En zeki, en yetenekli çocuklar hep doktor oldular bu ülkede. Hiç kolay olmayan bir eğitim sonucu elde edilen meslek, ancak bu özellikteki gençler tarafından başarı ile icra edilebilirdi. Yıllar yılı da öyle oldu.

Aileler,  gurur duydu çocukları ile.

Şifa bulan hastalar, minnet ve şükranla andı onları…

Doktorluk, bu ülkede saygın ve en güvenilir mesleklerin başında geldi hep…

Fakat ne olduysa mezun olan doktorlarımız  ülkemizde kalmayı tercih etmez oldular.

Üçer, beşer derken, hatırı sayılır bir oranda yurt dışına gidiyorlar artık.

Bu yıl; doktorların uzmanlaşmak için girdiği Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı ( TUS) sonuçlarına göre kadroların yüzde yirmisi boş kaldı.

Bu durum son yılların rekoru olarak değerlendiriliyor.

Rekor sayıda bir beyin göçü anlayacağınız!

Akıllı,  başarılı ve kapasiteli gençlerimiz, ülkemizi terk ediyor.

Nedeni, Sağlık Bakanımızın hayret verici bir el hareketi ile  ima ettiği para mı?!

Güvende hissetmeme, gelecek görememe mi?

Ve başka bir sürü şey mi?

Hekimlerimizin maddi- manevi  hak edişlerini  karşılamak, o kadar güç olmasa gerek.

Yoksa ülkemize hiç yakışmayan bu beyin göçünün, sonuçları son derece rahatsız edici…

Oysa ülkemiz hem bizim gençlerimiz, hem de diğer ülkelerden bilim adamları için cazibe merkezi olmalıydı.

Hitler zulmünden kaçıp, ülkemize sığınan yabancı bilim adamlarını hatırlayalım.

1933- 1950 yılları arasında yükseköğretime yaptıkları katkıları…

Genç Cumhuriyetimiz için ne büyük bir fırsat olduklarını…

Bir de Aziz Sancar var.

2015 yılında Nobel Kimya Ödülünü alan Aziz Sancar bir Türk, fakat ödülü bir başka ülkede yaptığı çalışma ile aldı.

ABD’de yaptığı bilimsel çalışmalarla…

Hem Türk hem Amerikan vatandaşı olan Aziz Sancar’ın ödülü  ABD’nin.

En çok Nobel kazanan ülkelerin başında gelen Amerika’ya bir ödül de biz kazandırmış olduk anlayacağınız.

Bilimsel  ortamı,  gerekli motivasyonu maddi - manevi tüm şartları  sağlıyor, karşılığını da alıyorlar.

Peki biz ne yapıyoruz?

‘Hayatta en hakiki mürşit ilim’ diyoruz. ‘

‘Alimin uykusu, cahilin ibadetinden hayırlıdır’ diyoruz.

‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ diyoruz.

Fakat gençlerimizi kaybediyoruz!

Başka ülkelere bilim yapan, onlara katkı sağlayan Aziz Sancar’ların önünü açıyoruz!

Neden?