Süper ligin 24. Haftasında İstanbul’da karşılaştığı Beşiktaş önünde ilk yarının sonlarına doğru mutlak bir penaltısı verilmeyen Trabzonspor, bu pozisyonun devamında yediği golle soyunma odasına 1-0 galip gidecek yerde aynı skorla mağlup gitmişti.
Bunun yanında ikinci yarıda yakaladığı iki mutlak gol pozisyonundan da yararlanamayan Bordo-Mavililer iyi bir futbol sergilediği maçtan yenik ayrılmak zorunda kalmıştı.
Önceki gün son 5 maçta 1 beraberlik ve 4 yenilgi aldığı için küstürdüğü taraftarından mahrum bir şekilde tedirgin olarak Hatayspor karşısına çıkan Trabzonspor, sezonun en iyi futbollarından birini sergileyerek kazanmasını bildi ve kara bulutları da dağıttı.
Peki ,’Trabzonspor eksik kadrosuna rağmen niye bu kadar iyi oynadı?’ derseniz benim cevabım ‘Kanatlar iyi çalıştığı için’ olur..
Ki bu kanat işi, amatörlük zamanında da Trabzonspor döneminde de Trabzon futbolunun bir numaralı olmazsa olmazıdır.
Yani Trabzon futbolunun ana şablonunda kanatlardan geliştirdiği ataklarla rakibin arkasına sarkan hünerli golcülerle de iş bitiren bir futbol vardır.
Onun içindir ki aradan geçen uzun yıllara rağmen Cenap, Ergin , Hazin Orhan , Pire Yılmaz , Ali Kemal, Yattara ,İskender, Gökdeniz gibi açıkların, Akrep Celal, İhsan, Nevzat ,Necmi, Hüseyin, Fatih Tekke gibi gölcüllerin maçları hafızalarda, isimleri hala dillerdedir..
Ve Hatayspor karşısında yana , geriye , arası sıra ileriye futbolunu terk edip ileri sağda formunu bulan Visca, solda tüm dağınıklığına rağmen bu kanada işlerlik kazandırıp pozisyon üretip goller atan Trezeguet..
Ve de sağbeke çuk diye oturan sanki 40 yıllık Trabzonsporlu Menuier, sol bekte belki de milli takım kadrosunda yer alabilmenin itici gücüyle defansta ve ofansta çok iyi oynamaya başlayan Eren’le Trabzonspor Hatayspor’a neredeyse top göstermedi.
Demek ki neymiş; uçmak için lazım kanat..
Gerisini Marko Paşa’ya anlat!
GEREKSİZ İNAT CAN YAKIYORDU!
Ancak ne yazık ki Trabzonspor için yukarıda belirttiğimiz tüm güzellikler 70. Dakikada bitti.
Çünkü Abdullah Hoca Galatasaray ve Kasımpaşa maçlarından hiç ders almamış gibi orta sahanın yükünü çeken, hemen her topa müdahale eden , defansif ve ofansif görevlerini dört dörtlük yapan Mend’yi yine stopere çekti.
Bunu eleştirenlere ‘Siz ne anlarsınız’ dercesine
Peki, çekti de ne oldu?
O zamana kadar tek şutu bile olmayan Hatayspor orta sahayı kolay geçip Trabzonspor kalesine gelmeye başladı..
89 ve 91. Dakikalarda Uğurcan’ın kurtardığı iki mutlak pozisyon gol olsa ilk maçta 2-0 galipken maçı 3-2 kaybeden Trabzonspor bu kez 2-0 galipken Papara Park’tan 2-2 beraberlikle ayrılacaktı.
Tabi başka gol yemezse!..
Mendy stopere çekilince orta sahada onu aratmayacak tek bir futbolcun bile yokken Hocanın bu inadını anlamakta zorluk çekiyor insan..
Gerekçesini dinleyince de hepten tebessüm ediyor!
‘Hadi ya’diyor..
Planlamada Fernandez şimdilik ancak bu kadar oynarmış, ısınmamış stoperi de oyuna sokmayacağı için buraya Mendy’yi çekiyormuş.
Ne yani, +70 likler bile halı sahada iki defa oynayınca üçüncüde döktürüyor da, bu Fernandez bu kadar idmana ve maça rağmen 20 dakika daha sahada kalamıyor mu?
Isınma işine gelince;
Yedek kulübesindeki diğer stoperler Baniya ile Benkoviç’in kanardaki ısınmaları ısınma sayılmıyorsa
maç kadrosuna stoper almayın o zaman!
Aslında tüm bunların hikaye olduğunu söyleyen de biliyor ya neyse..
Hocam sen yat kalk Uğurcan’a dua et.
Şu maç 2-2 bitseydi.
O zaman göründün Trabzon’daki ısınmayı..
Zira, inatta bir murattır ama..
O inadın sonunda gelmezse murat.
Derler adama sen git iki tur at!
***
‘Bu taşlar insanlara zarar vermiyor mu?’