Bazı isimler vardır, sadece bir sanatçı olarak değil, bir kültürün sesi, bir coğrafyanın ruhu olarak anılır. Volkan Konak da öyleydi. O, Karadeniz’in hırçın dalgalarına, sisler içindeki yaylalarına, yılların yorgunluğunu omuzlarında taşıyan insanlarına şarkılarıyla can veren bir ozandı. Bugün, bu toprakların yetiştirdiği en özel isimlerden birine, Kuzeyin Oğlu’na veda ediyoruz.

KARADENİZ’İN SESİ

Trabzon Maçka’nın yemyeşil köylerinden çıkıp milyonların gönlüne taht kuran bir adamdı Volkan Konak. O, Karadeniz müziğini ulusal ve hatta evrensel bir noktaya taşıyan en önemli sanatçılardan biriydi.  Bir şair gibi yazdı, bir ozan gibi söyledi.

ÇERNOBİL’İ DE SANATINA EKLEDİ

Onun şarkılarıyla Karadeniz’in hırçın dalgaları gözümüzün önüne gelir, sisler arasından bir yayla türküsü yükselirdi. Ama Volkan Konak sadece bir şarkıcı değildi. O, Karadeniz’in adaletsizliklere baş kaldıran çocuğuydu. Çernobil felaketi sonrası bölgesindeki kanser vakalarına dikkat çeken, bu uğurda mücadele veren bir aktivistti. O, müziğini sadece eğlendirmek için değil, bir dert anlatmak, bir isyan yükseltmek için yapan gerçek bir sanatçıydı.

CERRAPPAŞA…

“Cerrahpaşa” dediğinde, babasının ardından duyduğu özlemi hepimiz hissettik. “Gelirken Karadeniz’i getir” dediğinde, içimizde memleket hasreti kabardı. “Mimoza Çiçeğim” ile sevdayı yeniden hatırladık. Ve bugün, o şarkıların sahibi gitti. Ama ardında, her dinlediğimizde onu yaşatacak bir miras bıraktı.

BİR DAHAKİ SENEYE YOLCU DA GELİR…

Bir şarkısında “Bi dahaki seneye yolcu da gelir, geçmem öyle, gitti işte…” diyordu. İşte şimdi o yolculuğa çıktı Volkan Konak. Ama biz, her Karadeniz ezgisinde onu hatırlayacağız, her maviye baktığımızda onun sesini duyacağız.

Güle güle Kuzeyin Oğlu, yolun ışık olsun…