Adaletin bu mu dünya Ne yar verdin ne mal, dünya Kötülerinsin sen dünya İyileri öldüren dünya

Söz ve müzik Ali Ercan’a ait…

Gülden Karaböcek ve Selda Bağcan’la tüm ülke duydu.

80’ler, 90’lar ve 2000’lere damgasını vurdu.

Öyle bir türkü ki ne zaman çalarsan çal, her döneme uyar.

Aradan yarım asrı aşkın bir süre geçmesine rağmen hâlâ etkisini sürdürüyor.

Haksızlık ve hukuksuzluğa gönderme mi yapacaksın?

Söyleyip dinleyip içini mi rahatlatacaksın?

Adaletin bu mu dünya” tam size göre.

***

Ortaya sorulan bir soru olmasına rağmen ortada bir muhatap yok.

Kendi kendimize konuşmanın ilk cümlesi…

Cevapsız soruların önde gideni, şifresi…
Sahipsizliği, yalnızlığı anlatır.
Sitemle karışık isyanı da...
Hiç kimseden, hiçbir makamdan mevkiden imdadımıza yetişen çıkmayınca...
Fısıltı halinde dökülür dilimizden...
Çoğunlukla sessiz sessiz ağlarız ve ne yazık ki ağladığımızla kalırız.
"Adaletin bu mu dünya?"
***
"Dünya" derken neyi kastettiğimiz biraz karışıktır.
Onca alacağımıza karşılık borçluyuz ve büküktür boynumuz.
Derdimizi kime anlatabiliriz ki?
"Marko Paşa'ya!?"
Sultan Abdülaziz'in ünlü doktoru...
II. Abdulhamit döneminde de "Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane"nin (Tıp Fakültesi) başında iken...
Sorulan sorulara "yuvarlak" cevaplar vermesiyle ün yapmış.
İşte, "derdini Marko Paşa'ya anlat" sözü de tıbbıyenin duvarlarını aşarak İstanbul'a, oradan da tüm Osmanlı coğrafyasına yayılmış.
Beyhude yere konuş konuş, anlatmaya çalış...
Dinleyen kim?

Dinlese bile anlayan!
Çözüm üreten!..
***
"Hukukun Üstünlüğü 2023 Endeksi"...
142 ülke üzerinde yapılan çalışmada yerimiz hiç de iç açıcı değil.
Adalette 119. sıradayız.
Nijer, Sierra Leone, Guatemela, Madagaskar, Angola ve Kolombiya'dan sonra yer vermişler bize.

Bu endeksten yola çıkarak ‘Batı’ya olmadık sözler söyleyebiliriz.
Sanki siz çok adilsiniz” diyebiliriz.

Adaletiniz batsın”…

Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Myanmar’da, Yemen’de…
Özellikle de Gazze'de gördük.
Aslında göremedik.
***
Adalet, “herkesin ihtiyacı olanı alması” demek...

Eğitimi, sağlığı, beslenmeyi, barınmayı, ulaşımı, eğlenceyi...

... de nasıl?

Salonlara “Adalet mülkün temelidir” yazmakla...

Zulüm ile abat olanın sonu berbat olur” demekle olmuyor bu işler.

Kuvvete dayanmayan adaletin güçsüz, adalete dayanmayan kuvvetin acımasız olduğunu hemen her dönem yaşayarak öğreniyoruz.

***

Dünya üzerinde onca adaletsizlik yaşanırken...
Kan ve gözyaşı naklen dökülürken…
Haksızlık ve hukuksuzlukla solgunlaşır benzin…

Geç de olsa bu dünyanın “kötülerin dünyası” olduğunu…

İyileri öldürdüğünü anlarsın.
Sessiz bir çığlığa dönüşürken...
Beyhudedir tüm yalvarışların ve derdinle baş başa kalırsın.

İşte o an çocukluğun düşer aklına…

Sesini iade eder kayalıklar, tepeler…

"Adaletin bu mu dünya?"

İnsanlığından utanırsın.

Yalnızlıktan, çaresizlikten ağlarsın ağlarsın ağlarsın.