Bazı haberler vardır ki, kişisel olarak birilerini mutlu ederken, bir yandan da millet olarak bizleri de gururlandırır.
Örneğin, bir sporcumuzun madalya alması, bir sanatçımızın veya bir bilim insanımızın ödül kazanması nasıl ki bizleri mutlu ediyorsa, uluslararası nitelikteki kurum ve kuruluşlarda da üst düzey görevlere seçilenlerle de aynı şekilde büyük gurur duyuyoruz.
Örneğin, deneyimli diplomatımız Birleşmiş Milletler’deki önceki Daimi Temsilci’miz ve Dışişleri Bakanı’mız Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, geniş bir ittifakla Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Genel Sekreteri olarak seçilince doğrusu buna çok sevindik.
Türkiye’nin dünya çapında söz sahibi olabilmesi için, benzeri uluslararası teşkilat ve kuruluşlarda üst düzeyde görevler bu anlamda çok önemlidir.
Havacılık sektöründe EUROCONTROL (Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı) adıyla bilinen ve görevi Avrupa hava trafiğini yönetmek olan 41 üyeli uluslararası kuruluşun Geçici Konsey Başkan Yardımcılığı’na da
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Cengiz Paşaoğlu’un seçilmesi de aynı şekilde mutlu olduğumuz bir gelişme.
Avrupa hava trafiğinde önem taşıyan EUROCONTROL Daimi Komisyonu’nda Türkiye hiç temsil edilmedi, fakat 2014 ile 2017 yılları arası iki dönem Geçici Konsey Başkanlığı görevi bizdeydi.
EUROCONTROL’un yanı sıra ECAC (Avrupa Sivil Havacılık Konferansı) ve EASA (Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı) gibi havacılıkla ilgili kurum ve kuruluşlarda geçmişte görev yapan bazı Türk yöneticiler de vardı. Yıllarca Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcılığı yapan Haydar Yalçın, yaptığı farklı görevlerin yanı sıra halen EUROCONTROL Genel Müdürü’nün Danışmanlığı’nı sürdürmekte.
SHGM’nin eski genel müdürleri Topa Toker ve Ali Arıduru’nun üyelik yaptığı ECAC Koordinasyon Kurulu’nda Bilal Ekşi de Başkan Yardımcılığı yaptı.
Geçmişe baktığımızda THY ve TUSAŞ Genel Müdürlüğü yapan Temel Kotil, 2013 yılında kısa adı AEA (Association of European Airlines) olan Avrupa Havacılık Birliği’nde başkan olarak başarıyla görev yapmıştı. Aynı şekilde
Çelebi Hava Servisi EMEA Ülkeleri Yer İşletme ve Kargo Başkanı Atilla Korkmazoğlu da Airports Services Association (ASA) Havaalanları Hizmet Derneği Başkanlığı’nı yaptı.
Dünyadaki havayollarının bir çoğunu aynı çatı altunda toplayan kısaca IATA denilen (International Air Transport Association) Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin Denetim Kurulu Üyesi (Pegasus’ta Genel Müdür iken) olan Mehmet Tevfik Nane, şirketinde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduktan sonra, bir yıl süreyle IATA’nın 80’inci Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Bir Türk olarak, 2019’dan bu yana IATA’da görev yapan Nane’nin bu şapkasıyla 120 ülkede, 300’ü aşkın üyesiyle sivil havacılığın yüzde 83’ünü temsil eden bu kuruma yönetim kurulu başkanı olması önce kendisinin sonra da ülkemizin büyük bir başarısıydı.
Aynı genel kurulda, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat da, üç yıl süreyle seçildiği IATA’nin Yönetim Kurulu üyeliği görevine devam ediyor.
Dünyanın 185 ülkesinde 1950’yı aşkın havalimanını bünyesinde bulunduran ACI (Airports Council International)) veya ACI World diye bilinen kuruluşun yönetim kurulu üyeliğini TAV’ın önceki CEO’su Sani Şener ve İGA’nin önceki CEO’su Kadri Samsunlu da yaptılar.
Geçmişte bu konuda daha başarılı bir performans gösterdiğimiz bir gerçek. EUROCONTROL GeçiciKonsey Başkan Yardımcılığı’na bir Türk’ün seçilmesi iyi bir kazanım , fakat yeterli değildir. Biliyoruz ki bir çiçekle bahar gelmiyor.
Havacılık sektöründe her kurum ve kuruluşta temsil edilme başarısından şimdilik uzak olduğumuz bir gerçek.
Bayrak taşıyıcı ve diğer havayollarımız çok başarılı, özelleşen havalimanları da dünyayla yarışacak kapasitede. Rekorlar üstüne rekorlar kırıyorlar.
Yöneticileri de doğrusu çok başarılı.
Fakat, bu yöneticiler havacılıktaki uluslararası kuruluşlarda neden yok?
Türkiye, dünya havacılığının en üst kuruluşu olan ICAO (International Civil Aviation Organization) Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı üyesi olmakla birlikte Daimi Konsey üyesi 36 ülke arasında ne yazık ki yer alamıyor.
IATA’da başkanlık koltuğu bir daha Türkiye’ye geçer mi hiç belli değil.
Kendisi de geçmişte havacılıkla ilgili uluslararası bir kuruluşta görev yapan bir dostum “Hollanda Lahey kentinde kurulu Havacılık Tahkim Mahkemesi çok önemli bir işleve sahiptir. Ne yazık ki, burada hiç bir Türk üye yok” diyor.
EASA, ECAC gibi kamusal görevleri olan kuruluşlar da resmi görev yapan Türkler’in sayısı ve konumu çok da önem arzedecek düzeyde değildir.
Özel sektör kuruluşlarının sivil toplum kuruluşu niteliği taşıyan dernek veya birliklerde de havayolu ve havalimanı şirketlerinin bir kaç yöneticisinin görev alması çok önemli bir başarı değildir.
Havacılık çalışanları değişik iş kolu çalışanlarının kurduğu dernek ve sendikalarda uluslararası nitelikteki üst kuruluşların yönetimlerinde de söz sahibi olmak için gayret göstermelidir.
Halen bu gibi kurum ve kuruluşların komite ve kurullarında görev yapan Türklerin sayısının da daha da fazla olması ülkemizin yararına olacaktır.
İşte o zaman “Dünya havacılığında biz Türkler de söz sahibiyiz” diyebiliriz.
Mutlu yarınlar Türkiyem.