“Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta kendimi ispat edemedim, Eskişehirspor’a kiralandım. Orada da kadro dışı kalınca futboldan umudu kesip baba ocağına döndüm.

Televizyonda Şenol Güneş’in Kore’den dönüp Trabzonspor’un başına geçtiği haberini izlerken telefonum çaldı. Arayan Şenol Güneş’ti. Seni istiyorum dedi. Ben de kendisine beni ne yapacaksın diye sordum. Futboldan umudu kesmiştim, şampiyonluğa oynayan takımın benimle ne işi olur diye düşünüyordum.

Şenol hoca, sen o işe karışma ben seni kimden alacağım onu söyle dedi. Ben de herhalde Fenerbahçe’den diye cevap verdim.

Önce sağ açık oynattı golümü attım. Tamam ben sağ açık oyuncusuyum dedim. Sonra tüm itirazlarıma rağmen sol açık oynattı orada da golümü attım. Sonra Umut Bulut’un gidişiyle tüm itirazlarıma rağmen santrafor oynattı ve ben ilk maçıma 3 golle merhaba dedim.
Şenol hoca beni yoktan var etti, tabiri caizse babam gibidir.” 

Bu sözler dün gece oynadığımız rakip Kayserispor’un hocası Burak Yılmaz’a ait.
Futbol böyle bir oyun. Dün var ettiğiniz bir futbolcu bugün rakip antrenör olarak karşınıza çıkabiliyor.

Velhasıl dün gece oynanan müsabaka için baba oğul karşı karşıya çok yerinde bir başlık.


O zaman geçelim maça;

Trabzonspor’un kart cezalısı Visca, kural gereği oynayamayan Cham ve Banza’dan yoksun bir onbirle sahaya çıktığını belirtelim. 

Daha maça ısınamadan Denswil’in acemice penaltısı ile soğuk bir duş aldık. Uğurcan’ın harika kurtarışı bir hayat öpücüğü gibi gelse de terslikler birbirini izliyordu. Savunma arkasına atılan topta arka adalesi çeken Saviç rakibini durduramayınca ortaya bırakılan topa 34’lük Hasan Ali Kaldırım dokundu ve bu golle Trabzonspor 1-0 geri düştü. 

Golden sonra oyun Trabzonspor’un kontrolsüz ve panik gol arayışlarına sahne oldu. Bu cılız ataklar rakip kaleyi bunaltmaktan öteye gidemedi. Rakip Kayserispor ise Trabzonspor’un kötü savunmacılarının arkasına gönderdiği toplarla ciddi tehlikeler yarattı.

Kim daha çok gole yaklaştı derseniz, ilk yarı 5’lik olmadıysak burada ilahi bir mesaj var diyebilir. 

İkinci yarıya iki önemli değişiklikle, Poyraz Efe ve Nwakaeme değişikliği ile başladı Şenol Güneş.

Bardhi’nin çıkışı ile boşalan orta sahalar daha da kolay geçilir bir hale geldi ve rakip Kayserispor bu sürede birçok gollük pozisyona girdi.

62’de bir gol daha bulan Kayserispor skoru 2-0’a getirdi. Sonrası zaten tam bir sinir harbi. 
Bir türlü istediği pozisyonları üretemeyen Trabzonspor’da Şenol Güneş tüm kozlarını sahaya sürdü ve tabiri caizse bir puanı söktü aldı. 

Sonradan oyuna dahil edilen Umut Bozok’un karambolde bulduğu gol ile fitili ateşlenen Trabzonspor uzatmaların son dakikasında Denswil ile beraberliği buldu.

Maçın büyük bölümünde ne yaptığını bilmeyen bir Trabzonspor, top ayağına dolanan oyuncular, rezil bir takım savunması gördük. Rakip maçın büyük bölümünde istediği anda tempoyu yükseltti, istediği anda pozisyona girdi, istediği anda tempoyu düşürdü ve oyunu kontrol etti.

Sezon başından bu yana ortaya konan kötü oyun ve  oyuncuların düşük fizik kalitesi kadro mühendisliğinin ne denli kötü yapıldığını anlatmanın yanında takımın yaz kampında nasıl yan gelip yattığını da anlatıyor. 

Teşekkürler Abdullah Avcı bu gurur senin..