Siyaset, Türk Dil Kurumu’na göre Devletin idari kademelerinde yer alan politikacıların ülkenin yönetimi, ekonomisi ve güvenliği kapsamında sürdürdüğü çalışmalara verilen isim olarak tanımlanır. Siyasetin amacı hem iktidarda kalmak hem de halka hizmet sunmaktır. Siyaset topluma bir hizmet şeklidir
Siyasetçi ise halkın seçimleriyle belirlenen ve kamu politikalarını belirleme ve yönetme sorumluluğunu üstlenen, ülkenin sosyal, ekonomik ve politik konularıyla ilgilenen çözümler üreten, Yasama, yürütme veya yargı organlarında görev alarak vatandaşların çıkarlarını korumak ve toplumun genel refahını artırmak için çalışan kişidir.
Yani aklına estiği gibi konuşan gibi değildir.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş gibi mesela.
Hiç yoktan yere, durup dururken Anayasa’nın üçüncü maddesi ile ilgili yaptığı absürt konuşma gibi.
Ne demek "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" tabirinin değişmesi gerektiğini söylemek.
Ne demek "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade etmek.
Siyaset mi yapacaksınız ne yaparsanız yapın ama bu milletin milli ve manevi değerleriyle uğraşmayın, bedeli ağır olur.
Ne demek “Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum"
Türkiye ile meselesi olanlarla bu milletin hesabı olur unutmayın.
Sayın Kurtulmuş bu açıklamaları hangi ayeti ruhiyesi ile yaptığını bilmiyorum ama ne yaparsanız yapın bu milletin sinir uçlarıyla oynamayın.
En sert tepkiyi zaten Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verdi.
“Anayasanın ilk dört maddesiyle meselesi olanların Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi vardır ve bizim de onlarla görülecek hesabımız olacaktır. Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Omurgasız vücut cesetten ibarettir. Biz ceset olmaya değil aziz milletimiz cennet vatanımız ve geleceğin Türk evlatları için dipdiri olmaya amaç ve azmindeyiz” açıklamasıyla sanırım ne demek istediği anlaşılmıştır Sayın Kurtulmuş.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de “Devletle millet karşı karşıya gelirse inanın her zaman millet kazanır. En iyi örneğini 31 Mart seçimlerinde gördük. Devletin karşısına milleti dikerseniz millet bizim yanımızda durdu cevabını aldınız hala akıllanmadınız. Bu millet devletini sever, vergi ister vergisini verir, askere çağırır gider, gerekirse şehit olur ama karşısına devlet dikilirse bu millet kazanır. Ama bu entelektüel tartışmanın üzerinden anayasanın ilk dört maddesine uzanıyorsa orayı okuyan herkes şunu anlıyor sana da onu tavsiye ederim. Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, milletiyle ülkesiyle bölünmez bir bütündür nokta, tartışmayı kapalıdır”
Bunu da anlamışsınız sanırım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük mücadeleler verirken, derleyip toparlamaya çalışırken Numan Kurtulmuş’un bu gibi anlamsız çıkışları, Mehmet Şimşek’in saçma sapan vergi çeşitleriyle engel oluyorsunuz bilesiniz.
Tekrar hatırlatıyoruz;
Madde 1:
Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’tir.
Madde 2:
Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3:
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı şekli kanununda belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli Marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.
Madde 4:
Anayasanın birinci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hükmü ile ikinci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve üçüncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Özetle konu tartışmaya kapalıdır.
Tartışmıyoruz.
