HAYDİ KOMBİNELERİ BİTİRMEYE! TRİBÜNLERİ DOLDURMAYA!
Geçen sene rakiplerini eze eze şampiyonluğu kazanan ve yeni sezonda şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olan Trabzonspor’umuza bu sen tribünlerin dolması için pamuk eller cebe diyorum. Bu sene hem ligde, hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de Türkiye Kupası’nda mücadele verecek olan Trabzonspor için bu yıl, Süper Lig'de, marka olan ve geçen seneki takımdan sadece Nwakaeme’yi gönderen bünyesine Doğucan Haspolat, Eren Elmalı ve Jens Stryger Larsen ve Trezeguet'yi katan, transfer çalışmalarına devam eden Trabzonspor için sıra kimde? Bu transferleri izlemek için sabırsızlanan taraftarda.
"Pamuk eller cebe!" demenin, kombine bilet almanın ve locaları bitirmenin tam zamanı. Transfer dönemi, Bordo-Mavili takımın sıcak paraya en fazla ihtiyaç duyduğu, nakit paranın en çok gerektiği dönemdir. Toplam 25 bin kombinenin 16 bini satıldı. Geri kalan 9 bin kombinenin satılması için beyler görev sizlere düşüyor. Türkiye’nin dört bir tarafında ve yurt dışında bulunan zengin Trabzonsporlular gösterin marifetinizi, kalan kombine biletlerin birkaç gün içinde bitirmelisiniz. Bu yük sadece maddi konuda Banka gibi nakiti gözünü kırpmadan Bordo-Mavili takım için harcayan Asbaşkan Ertuğrul Doğan’ın üzerinde olmamalı. Eruğrul Doğan zaten gereğinden fazlasını yapıyor. İyi ki Trabzonspor’da bir Ertuğrul Doğan var. O da olmazsa….. Baskı altına alan kamuoyunun en etkin ayağı olan taraftarlar, istedikleri transferler gerçekleşince kombine bilet alarak çok sevdiğiniz en içten katkıyı yapmış olun. "Ben kulübüme ne zaman en büyük desteği verebilirim?" diye soranlara "Tam zamanıdır!" cevabını veriyorum. Haydi! Kombine almaya! Tribünleri doldurmaya!
“ARSIZ” GÜÇLÜ OLUNCA “HAKLI” SUÇLU OLURMUŞ
Suçlu ayağa kalk, nasıl yaptın anlat! Her şeyi kulübüm için yaptım. UEFA 'Şikeci Kulüpler Listesi'ni yayımladı. Listede Türkiye'den de anlı şanlı kulüpler var! Ev sahibini bastıran yavuz hırsız Fenerbahçe... Beşiktaş, Sivasspor ve Eskişehirspor da cabası... 3 Temmuz, Türk futbol tarihinde utanç günü olarak lanse ediliyor.
O dönem Fenerbahçe Başkanı olan Aziz Yıldırım ve 36 sanık hakkında "şike yapmak ve örgüt kurmak" suçlaması yapılmıştı. Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş. 2010-11 sezonunda Trabzonspor'un alnının akıyla kazandığı şampiyonluğu şikeyle, kara çalmayla elinden alan Aziz ve avenelerine Avrupa ve dünya spor kamuoyu tarafından vurulan tokat Türkiye Futbol Federasyonu'nun o dönemdeki başkanı Yıldırım Demirören, FETÖ gölgesi verilen davalar ve siyasetin çarpık eli tarafından ters yüz edilmişti. Aziz Yıldırım'ın "Şike yaptıysam Fenerbahçe için yaptım" demesine rağmen Türk yargısı kendi bildiğini okumayı beis gördü. Fenerbahçe küme düşmesin diye 58. maddede değişiklik içeren kanun teklifi Meclis'ten jet hızıyla geçirildi. Yani bir bakıma tapelerde, mahkeme kayıtlarında tarlaları süren, hakemleri ve kulüpleri ayartan Aziz'i kurtarma operasyonu yapılmıştı. Mazisi şanla şerefle dolu ulvi bir kulübün şampiyonluk kupası elinden alınmıştı o kara sezon. Nasreddin Hoca'nın fıkrasında olduğu gibi 'yorgan gitti kavga bitti öyle mi? Asla! Trabzonspor için onur savaşı olan bu mücadele bitmedi, bitmeyecek. Her ne kadar Fenerbahçe'nin "vakur duruş" vurgusu yaparak toplumda aklanma hamlesi sürse de bu lekeyi temizlemek yine Trabzonspor'a düşecek.
