Bazen bir gereksinim değil, olması gereken yerde olmak ister insan. Kendi hakkı olanı elde etmiş olmanın huzur ve mutluluğu insana büyük bir zevk verir, mutlu kılar. Bu bayram ya da törenlerde olsun değişen bir şey olmaz. Mesele olunması gereken yerde olmaktır.
1950-1953 yılları arasında meydana gelen Kore Savaşı'na 1,2,3 ve 4'üncü Türk Tugayları katılmıştır. Savaşa fiilen katılan Türk askerinin sayısı 21.212'dir. Dünyaya örnek olarak gösterilen bir başarı ve zafere imza atmış bu gazilerimizi mihnet ve şükran ile yad etmeliyiz. Bu gazilerimiz hemen hemen her yıl Kore’ye davet edilerek Koreli çocuklara örnek gösteriliyordu. Koreli çocuklar bugün yaşadıkları özgürlüğü bu kahramanlara borçlu olduklarını hatırlıyorlar.
Ancak bu yılki Cumhuriyet etkinliklerine unutulmuş bir gazimizin katılamayışı nedeniyle bir çocuk gibi gözlerinden yaş döküldüğünü hatırlatmak isterim. Kolay değil, bu gazimiz bugün 97 yaşında bir çınar. Hafızası ve fiziki yönden yerli yerinde ancak 2 yıldır resmi törenlere çağrılmıyor. O bunun kasıtlı olmadığının bilincinde şöyle diyor: “Belki unutmuş ya da hatırlamamış olabilirler” diyerek olaya olumlu bakmak istiyor. Ancak sitemde de bulunuyor “benim çağrılmam ya da davet edilmeme gerek yoktu. Kendim de gidebilirdim” diyor.
Sabah büyük bir heyecanla duvarda asılı elbiselerinin tozunu aldı, köşedeki ütülü gömleğini son kez kontrol etti. Kalpağını ve gazi madalyasını kontrol etmeyi ihmal etmedi. Her şey yerli yerinde ve eksiksizdi. Nihayetinde çizmelerini kontrol etti, boyalarının yenilenmesinin gerektiğini düşündü. O da bayrama hazırlanan çocuklar gibi heyecanlı ve içi kıpır kıpırdı. Sabah erkenden kalktı yavaş yavaş elbiselerini giydi, kalpağını başına koydu, beyaz gömleğinin üzerine kravatını çekti ve her şey yerli yerinde ve tamamdı.
Vakit geçiyor gelen-giden hiç kimse yok. Eşi Melahat hanıma arayan soranın olup olmadığını bir kez daha sorarak durumu teyit ediyor. Ancak Pirağa amcanın beklentileri boşa idi. Kapısının önündeki sandalyeye çöktü, iç çekip ağlamaya başladı. Çocukları onu teselli etmeye çalıştılar ancak O, bu ihmalkarlığı unutamadı. Geçen 97 yaşının ağırlığını daha da ağır şekilde omuzlarında hissetti. Sn. Ertuğrul Doğan Fenerbahçe maçında bu hatayı telafi yoluna gittiler. Gaziyi stada davet ederek seyirci önünde alkışlattı. Bu durumu tamamen kurtarmasa da bir nebze olsun hafifletmiştir.