TRABZONSPOR HARAM PUANLARLA DEĞİL HELAL PUANLARLA ŞAMPİYONLUK KAZANMIŞTIR
Trabzonspor’un şampiyon olmasını istemeyen çok düşmanı varmış! Birbirlerinin taraftarlarını bıçaklayanlar, kurşun sıkanlar, ekranlarda birbirlerine salvo atanlar, aynı ilin takımları olmasına rağmen birbirlerinin sahalarında oynanan maçları izlemeye gidemeyenler, bugün birbirlerine sarılarak güç zehirlenmesi yaşayarak, Trabzonspor’a karşı birlik olmuşlar. 1995-96 sezonundan günümüze kadar ruhu, zihni ve beyni olumsuz hurafelerle dolu bir takımın yöneticileri, Trabzonspor’un, Adana Demirspor galibiyetinden sonra "2021-22 sezonu, yarışla değil skandallarla anılacaktır" garabetinde açıklama yapabiliyor!
Öyle ki kısa bir süre önce, Trabzonspor'a övgüde bulunarak, "Trabzonspor, ligde açık ara en iyi futbolu oynuyor. Kimsenin çıkıp da 'Hakemler sayesinde puanları alıyorlar' demesini kabul etmem. Daha şanslılar tabii ama çok iyi bir kadro kurdular ve tesadüf değil” diyen kulüp başkanı bugün çıkıp kulüp adına yaptığı açıklamayla Süper Ligi, "Skandal lig" olarak nitelendirebiliyor. Ama dönüp de 27 yıldır emek hırsızlığı yaptıklarına hiç ama hiç bakmıyor! Az boz bir iş mi? 1995-96 sezonundan günümüze! 2010-11’de UEFA hangi Türk takımını şikeden dolayı cezalandırdı ve organizasyon dışı bıraktı? Ve neden bıraktı? Bu takım Avrupa'ya Şampiyonlar Ligi organizasyonuna alınmazken aynı sezon kim alındı? Trabzonspor değil mi? UEFA Trabzonspor’u neden 2010-11 sezonu sonunda Şampiyonlar Ligi'ne Trabzonspor'u davet etti? Neden Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2010-11 sezonunun şampiyonluğunu tescil ettiği malum takımı davet etmedi? Bu davet edilmeyen takımın o dönemli başkanı, "Ben ne yaptıysam da takımım için yaptım" demedi mi? Ya da o dönemin TFF başkanının söyledikleri unutuldu mu? Malum kulüp UEFA Şampiyonlar Ligi'ne neden durup dururken sponsor oldu? Onun için bugün bu mesnetsiz ve de bir süre önce söylediklerinin tam tersi anlamsız açıklama sadece başarısızlıklarını örtme ve yaygara yapıp, taraftarının algısını ve öfkesini bir başka alana sevk etmekten başka bir şey değil! Onun için şunu net olarak ifade ediyorum ki, Trabzonspor’u yiyemezsiniz. Adana Demirspor maçı öncesi hepiniz birden ağızbirliği yapmış gibi "Trabzonspor şampiyon olamayacak" propagandası yapmak, sadece çaresizliğinizi anlatıyor! Çatlasanız da patlasanız da bu büyük takıma karşı her zaman saygı duyacaksınız. TRABZONSPOR HARAM PUANLARLA DEĞİL KUTLU, MUTLU ANALARIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL PUANLARLA ŞAMPİYONLUĞA GİDİYOR. İTİRAZ EDEN TAŞ OLUR.
