Batıda Yunanistan bizimle it dalaşına girer. Güneyde, Kıbrıs’ta yıllardan beri devam eden sorun hiçbir zaman çözülemedi her daim vardır. Emperyalist güçler iki uluslu çözüme kesinlikle yanaşmıyor. Yine güneyimizde Lübnan’da zaman zaman yaşanan iç karışıklıklar. Alt tarafındaki İsrail, İslam dünyasına kan kusturmaya devam ediyor, topraklarını elinden aldığı Filistin’e her fırsatta saldırıyor, yaşlı, kadın, çocuk demeden kan akıtıyor.

Libya ve Mısır’dan Yemen’e uzanan Arap baharı operasyonları. Muammer Kaddafi ve Muhammed Mursi’nin kendi insanına linç ettirilmesi.

Hemen burnumuzun dibinde kapı komşumuz Suriye’de 15 yıldır yaşanan iç savaş.

Demokrasi bahanesi ile Devlet Başkanı idam edilen ve 1 milyon insanının ölümüne neden olunan hatta ortadan ikiye bölünen koca bir Irak,

Yıllardır devam İran-İsrail ve Amerika düşmanlığı. İran’da iç savaş çıkarma çabaları. Ve iki gün önce İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin öldürülmesi,

Doğuda rahat duramayan ancak her defasında Azerbaycan’dan tokat yiyen Ermenistan. Azerbayca-Ermenistan savaşı,

Doha doğusunda Çin Uygur’da yaşanan Müslüman katliamları

Kuzeyimizde zaman zaman Gürcistan’da yaşanan iç karışıklık, Tiflis’te halkın sokağa dökülmesi gibi.

Yine kuzeyimizde 2 yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı

Slovakya başbakanın vurulması, suikast düzenlenmesi

Yani dört bir tarafı ateş topu içerisinde alınan bir Türkiye.

Savaşların, iç karışıklıkların, kanların akıtıldığı huzuru ve barışı arayan komşu ülkeler

Ve 40 yıldır terörle mücadele eden koca Türkiye

Her bir tarafı adeta kan gölüne çevrilen, bütün komşularında yaşanan savaş ve karışıklıklara rağmen ateşin içerisine çekilmeye çalışılan, başına sarmak istenen belaları bertaraf eden, vatanını, milletini, bayrağını koruyan güçlü bir Türkiye var.

Ateş çemberi içerisinde bulunmasına rağmen, iç ve dış tehditlere rağmen her türlü beladan kendini gücüyle savunan, düşmanına korku dostuna güven veren Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu güçlü Türkiye var.

Kendine olan güveni ve her kesim tarafından sözü dinlenen, her fırsatta komşusunun yangınına su taşıyan koca bir Türkiye var.

Etrafında sıçratılan pisliği kendisine kendi gücüyle bulaştırmayan komşuları için garantör ülke konumunda olan koca güçlü bir Türkiye var.

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne güçlü Türkiye’nin oluşturulmasında çaba sarf eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a kadar tüm devlet büyüklerimize devlet adamlarımıza selam olsun.

İşçiye, memura, mühendise, doktora, çiftçiye, asgari ücretliye, madenciye, aklınıza kim geliyorsa hepsine selam olsun.

Üç tarafı denizlerle, dört tarafı da savaş halinde ve iç karışıklıklarla çevrilen koca Türkiye sapasağlam, dimdik ayakta dururken her geçen gün daha da güçlenerek büyüyor.

Her türlü olumsuzluğa rağmen kendi SİHA’sını üreten, Milli tankını yürüten, savaş uçağını uçuran, Silahını yapan, Deniz altı gemisini yüzdüren, kendi otomobilini üreten güçlü bir Türkiye var artık.

Petrolünü çıkaran, Doğalgazını bulan, küresel krize rağmen kendi ekonomisini düzeltmeye çalışan güçlü bir Türkiye var.

Kendi savunma sanayisini kurarken tüm dünyaya “Dünya 5’ten büyüktür” haykırışını yapan güçlü bir Türkiye var.

Rahmetli Necmettin Erbakan hoca demişti ya,

“Suriye’ye geldiklerinde sıra Türkiye’de gelecektir”

Çok uğraştılar ama gelemediler

Suriye’ye geldiler ama Türkiye’ye gelemediler

İçeriden ve dışarıdan bölmeye çalıştılar ama başaramadılar

Çünkü güçlü bir Türkiye var artık.

Dimdik ayakta duran bir Türkiye.