ZÜĞÜRT AĞA’DAN ROBİN HOOD’A GEÇİŞ
Şu Ali Koç alem adam vesselam! Deniz gözlerindeki kıvılcım yakıyor ortalığı! Geçen sezon Trabzonspor yenilgisinden sonra Züğürt Ağa karakterine soyunup "Tomatiz, tomatiz" diye terennüm edercesine taraftarını meydanlara davet eden Koç, Trabzonspor'un kazandığı şampiyonluk kupasına nazire yaparcasına takımına idmanda şike çamuru bulaşmış 2010-11 kupasını kaldırtıp egosunu tatmin etme girişiminde bulunmuştu.
Lig devam ederken "Trabzonspor en iyi futbolu oynayan ve şampiyonluğu hak eden takım" babında cümleler kurmuş, taraftar tepkisinden olsa gerek iki üç hafta sonra çark edip bordo mavili takıma saldırma yolunu seçmişti. Borderline kişilik bozukluğu yaşayıp yaşamadığı tam olarak netleşmeyen Koç'un dumura uğrayan tavırlarından biri de 3 Temmuz mesajı oldu. "Cumhuriyet’in 100'üncü yılında şampiyonluk en çok bize yakışır" demez mi koçbaşı! TDK Sözlüğü'nde koçbaşı "XV. yüzyılın sonuna kadar kullanılan, kuşatılan bir şehrin veya kalenin sur ve kapılarını yıkmaya yarayan, ön tarafı koçun başına benzeyen ağır direk" olarak tanımlanıyor. Türkiye'de şampiyonluğun en çok yakıştığı kulüp Fenerbahçe zaten, bunu cümle alem biliyor! Nitekim Cumhuriyet Türkiye'sinin tek takımı da Fenerbahçe! Belli ki kamuoyunda birbirlerine karşı atarlı giderli olan Aziz Yıldırım ve Ali Koç kılıç kalkan ekibi oluşturmuşlar. Hak etmedikleri kupanın destanını yazma derdindeler. Bir araya gelmiyorlar ama koçbaşı öyle zannediyor. Kişilik bozukluğu yaşıyor ya, malum! Aziz Yıldırım'ı kafasında "efsaneleştirmiş" ve her savaşını onunla omuz omuza yapıyor. Züğürt Ağa'dan hırsızlar prensi Robin Hood'a geçiş... Durun bakalım daha ne filmler izleyeceğiz!
TRABZON’UN EN KOYU İDMANOCAK’LISIYDIM
Trabzon İncirlik Mahallesi’nin büyüklerinden ağabeyimiz, Devlet Su İşleri’nden emekli mühendis abilerimizden Mustafa lâkaplı Mustafa Gayretli abimiz gençlik yıllarında yaşadığı anılarını yazmaya devam ediyor. Mustafa abi güzel bir anısını şöyle anlatıyor; “1960’lı yılların başıydı, Trabzonspor kurulmuş ancak İdmanocağı' Trabzonspor’un renkleri sarı kırmızı olsun ısrarı' katılmamıştı.