ŞAMPİYONLUĞUN GİZLİ BAHÇESİ
Şarkı sözleri gibi bu şampiyonluğun hikayesi..."Yıkıla yıkıla, yıkıla yıkıla / Yaşam dediğiniz bize sert yer (sert yer) / Bize kalan sert yer ve tek yer (tek yer) / Sen "Git" diyenlere sırtını dön gel / Yıkıla yıkıla, yıkıla yıkıla..." Trabzonspor halüsinasyonu bol dört bilinmeyenli bir girdap içinde yıkıla yıkıla ama sabır ve inançla ulaştı şampiyonluğa. Başkan Ahmet Ağaoğlu ve Asbaşkan Ertuğrul Doğan bu uğurda ne badireler atlattılar, adeta anlatılmaz yaşanır... Ateşten gömlek giyerek girmişlerdi bu hengameye. Epik hikâyenin ana kahramanları teknik direktör Abdullah Avcı ve futbolcuları olarak anılsa da onlar aslında. Ağaoğlu ve Doğan'ın CAS davası sonrası havalimanında verdikleri görüntü birilerine "algı" ya da "şov" olarak gelse de şampiyonluk ateşinin harlandığı narıbeyzadan ibaretti. Ağaoğlu'nun o fotoğraf karesine ilişkin yaptığı "Trabzonspor için sokakta kaldırımda da uyuruz, gerekirse 48 saat uyumadan gezeriz." açıklaması yılların özlemini dizginleyen değil de şaha kaldıran cümleydi aslında. O günlerde atılan adımlar Trabzonspor'un şanlı tarihine nadide bir şampiyonluk kupası daha kazandırdı. İnsan yaşadıkça anlıyor ki; kendi kayığını kendin çekmezsen bir yerlere gidemiyorsun. Bu hikâyede sabır vardı, inanç vardı, azim vardı, hırs vardı... Ağaoğlu ve Doğan'ın özverisi, alın teri vardı. Nalına da vurdular, mıhına da. Ailelerinden, özel yaşamlarından, gecelerinden gündüzlerinden feragat ettiler. Yılmadılar, zorlukların üzerine, üzerine gittiler. Bu ulvi yolculukta ölümü bile göze aldılar. Takım şampiyonluk rayına girince ve rakiplerine nal toplattıkça onlar daha bir gayret gösterdiler. Bana mısın demediler sırtlarındaki onulmaz yüke. Azmin sembolik ismi oldular. Teknik direktör Abdullah Avcı'nın ofisindeki boş çerçevenin görünmez, adı konulmamış kahramanları onlar. Ağaoğlu ve Doğan bu öykünün belki de en janti, bir o kadar da en salaş giyimli kurgusal karakterleri olarak tarihe not düşülecekler. Başından sonuna değin satır satır okunacaklar. Z kuşağı sahadaki emektar futbolculara değil de onlara öykünecek belki de. Onları adım adım takip edecekler. Asbaşkan Ertuğrul Doğan'ın kulübün selameti için boğuştuğu banka faizlerini tarih sayfaları yazmayacak ama biz hatırlatıyoruz. Başkan Ağaoğlu'nun ve Asbaşkan Doğan’ın elinde su şişesi ile havaalanlarında şekerleme yaptıklarını hangi kitap yazacak? Muhteşem ikilinin "Sefiller" rolüne soyunduğuna hangi tarih şahitlik edecek? Bu nedenle şampiyonluk hikayesinin yapı taşları onlar. Onların ıslak imzası var bu tarihi zaferde... Şampiyonluğun bu sene Trabzon’a geleceği bu resimde belli idi. Sevinmek en çok da onların hakkı.
İŞ İNSANI BİLAL BALTACI DOSTLARIYLA BİR ARADA
Ramazan ayı gerçekten bereketiyle geliyor. Kurulan iftar sofralarıyla hem kardeşlikler pekişiyor hem de yeni dostluklar kuruluyor. İş insanı Bilal Baltacı’nın Konaklar Mahallesi’nde Skyway Cafe Restaurant’ta verdiği iftar yemeği ile dostlarını bir araya getirdi.
Genç iş insanının davetine Trabzonspor yöneticisi Coşkun Öztürk, 1461 Soğuksuspor Asbaşkanı Mustafa Öztürk ile birlikte katıldık. Yemekten sonra çaylar içilirken tabi ki sohbetlerde koyulaştı. Bilal Baltacı kardeşimiz Çaykaralı bir iş insanı. Genç yaşında turizm ve apart işletmeciliği yapıyor. Baltacı uzun yıllar Almanya’da kaldı. Almanya’da cep telefonu ve aparatlarının satıldığı üç ayrı mağazası vardı. Baltacı Almanya’da ki yatırımlarını Türkiye’ye taşımaya karar verdi ve 6 yıldan beri memleketi Trabzon’da ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Almanya’dan da tamamıyla kopmadı.
Orada sadece bir mağazası kaldı. Genç pırıl pırıl bir arkadaş olan Bilal Baltacı kardeşimiz ailesini de Trabzon’a getirdi. Baltacı, “Çocuklarım Müslüman Türk kültürü ile yetişmesini istedim. Birikimlerimizi de memleketimizde değerlendirerek insanımıza katkı vermek istedik. Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda 1461 Soğuksuspor yöneticisi olan Bilal Baltacı’ya misafirperverliğinden ötürü teşekkür ediyor, işlerinde başarılar diliyoruz.
