Geçtiğimiz sezon çıkmasıyla kaybolması bir olan hamsiye hasret kaldığımızdan, bu sezon işi baştan sıkı tutalım dedik.

Yok İstanbul’muş,Marmara’ymış aldırmadan,

İncesine, irisine  takılmadan

Bir gün  buğulama, ertesi gün tava..

Geliyor insana acayip bir hava..

Yani  ortala Onuachu’ya, çıksın kafaya..

Diyelim ve gelelim Trabzonspor’un eski teknik direktörü Abdullah Avcı yönetiminde çıktığı Alanyaspor maçına…

Futbolun yazılı olmayan kurallarındandır..

Teknik adam değişiklikleri takımları canlandırır.

Pendikspor, İstanbulspor hatta Samsunspor’da böyle oldu.

Ama bizde fark eden pek bişe olmadı.

Oyuncularımız sanki  ‘ Hiç gitmemiştim ki ‘diyen hocamızı haklı çıkarmak için epey çaba sarf etti.

Çünkü çok şey ‘Aynı hamam aynı tas’tı..

Beklediğimiz canlılığı, isteği özellikle de Onuachu’ya atılacak yan topları bekledik durduk..

Dahası topu Alanya oynadı, golü de onlar attı ama, kazanan biz olduk..

Elbette  bir lig  maçında  önemli olan 3 puandır..

Kritik bir dönemde bu başarılmıştır ve eksiklerin de dönmesiyle Trabzonspor daha iyi olacaktır.

Bence Galatasaray ile Fenerbahçe’nin biraz uzaktan da olsa peşine mutlaka takılacaktır.

***

Sayın Hocamız ‘ Bu sezon kazanma alışkanlığı kazanıp yukarıyı zorlayacağız, gelecek sezonun da planlamasını yapacağız’ diyor ya.

Doğru söze  denmez bişe,

Biz de  birkaç sözle katkı yapalım bu işe..

Mendy tamam, hatta yanında Berat’ta geri vitesini daha az kullansa idare eder, olmasa Kurbelis var  diyelim de, lakin bunların önünde takımı yönetip yönlendirecek, artık virtüöz mü dersiniz, beyin mi böyle birine  şiddetle  ihtiyaç var. 

Ayrıca Visca’nın eski formunu henüz bulamamasından,

Nwakaeme’nin ayrılmasından,

Trezeguet’in sürekli sakat oluşundan, olmadığı zaman da ne yapacağının belirsizliğinden.

Orsic’in talihsiz sakatlığından.

Teklic’in bekleneni verememesinden..

Mehmet Can’ın ilk bir iki maçı hariç iki bekinin de bu yönde derde derman olamayışından..

Trabzonspor uzun süredir kanatsız oynuyor.

Bu yüzden rüzgarsız havadaki uçurtma gibi, şöyle süzülüp yükselemiyor!

Maxi Gomez  ve Umut Bozok  ile bu pek fark etmiyordu ama, Onuachu gibi tayyareye kafa atacak birini bulmuşken bu  kanatsızlık  hiç uygun düşmüyor.

Aslında  bu kanatlar iyi çalışsa  özellikle iç sahada  ‘Nasıl oynasak’ diye kafa yormaya da fazla gerek yoktur.

 ‘Allah’ını seven topu Onuachu’ya atsın’ taktiği bile iş görür..

Temel kül yutmaz!

Hamsi ile başladık bir balık fıkrasıyla bitirelim.

Balıkçı feryat-ı figan bağırıyor;  Çelik gibi bunlar çelik , sabah Faroz’da yakalandı’

Tezgaha yanaşıp balığın bayat olduğunu gören Temel eğilip solungacını açıp bir şeyler söyler gibi yapmış sonra da kulağını ağzına dayayıp balıkçıya dönmüş.

‘Ne tazesi ya, bayat bunlar’ demiş ve  aralarında şöyle bir diyalog geçmiş.

-Ne anladın, balıkla mı konuştun.

-Konuştum tabi

-Ne dedin ona

-Dedim ki dün Faroz’da yüzerken yüzüğümü kaybettim onu göndün mü?_

-O ne dedi sana?

-Dedi ki,  ben denizden çıkalı bir hafta oldu ne biliyim senin yüzüğünü!

Karadeniz’de yer sorun değil, !(H.H’den alıntı)