Trabzonspor Avni Aker’de, İdmanocağı ise Yavuz Selim de idman yapıyordu. Bu günler ben 'pis ocaklıyım ya idman ocağı idmanını izliyorum. Deniz tarafındaki kalenin arkasındayım. Kalede rahmetli Mesut, Atay Aktuğ, rahmetli Özkan Sümer, Ahmet Suat, Sarı Kenan, Çolak İbrahim Leyla Faruk, Sobacı Orhan, Necmi Perekli... Antrenmanın sonlarına doğru mahalle arkadaşlarım Hakkı Kurt, Rahmetli Kadir Kurt, Rahmetli Nevzat Bahar, İstanbullu Orhan Yılmaz, Rahmetli Şaban (Postacının Şaban), ... Trabzonspor'un antrenmanından çıkmış. Dağ tarafındaki çıkış kapısından çıkmış geliyorlar, beni uzaktan görünce bağırmaya başladılar, ulan pis ocaklı 'Trabzonspor'un antrenmanını seyretmiyorsun da idman ocağının idmanını seyrediyorsun' diye. Hem bağırıyorlar hem kahkaha atıyorlar... Kaleci Mesut bunları duyunca bir ağır söz salladı onlara tabii onlar duymuyor... Ben bu sözü duyunca olanca hırsımla giriştim! Giriştim ama adam dev gibi. Olayı uzaktan gören bizim uşaklar koşarak geldiler. Mahalle, mahalle maç gibi dövüş yapıyoruz. Özkan abiler, Faruk abiler Ahmet Suat ve Kenan... abilerle...
Hatırlıyorum Özkan abi bir taraftan dur kadaşım deyip ayırıyor görünüyor ama yukardan aşağı bir de yumruk artıyor! Aşağıya mahalleye haber ulaşınca Başta rahmetli Abbas'ın Zeki olmak üzere koşup geldiler... Bir müddet sonra aklı selim galip geldi ve mahallenin sahaya akını devam edince dövüş durdu... Üstümüz başımız perişan, gömleği pantolonu yırtılmamış olan yoktu. İstanbullu Orhan’ın (Orhan Yılmaz) kolu çıkmış. Bir öğün dayak yemiştik. İdmanocağı takımı içerisinde Faroz’da oturan Sobacı Orhan’ın bize karşı bu denli hasmane ve insafsız davranışı bizlere çok dokunmuştu. İdmanocağı’nı hatta küfür eden Mesut'u bile unuttuk ama Orhan’a gerekli dersi vermeliydik. Bunu anlayan Orhan faroza doğru kaçmaya başladı. Biz de arkasından. Olayı Orhan’ın abisi Numune Hastanesi dolmuşları kahyası Boncuk İsmail(?)... duymuş ve yolun ortasına çıkarak kimse benim kardaşıma dayak vuramaz diye önümüze dikildi. Biraz hırpalanınca pabucun pahalı olduğunu anlayıp bizden özür dileyip bizi yatıştı ama Orhan'ı saklamış ve kaçırmıştı... Trabzon'un en koyu İdmanocaklısıydım, hatta yeni mahalleye taşınan İdmanocağı'nın genel kaptanlığını yapmış olmama rağmen mahalle arkadaşlığı kardeşlikten öte ve arkadaşlarımızın annelerinin saygınlığı bizim için her şeyden önce geliyordu...
DOSTLUKLAR GEÇİÇİ DEĞİL KALICI OLMALI
Trabzon Birinci Amatör Küme’de şampiyon olarak Play-Off’lara kalan Akçaabat’ın şirin ilçesinin takım 1985 Derecikspor, Play-Off maçlarında rakiplerini yenerek yıllar sonra özlemini duyduğu BAL ligine yükselme başarısı gösteren Yeşil- Mavililerde genç Başkan Hakan Kuvvet kollarını sıvayarak yönetim kurulu üyesi Selami Sağır ile birlikte önceki gün Trabzonspor’un amatör branşlardan sorumlu yönetim kurulu üyesi, ASKF yöneticisi ve 1461 Soğuksuspor Başkanı Coşkun Öztürk’ü ziyaret etti.