VİSCA’NIN PENALTISI
Cumartesi gününden beri bütün spor programlarında VİSCA’NIN PENALTISI konuşuluyor. Bütün Futbol Ulemaları ve Futbol bilimciler, Penaltı olmadığında hem fikirler. O halde Visca’nın emek hırsızlığı söz konusu olur ki; bizim ve aklıselimin bunu kabul etmesi mümkün değildir. Visca 10 yılı aşkın bu ligde oynuyor ve bu ikinci takımı, adama sorarlar, Visca bu hali bu maçın dışında kaç kere daha yaptı? Hiç. Ayrıca Visca, iki hafta önce oynanıp 0-0 biten Gaziantep maçında, bariz gol pozisyonu olacak bir anda rakibin sakatlanması neticesi oyunu sonlandıran oyuncu değil miydi? Şampiyonluğuna ramak kalmış bir takımın oyuncusunun bu hareketi yapmasından dolayı bu düzenin AĞA’ larının terliklerini çevirenlerden takdir görmesini ve övülmesin zaten beklemiyorduk ki olmadı, biz bu algıların niçin, nerden, kimler tarafından yapıldığını iyi biliriz. 1959’dan önce Gazoz kupası alanlara Şampiyonluk kupası verenler, Güngör ŞAHİNKAYA ağabeyin cezasından dolayı, UEFA tarafından Avrupa’dan men edilen TRABZONSPOR’un yerine, 1977-78 sezonunda FB’yi şampiyon yapanlar. 1996’da her türlü yolu mubah sayarak TRABZONSPOR’un Şampiyonluğunu çalanlar, 2010-11 Sezonu zaten malum, en son 2020 sezonu yapılan utanmazlıkların kaynağı tarafımızca bilinmektedir. Bu sene yapamadılar. Ne diyelim ALLAH’ın takdiri. İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’yi düzelttiği falan yok. Bu sonuçları almak onların sazının teli. Fenerbahçe’nin maçlarını iyi analiz edenler olayı görür. İddia ediyorum seneye İsmail KARTAL yok, belki gelene yardımcı olur mu olmaz mı onu da zaman gösterir. (Konuk Yazar: Yaver ŞAHİN)
LOBİCİLİK VE ŞAİBE ÜZERİNE
Bir arkadaş bana Ulusal bir kanalda editörlük yapan ve yaptığı programın içeriğine ait bir videosunu seyrettim. Bu kardeşimiz özetle, sporda Ulusal değil de, ’İSTANBUL Medyasının olduğuna an itibarıyla inandığını, Trabzonspor üzerine oyunlar oynandığını, Trabzonspor’un lobisinin olmadığını vs…vs söylüyor. Önce İstanbul Medyası konusunda kendisine “GÜNAYDIN’’ diyoruz. Lobicilik ise İkinci Dünya savaşından sonra 1946 yılında Amerika’daki Anglo-Sakson ve Semitist iradenin Dünya siyasi literatürüne soktuğu bir kavramdır.
Yani başka bir ifadeyle Şeytan işidir de diyebiliriz ki, bize uymaz, kendine uyduran kesimler, futbol için söylüyorum, 60 yıldır uyguluyorlar. TRABZON ve Trabzonspor’un ise, Asalet, Adalet ve aidiyetinden kaynaklı “GÜCÜ” vardır ve o lobiciler tarafından da iyi bilinir. Evet Futbolda şaibe vardır. Ne zamandan beri vardır. 1980 ihtilalinden sonra salt İstanbul merkezli olarak vardır. 1996-2004-2011-2020’de 2022’de diğer yıllara nazaran daha açık bir şekilde seyretmiş ve etmektedir. Özellikle bu yıl, Fenerbahçe, Trabzonspor üzerinden algı yaparak, aslında Konyaspor’un 2.liğini engellemek için şaibe üzerinden VAR teziyle hareket etmektedir.
Yoksa bu sezon Fenerbahçe’nin şampiyonluk ihtimalinin, eşeğin ağaca çıkma ihtimalinden daha düşük olduğunu, koskoca Holdingin varisi bilmez mi? Mesela bugün Malatya’nın direnci, 35.saniyede Rize’de ve gittiği hiçbir yerde başarılı olamayan İsmail’in birden şaha kalkması bunlar hep “ŞAİBE” kavramını çağrıştıran vakalardır. Elimizdeki argümanlar da sağlam. Aziz daha önce, Mustafa’ya, Ersun’a, Aykut’a “Takımı sen mi? Şampiyon ettin” demedi mi?
