Her yıl 1 Ağustos tarihinde kutlanan bu yıl ise orman yangınları nedeniyle ertelenen Trabzonspor’un kuruluş kutlaması “Trabzonspor için bir meşalede sen yak’’ etkinliği bu yıl 5 Eylül’de yani geçtiğimiz Pazar günü büyük bir coşku ile kutlandı. Trabzon’dan yaklaşık 1.100 km ötede İstanbul’da binlerce insanın katılımıyla üstelik.
Trabzonspor’un tribün gruplarından Gurbetçi Gençler’in organize ettiği, başkan Ahmet Ağaoğlu’nun ilk meşaleyi yakması ile fitili ateşlenen görsel bir şölen.
Tabi kambersiz düğün olmaz misali bende gündüzden şölen alanında yerimi aldım. Yıllardır futbola dair kalem oynatan birisi olarak camia içerisinde ciddi miktarda dost, arkadaş ve hayran biriktirmişim. Hal böyle olunca birçok insanla hasbihal olma şansım oldu, hikayelerini dinleme imkanı buldum.
Diyarbakır’dan İzmir’e, Erzurum’dan Adana’ya, Artvin’den Antalya’ya onlarca insanın hikayesini dinledim ve ‘Neden Trabzonspor?’ sorusunun cevabını aradım.
Hikayelerini tek tek yazmak mümkün değil ama bir genelleme yapmak gerekirse Trabzonspor Anadolu insanı için savaşta bir ileri uç karakolu, Öncü birlik… İstanbul’a karşı Anadolu’nun, Saraya karşı halkın, Zengine karşı fakirin, patrona karşı işçinin sığınağı bir yerde. İkinci planda kalmanın, öteki olmanın biriktirdiği nefretin futbol platformunda dışa vurumu.
Etkinlik, Galatasaray maçı öncesine de denk gelince bütün sohbetlerin maça çıkması kaçınılmaz oldu. Ağabey şöyle yeneceğiz, böyle ezeceğiz, tarumar edeceğiz, vs laflar havada uçuştu..
Velhasıl sadece TS taraftarı değil bir yarası olan, bir kavgası olan herkes bu maçta Trabzonspor taraftarı.
Bu kadar maç önü lakırtısı yeter, bizleri taraftarla buluşturan Gurbetçi gençlere teşekkür edip geçiyorum maça;
Abdullah hoca Gervinho'nun sakatlığında Abdülkadir Ömür, Djaniny'nin sakatlığında Cornelius'a görev vermiş. Maça beklenenin aksine Tempolu, enerjik ve önde baskı ile başlayan taraf Galatasaray oldu.
Hatalar zincirinde kalemizde golü gördüğümüzde dakikalar 17'yi gösteriyordu. Gol sonrası zaman zaman pozisyon üretsekte kalemizde pozisyon vermeye devam ettik ve 33 de bir anda skorbordda 2-0 geriye düştü. Hoca hızlı bir reaksiyonla aksayan bölgelere radikal bir kararla iki değişiklik yaptı. Değişiklik meyvesini verdi ve çok geçmeden Cornelius golu buldu. Bu gol ilk yarının skoru oldu (2-1).
Fatih hoca ikinci yarıya iki değişiklikle başladı. Trabzonspor'un iştahlı gol arayışlarını iki tecrübeli isimle savuşturmayı planlayan Galatasaray'ın bu planı 15 dakika tuttu. Dakikalar 61'i gösterirken Nwakaeme skora dengeyi getirdi (2-2).
Golden sonra birçok pozisyonu heba ettiğimiz, verilmeyen iki penaltı, geç hoca müdahaleleri dikkate alındığında kazanılmış bir puandan ziyade kaybedilen 2 puan demek daha doğru olur…
2-0’dan geri dönüp 1 puan almak önemli, Tebrikler çocuklar...