Yaklaşık bir aydan beri beş tane kadın cinayetine şahit oldu ülke. Her cinayette olduğu gibi hep bir ağızdan insanlarımız idam gelsin demeye başladı.
Ülke geneli kanunlarımız suçlara verdikleri ceza caydırıcılık özelliği yoktur. Bir örnek vereyim ne demek istediğim daha güzel anlaşılacaktır. Suçların en büyüğü adam öldürmektir. Bu suça verilen ceza iyi hal göz önünde bulundurulduğunda beş on yıldır. Bu iyi hale girmek istemiyorum. Adam insan öldürmüş hakimin karşısına takım elbiseyle çıktığında iyi hal indirimi uygulanmaktadır. Bu nasıl oluyor inanın bana anlamış değilim.
Bakınız bir insan öldürüldüğünde olan öldürülenin ailesine oluyor. Öldüren hapishanede paşa paşa bakılmaktadır. Sen ölmüşsün kalmışsın bu önemli değil. Önemli olan psikopat katil kendini tatmin ediyor başkada bir şey değil.
Bu beşeri kanunlar var olduğu sürece adam öldürmenin önüne geçemezsiniz. Çünkü verilen cezada bir caydırıcılığı yok. Ben basından üç kişiyi öldüren bir katilin açıklamasını okudum. Adam diyor ki "Beni öldürün ben çıktıktan sonra yine adam öldürmeye devam edeceğim." Üç kişiyi öldürmüş katil diyor bunu. Katilin öldürülmesi rahmet değil de nedir?! Rahmet oluyor.
Burada şöyle de bir durum var. Sen yetiştiriyorsun kızını elin soysuzu gelip onu hayattan koparıyor. Ha dersiniz ki seçtiği erkeğe dikkat etsin. Ama erkeğin alnında ben iyi bir insanım diye yazmıyor ki. Daha neyin savunmasını yapacaksınız.
Acizane bu kardeşiniz otuz yıldır köşe yazarlığı yapmaktadır. Ben pek çok defa bu ülkede sosyal patlama beklenmektedir. Ne olur bir şeyler yapalım diye yazmışımdır. Ama ne acıdır ki yöneticilerimiz kulaklarını tıkamış yol köprü yaptık demekle meşguller. Toplumun ıslahı için bir şeyler yapmamışlardır. Bugün gelinen noktada insanlarımız ayarları bozuk olduğundan en ufak bir meselede birbirlerinin boğazına yapışmaktalar ve kadınlarımıza kıymaktadırlar. Bakınız sizlere bir misal vereceğim nasıl patlama noktasına gelinmiş daha iyi anlaşılacaktır. Şoförün biri yolda arabanın birini solladı diye solladığı şoför beni nasıl sollarsın diye sollayan şoföre silah atarak ölümüne sebebiyet vermiş durumdadır. Artık günümüzde bunlar olağan işlerden olmuştur. Bundan dolayı kimseye yan bile bakılmamalı. Allah muhafaza buyursun baktığı kişi silahına sarılıp kendisini vurmaması büyük şanstandır.
İnançsızlık ve ahlaksızlık insanımızı bitirme noktasına getirmiş durumdadır. İki kızımızı hayattan koparan genç inançsızlığı seçmiş ve ondan sonra kızlarımızın başlarını kesmiş ve daha sonrada kendi hayatına kıymıştır.
Bu olay bile sosyal patlamanın boyutlarını ortaya koyma adına önemlidir.
Bir psikopat ya Allahtan yada kanunlardan korkmalıdır. Bir psikopat ne Allah ne de kanunlardan korkmuyorsa açık bir tehlikedir. Bu insan her şeyi yapabilecek kabiliyettedir. Eğer böyle devam ederse Allah muhafaza Amerika'da olduğu gibi toplu katliamlarla yakın bir gelecekte karşılaşabiliriz. BUnun durdurulabilmesi için önce eğitim önce eğitim ve sonra da sistemi İslamileştirmeliyiz. Batıl sistem tüm bu şeytani işleri pompalamaktadır. Sistemi KUran ve sünnet üzere yeniden dizayn etmeliyiz ki insanlar artık kendilerine bir çeki düzen versinler. Eğer bu durum devam etmesi halinde kadınlarımızı korumamız daha zor olacaktır.
Benim buradaki çözüm önerim katile verilecek ceza Allah'ın kitabında ki adam öldürmeye verilen ceza olacaktır. Allah bir insan öldürüldüğünde hakkın maktulün ailesine geçtiğini ve maktulün ailesinin üç şıktan birini seçmesi istenmelidir. Ya cana can ya cana diyet yada af. Maktulün ailesi bu üç şıktan birini seçerek kendi nefislerini yatıştıracaklardır. Bu durum da hem de boş yere katillerin hapishanelerde tutulmasının önüne geçilecektir. Başka çözüm yolları fuzulidir.
İdam cezası sadece insan öldürülmeye verilmelidir. Allah muhafaza suistimal edilmeye açıktır. Bakınız Suudi Arabistan'da idam hem insan öldürülenlere veriliyor hem de muhaliflere verilmektedir. Bunun önüne geçilebilmesi için idam sadece ve başka bir yoruma gidilmeksizin insan öldürülmeye verilmelidir.
Sistemi İslamileştirmemiz önce eğitimden geçmektedir...