklar yaşandı. Sayısal üstünlüğe rağmen, bahsettiğimiz oyuncular ne adam ne de alan savunmasını etkili bir şekilde yapabiliyor. Geride sadece Uğurcan Çakır direnç gösterebildi, ancak onun çabası da bir yere kadar yetti. Bu nedenle sistemdeki arızalar kendini gösterdi. Oyun formatının beklenen seviyeye ulaşamaması, öncelikle teknik heyeti, ardından yönetimi sorgulatıyor. Abdullah Avcı’nın, takımın hücum gücünü artıracak ve saha içi organizasyonunu geliştirecek çözümler üretmesi şart. Aksi takdirde, Trabzonspor gelecekte de benzer hayal kırıklıkları yaşamaya devam edecek. Bizden söylemesi...