MUŞLUYUM AMA BEN DE TRABZONLUYUM
O gerçek bir spor adamı, beyefendisi, alçak gönüllü, mütevazı, insanlara üstten aşağıya bakmayan kibir denir bilmeyen özel bir insan. Bahsettiğim kişi Trabzonspor eski yönetim kurulu üyesi, 1984 Muşspor Onursal Başkanı Nevzat Kaya. 1984 Muşspor'un Üçüncü Lig'e yükselme maçı için Trabzon'a gelen, TSYD Trabzon Şubesi'ni ziyaret eden ve Başkan Selçuk Kılıç ve yöneticilerle sohbet eden iş insanı Kaya, “Muşluyum ama ben de Trabzonlu sayılırım. Eşim Trabzonlu, Sürmeneli. Trabzonspor'un benim için anlamı çok farklı, başarılarından gurur duyuyorum, büyük sevinç yaşıyorum. İnşallah hep beraber Antalyaspor maçından sonra şampiyonluğu yaşayacağız. Trabzonspor’un şampiyon olması bizleri onurlandırıp, gururlandıracaktır.” İş insanlarını, bu şekilde futbolun içinde görmek hoşumuza gidiyor. Onları tanıdıkça yarınlara daha ümitle bakıyorum. 1984 Muşspor’un 3. Ligde olmasında iş insanı Nevzat Kaya’nın hem maddi hem de manevi büyük desteği var. Buradan, Nevzat Kaya'ya kocaman ve sıkı bir alkış yolluyoruz; Türkiye’mizin bir ucundan bir uca olan Edirne'den, Kars'a bu kocaman alkış duyulsun ama...
ŞAMPİYONLUK MAÇI GELDİ ÇATTI
1461 Soğuksuspor Altyapı Koordinatörü Denizhan hocam ve Amcam Mustafa Öztürk’ün bana sürprizi oldu. Bu hafta kuzenim Ahmet Safa’nın maçına gittim. Bana özel hazırlanan formalarla beraber 1461 Soğuksuspor-Yıldızlı maçında başlama vuruşunu benim yapmama fırsat tanıdılar. Çok heyecanlıydım. Benim ilk deneyimimdi. Beni başlama vuruşuna layık gören herkese çok teşekkür ediyorum. Herkesin beni alkışlamasıyla beraber maçı yedek kulübesinden desteklerimle tamamladık. Maçı 4-1 kazandık. Ardından gelgelelim en büyük tutkum olan Trabzonspor’uma. Sonunda 4 hafta üzerine galip gelip 3 puan almayı bildik. Trabzonspor-Adana Demirspor maçında erkenden kazandığımız penaltıyla öne geçtik. Sonra Visca’nın harika ortasına Cornelius’un mükemmel kafa vuruşuyla 2-0 öne geçtik. Ardından Djaniny’le üçünü golü de bulduk. Kaleye 15-20 metreden kazanılan frikik ile Adana Demirspor skoru 3-1 yaptılar. Bu arada Adana Demirspor da lidere karşı ve büyük bir takıma karşı oynamanın vermiş olduğu azimle başarılı bir mücadele ortaya koydular, direkten dönen toplarla birlikte… Artık şampiyon olmamıza 1 puan kaldı. Bu hafta sonu Antalyaspor’la oynayacağımız maçta puan alırsak Süper Lig tarihinde en erken şampiyon olmamızı sağlayacak. Demem o ki arkadaşlar bu hafta sonu şampiyonluğunun sadece Trabzon'da veya Türkiye’de değil. Tüm dünyada kutlanılacak. Trabzonspor-Antalya maçı için dünyanın her yerinden taraftarımız Trabzon'a akın ediyor. Buna Hollanda’dan gelen dayılarım, yengem ve kuzenlerim de dahil. Allah'ım bir fanatik Trabzonspor taraftarı olarak çok güzel, kazasız ve belasız bir hafta sonu geçirmek istiyorum. Hollandalı ve Almanya'daki akrabalarımız, arkadaşlarımız Trabzonspor-Antalyaspor maçını meydanlarda büyük ekranlarda taraftar ile beraber izleyeceklermiş. Yani cumartesi akşam saat 20.30’da tüm nefesler tutulacak ve kalpler şampiyonluk maçı için atacak. Şimdiden herkese iyi seyirler diliyorum. İnşallah güzel bir maç izleriz. (EFE KAAN ÖZTÜRK)