Abdullah Avcı ile sezona başlayan Trabzonspor önceki gelişinde şampiyonluğa yürüdüğü hocasıyla hiçbir sportif başarı elde edemedi. Yönetim Avcı ile sözleşme imzaladığında “aynı derede iki kez yıkanılmaz, ne siz aynı siz, ne dere aynı dere” demiştim. Yanılmadığımı da çok geçmeden herkes gördü zaten.

Problemin parçasını kurtarıcı olarak getirmek büyük bir yanlıştı ve olan Trabzonspor'un milyon Euro’larına oldu.

Avcı’nın gönderilmesinin ardından tüm camia Fatih TEKKE ismi etrafında birleşmişken, yönetim sürpriz bir kararla Şenol Güneş’i takımın başına getirdi. Fatih Tekke gibi genç ve tecrübesiz bir ismi getirmek yerine 1996’nın 2011’in mimarı,Milli takım ile dünya üçüncülüğü, BJK ile iki şampiyonluk gibi cv’si büyük başarılarla dolu Şenol Güneş tercih etmek belki de dah güvenli geldi. Oysa bilmedikleri birşey vardı, o da “Dünün güneşi ile bugün çamaşır kurutulamayacağı” gerçeğiydi.

72 yaşındaki Şenol hoca geçmiş başarısını tekrar edemedi ve ilk gün olması gereken oldu, yollar ayrılmak zorunda kaldı. Hem Şenol Güneş’e hemde Trabzonspor'a yazık ettiler. !

Şenol hoca sonrası ufak bir tereddüt yaşansa da “Bu güneşe kar dayanmaz” misali taraftarın bir çığ gibi büyüyen Fatih Tekke isteğine yönetim de daha fazla kayıtsız kalamadı ve o güzel birlikteliğin imzası hafta içi sade bir törenle atıldı..

Oyuncuların görev tanımlarını net çizgilerle belirleyen, risk ve inisiyatif almasından hoşlanmayan, katı kuralları olan Abdullah hocanın yapamadığını,  oyuncularına bir baba şefkati ile yaklaşan, yıldızları küllerinden yeniden yaratmasıyla meşhur Şenol Güneş’in yapamadığını Fatih Tekke’nin yapmasını bekleyeceğiz…

Üstelik bir an evvel, hiç zaman kaybetmeden.

Lakin O-LA-CAK. Çok çalışarak, modern futbol medotlarıyla, gençerle olacak, inanıyorum Fatih TEKKE ile olacak.

Biraz sabır ve tam destekle olacak!

Buraya kadar kısmı maç önü maçı beklerken kaleme aldım. MAçtan bağımsız yüreğimden geçenleri yazdım.

Şimdi geçelim maça;

Fatih hocanın mecburi Hüseyin tercihi dışında beklenen bir onbirle sahaya çıktığını söylemeliyim. Uzun süredir birlikte oynayan Başakşehir’in daha fazla tıpla oynadığını ve daha fazla golle burun buruna geldiğini Simon Banza’nın golü dışında Trabzonspor’un etkili olamadığını da ekleyelim.  Özellikle ilk yarıda maçın adamının açık ara Uğurcan Çakır olmasıda ilk yarının bir başka gerçeğiydi.

İkinci yarıya da etkili başlayan tarafın ev sahibi Başakşehir olduğunu söyleyelim. Ofsayta takılan ilk golün ardından sakat Hüseyin’in uzaklaştıramadığı topta, ceza alanında oluşan karambolde penaltıyı çıkaran Uğurcan oyunun kaderini değiştirdi.

Kurtardığı penaltıdan hemen sonra Banza’nın alda at dediği topta Ozan skoru 2-0’a getirdi. Golle beraber özgüveni düşen eakip oyuncuların sertliğini artırmasının bedelini ödedi. Deniz Türüç yaptığı sert müdahale sonrası takımını eksik bıraktı. Bu dakikadan sonra oyunun tüm kontrolü Fatih’in öğrencilerinin eline geçti.

Muhammet Cham’ın etkili oyunu bir gole daha etki etti ve Cham bu sefer Mendy’i golle buluşturdu ve skor 3-0’a geldi. 

Gecenin en güzel karesi ise deplasman tribünlerinin bir dakika susmadan seslendirdikleri Fatih Tekke aşkıydı.