Trabzonspor kongreleri hep sancılı geçmiştir. Suçlamaların, ithamların hatta hakaretlerin havada uçuştuğu kongreleri yakin zamandan hatırlıyorum. İstatistiklere baktığımızda da bu dönemlerin futbol takımına olumsuz yönde sirayet ettiği de bir başka gerçek..
Oyuncularımızın kafasının suni transferler ile meşgul edilmesi, Bakasetas'a ulusal bir kanalda yapılan çirkin saldırı, maç yapacağımız hafta rakip takım hocalarının medyaya verdikleri demeçler üst üste konulduğunda görülüyor ki, Trabzonspor'un bu iyi gidişi farklı mecralardan birçok insani rahatsız etmiş.
Dolayısıyla; olur da içimizde bir yangın çıkarsa dışarıdan bu ateşe odun taşıyanın çok olacağı da sır değil, hatta malumun ilamı olur da diyebiliriz.
Bu bağlamda rakiplerin eline koz vermemek, düşmanı sevindirmemek, oyuncuların ve teknik heyetin üzerine binen stresi almak adına benim naçizane bir önerim var.
Gelin kongre salonuna kol kola girelim. Muharrem Usta'dan İbrahim Hacıosmanoğlu'na, Sadri Şener'den Mehmet Ali Yılmaz'a el ele kol kola…...
Pandemi öncesi cami hocalarının cemaate seslenmesi misali "safları sıklaştıralım muhterem cemaat, araya şeytan girmesin" Evet dostlar evet safları sıklaştıralım. Sıklaştıralım ki; aramıza menajer girmesin, hakem girmesin, hain girmesin…
Hani meşhur bir söz vardır Anadolu'da "kervan yolda dizilir" diye. İşte o kervan bu kervan. Dizilmiş hatta ciddi de bir yol almış şampiyonluk yolunda. Kulüpler Birliğine başkanlık eden tecrübeli bir başkan, Başakşehir ile iki kez şampiyonluğun kıyısından dönmüş bilge bir hoca ve en önemlisi Hamşik'li, Bakasetas'lı, Nwakaeme'li, Uğurcan'lı, Abdülkadir Ömür'lü tabanca gibi bir takım..
Şampiyon olmamızın önünde kendi ayağımıza çelme takmadığımız müddetçe kimse duramaz. Yeter ki kendi ayağımıza çelme takmayalım, Ciddi mesafe kat edilen bul yolda pişmiş aşa su katmayalım.
O zaman hayden, ele ele kol kola