Baştan şunu belirterek girelim yazıya.. Trabzonspor’un kuruluş günlerine, o günlerde yaşanan bitmek bilmez tartışmalara evimize olan 40 adımlık yakınlığı nedeniyle içinden çıkmadığımız İdmanocağı kulübünde ve bahçesinde 10 lu yaşların başında bir çocuk olarak tanıklık etmiş,
Kırmızı-Beyaz ile Bordo-Mavili formalı Trabzonspor’un ilk maçlarını tribünden canlı olarak izlemiş,
Sarı İbahim’in kapalı tribününün önündeki köşeden Şevki Abi’nin çektiği kornerden gelen topu Adana Demirspor filelerine deniz tarafındaki kaleye kafa ile gönderdiği ilk golden, Pepe’ nin Beşiktaş ‘a attığı son gole kadar neredeyse tamamını izlemiş biri olarak tek düşüncemizTrabzonspor oldu hep.
Önemli olan O’nun başarsıdır diyerek kişilerin değil Trabzonspor’un adamı olduk.
Yönetimler ve teknik adamlar açısından iyi icraatlarını övdük..
Yanlış olduğunu düşündüklerimizi de eleştirdik.
Eleştirmekle de kalmadık, yıllarını bu işe vermiş ve futbolun akla gelen her tarafında bulunmuş biri olarak da önerilerimizi söyledik.
Ve de hiçbir zaman ‘Bu gitsin, o gelsin’ gibi bir hesabın içinde olmadık.
Ve de katılan olur katılmayan olur hepsine saygılıyız ama yanlış ve doğru bulduklarımızı da sözlemeye,yazmaya devam edeceğiz.
Gittiği yere kadar!..
BU NASIL BAŞARMAK?
Kıymetli Abdullah Avcı Hocamız Ankaragücü maçından sonra yaptığı sezon değerlendirmesinde ‘ hedefimize ulaştık’ dedi.
Ulaşılan hedeflar olarak da ligi 3. sırada bitirmek ile kupada final oynamayı gösterdi.
Hocamız her ne kadar aksini iddia etse de, belli ki bunca zamana rağmen hala yeterince tanıyamamış Trabzon’u ve Trabzonspor’u ..
Hadi açılan bu kadar puan farkından sonra kimse Şampiyonluk, ikincilik beklemiyordu ancak, bir iki puan farkla 2. oldu diye kendisine sayısız kupalar kazandıran efsane hocalarına bile yol veren Trabzonspor’da , birkaç alt düzey takımı o da zar-zor eleyerek oynanan bir final asla ve asla başarılmış bir hedef olamaz.
Böyle bir şeyi değil söymemek, kimse aklına dahi getiremez..
Ortadaki gerçek şu dur ki ; Teknik direktörsüz ve çok kötü bir sezon geçiren, en iyi oyuncusu Necip olan bir rakip karşısında..
Ve de 40 bine yakın coşkulu taraftarının önünde Trabzonspor’un kaybedilmiş bir kupası vardır..
Ve bu sonuç Trabzonspor için kabil edilmesi mümkün olmayan büyük bir faciadır..
Kaldı ki bu sonuç sezonu 1 ay erken açtıracağı için önümüzdeki sezona da büyük zarar verecektir..
Ayrıca şunu da söyleyelim; Zirvedeki iki takımla aradaki puan farkının bu kadar açılmasının tek suçlusu da 8 haftada 4 galibiyet 4 mağlubiyet aldığı için gönderilen teknik adam Nenad Bjelica değildir..
Siz takımı Hırvat Hocadan devraldığınızda şampiyon Galatasaray’ın puanı 22, Trabzonspor’un da 12 idi. Yani aradaki fark 10 puandı.
Sezon sonunda bu fark 35 olmuşsa, bu 25 puanlık faturanın muhatabı da Bjelica değildir!
FIRTINA DEĞİL SABAH YELİ!
Kıymetli Hocam..
Sevip, değer verdiğimiz saygılı kişiliğinize, insani yönlerinize ve de mesleki bilginize, birikiminize tek bir kişi bile tek kelime edemez de, benim ve pek çoklarının anlayamadığı şudur;
Genelde gelmiş geçmiş Trabzon futbolunun, özelde Trabzonspor’un genlerine,varlığına,futbol mantığına, anlayışına hiç ama hiç uymayan ..
Coşkusuz, temposuz, baskısız, haliyle de etkisiz..
Daha çok yana ve geri oynayıp topa sahip olmayı o topu rakip kaleye sokmaktan daha önde tutan! bir futbol anlayışındaki ısrarınızın gerekçesi nedir?
Dün sızi koyacak yer bulamayan insanların sırf bu yüzden bugün karşınızda olduğunu göremiyo rmusunuz?