İş insanı Öztürk’ün amatöre yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etti. Dostlukların geçici değil kalıcı olmasından yana olduklarını ve bu sene BAL liginde mücadele edeceklerini belirten 1985 Derecikspor Başkanı Hakan Kuvvet, “Yeni statüye göre 16 takımlı ligde zorlu bir mücadele vereceğiz. Doğu Karadeniz ve Iğdır Kars Ağrı Erzurum illerinde bulunan takımlarla mücadele edeceğiz. Çok zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Kendi bölgemiz takımları olarak birbirimize köstek yerine destek olup bu sene Trabzon takımlarından birini 3.Lige çıkartmak arzusundayız. Bu biz veya başkası olur fark etmez. Önemli olan Trabzon’dan bir takımın 3.Lig’de yer almasıdır” dedi
EBRAR CUMUR
Trabzonspor’un eski alt yapı Teknik Direktörlerinden Sadi Tekelioğlu’nun Türk futboluna sunduğu bordo- mavili takımın alt yapısında gelecekteki yıldız futbolcular arasında gösterilen ancak geçirdiği sakatlık ve yanlış ameliyatlar sonucu bir türlü eski sağlığına kavuşamayan Ebrar Cumur’u köşemize taşıdık. Trabzonspor alt yapısında oynadığı futbol ile göze batan ve profesyonel imza atan genç Ebrar geçen sezon İstanbulspor’a kiralık olarak verilmişti. Burada zaman zaman ilk onbirde oynayan Ebrar’ı dizindeki sakatlık bir türlü rahat bırakmadı.
Sakatlık illetinden kurtulmak için İsviçre’ye gitmeye hazırlanan genç oyuncu burada görecek olduğu tedaviden sonra eski sağlığına kavuşup bir an önce yeşil sahalara dönmenin özlemini yaşıyor. Futbol oynamaya hasret kaldığını ifade eden Ebrar, futbolu çok seviyor. Bir çok genç sporcuyu profesyonellikle tanıştıran, futbol bilgisi, saha dışı görgüsü en üst noktada olan bir sporcu o! Şu anda Trabzonspor’un bünyesinde olan yetenekli futbolcunun tek üzüntüsü sakatlıktan kurtulup Bordo-Mavili formayı tekrardan sırtına giyememek! Evet, Trabzonspor sağlık kurulunun başında bulunan değerli yönetici Dr. Yaşar Kibar Güven bu genç futbolcunun birinci ameliyattan sonra yaşadığı sıkıntıyı çözen hekim olmuştu. Ebrar'ın ikinci ameliyatını da İstanbul’da yaptıran yine Dr. Güven oldu. Şimdi ise İsviçre’de tedavi görmesi gerekiyor. Dr. Yaşar Kibar Güven'in Ebrar’ı futbola tekrar geri döndürmek için İsviçre’ye gitmesine önayak olacağını düşünüyoruz. Bu genç ve yetenekli futbolcu Ebrar'ın İsviçre'de tedavisinin sürdürülmesiyle Trabzonspor’a tekrardan kazandırılacağı kanaatindeyiz.
YAŞAR AYDIN YALISPOR ASBAŞKANI
Trabzon Amatör’ünün köklü kulübünün en ateşli taraftarına sahip takımı Faroz Yalıspor, geçen sezon kıl payı BAL ligini kaçırdı. Faroz Yalıspor’un başında, samimi kulübü için elini taşın altına koyan bir başkan İsmail Erkaya diğeri Asbaşkan Yaşar Aydın. Bu takımı sevmek sadece onun görevi de değil.
Başkan Erkaya ile iyi günde kötü günde hep Yalıspor’un yanında olan Aydın elini değil gövdesini taşın altına koyarak Mavi-Beyazlı camiaya büyük katkı sağlıyor. Sadece Başkan Erkaya ve Aydın’ın desteği bu takımı yarıştırmaya yeterli değil. Faroz mahallesinin ileri gelenleri ve dışarıda yaşayan iş insanları Yaşar Aydın gibi olup mahalle takımlarına maddi ve manevi destek vermeli. Yalıspor demek Faroz demek. Onun için Yaşar Aydın gibi yöneticiler Yalıspor’da çoğalmalı. Herkes Yaşar Aydın gibi elini taşın altına koyarsa Faroz Yalıspor’a destek olursa, yıllar önce 3.Lig’de mücadele eden Yalıspor’un tekrar özlem duyduğu yerde yerini alacaktır.