Kaldı ki yemesi,içmesi , yürümesi,konuşması çabuk..
Horon gibi çarçabuk bir oyuna sahip insanların ağır Ege havlarına benzeyen bir futbol anlayışını kabule zorlamanın ve de giderek artan tepkilere,eleştirilere karşın bundaki ısrarınızın mantığı nedir?
Yani, lakabı fırtına olan bir takımın taraftarından sabah yeli gibi bir futbolu kabullenmesini nasıl bekleyebilirsiniz?
TEŞHİS VAR TEDAVİ YOK!
Bir de şu var Hocam..
Özellikle Kopenhag elenmesinden sonra hemen her maçın ardından yaptığınız açıklamalarda bir TV yorumcusu gibi maçı anlatıyor, herkesin gördüklerini söylüyorsunuz..
Son Beşiktaş maçından sonra da aynen şunları söylediniz;
Rakibe uzak kaldık, baskı yapamadık..
Kaptığımız topları erken kaybettik..
İyi de hocam, siz bunları düzeltmek için oradasınız!
Bu durumda ne oluyor?
Teşhis var, tedavi yok..
Haliyle de hasta bir türlü ayağa kalkamıyor..
MOURİNHO DİYOR Kİ!
Aslında Benkoviç gibi mevcutların en iyisi bir stoperin kaybedilmesi, genç oyuncularınTrabzonspor formasını rüyalarında ancak görebildiği, gereksiz transferlere heba edilen milyon Dolarlar, Eurolar, ve de onca çalışmaya rağmen hiç aşama yapamayan oyuncular gibi yazacak çok şey var ama şimdilik burada keselim lakin bitirmeden Dünya üzerinde kazanmadık kupa bırakmayan Portekizli ünlü teknik adam Jose Mourinho’nun geçmişte ettiği bir sözü hatırlatalım..
Mourinho diyorki; Bir teknik direktörün kendine has bir oyun stili olabilir ve olmalıdır da..
Ancak, bu sistem gittiği ülkeye ve takıma uygun olmalıdır.
Eğer uymaz da bunda ısrar ederse ayrılık kaçınılmazdır..
Ben de diyorum ki;
İnatta bir murattır ama..
Eğer o inadın sonunda gelmezse murat..
Derler adama; Sen git iki tur at!..
GİZLİ KAHRAMANLARDAN DIŞ GÜÇLERE!
Dönemin Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım 2011’de TV ‘de yaptığı bir konuşmada ilk olarak şampiyonluğa ulaşmalarında çok büyük katkıları olduğunu söylediği bizce mulum,onlarca ‘Gizli kahramanlar’a teşekkür etmişti.
2023-24 sezonunda ise daha maçlar başlamadan kesin şampiyon ilan edilen ‘Rüya takım’ dedikleri Fenerbahçe 99 gol atıp 99 puan aldığı halde şampiyon olamayınca bu sefer başkanından teknik direktörüne kadar kim varsa dış güçlerden yakınıyorlar..
Aslında gerçek şampiyon onlarmış ama, bu dış güçler bunları engellemiş..
***
Oysa iş bambaşka..
Dünya Futbolunun patronları FİFA,UEFA ve de İsviçre Feneral mahkemesinin ‘Şampiyon Trabzonspordur’ deyip Bordo-Mavilileri Şampiyonlar Ligine davet etmesine rağmen TFF’nin vermediği hak üzerine Şampiyonluk Kupası FB’nin müzesine gidince tüm Trabzonsporlular demişti ki;
Paraya karşı emeğin mücadelesini verdik
Eğer adalet yerini bulmazsa, ilahi adelet mutlaka bir gün bulur.
Buldu mu.
Buldu..
Hem de çok acıtarak..
***
Baksanıza şuraya; Şampiyonluğu 3 puan farkla kaçıran Fenerbahçe, tek yenilgisini Kadıköy'de Trabzonspor'a karşı aldı.
Trabzonlu teknik direktör Fatih Tekke'ye puan vermesiyle liderlik koltuğunu kaybetti.
Trabzon'da sahaya giren taraftar, Fenerbahçe'nin Süper Kupa maçına çıkmamasının sebeplerinden biri oldu.
Son olarak, Trabzonspor'un eski futbolcusu Fode Koita, Fenerbahçe'ye karşı attığı gol ile Sarı-Lacivertlilerin şampiyonluk umutlarını zora soktu.
Koita'nın attığı golden sonra "Bize Her Yer Trabzon!" sözleri dikkat çekti.
Hani derlar ya,,
Yarına kalır ama yanına kalmaz.
Hesap o hesap.
Ki dahası da var..