Önce şunu baştan diyeyim Türkiye'de bu hakem alemini düzeltemezseniz hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü hakem camiasının içinde o kadar eyyamcı var ki akşam yakasında FIFA kokartı olmasına rağmen adaletli bir maç yönetmeyen bütün takdir haklarını Fenerbahçe'den yana kullanmaya çalışan Halil Umut Meler diye sahada bir kara gömlekli vardı. Fenerbahçe'de bir kasap var; adı Serdar, soyadı Aziz. Her maçta olduğu gibi bu maçta da Gomez'e yine karatesini yaptı.. Ne maçın hakemi Meleeeer ne de VAR’da bulunanlar bu hareketi görmemezlikten gelmeyi yeğlediler. Bir pozisyonda Abdülkadir, Altay'a vurmuyor, Altay, Abdülkadir'e vuruyor ve penaltı! Hakem Meler bu pozisyona da devam işareti yapıyor. Yani sizin anlayacağınız maçın hakemi ile VAR'da bulunan hakemler de üç maymunu oynamaya devam ettiler.

Maça gelince Katar'da biten Dünya Kupası maçlarından sonra Türkiye Süper Ligi kaldığı yerden başlamaya devam etti. Lider Fenerbahçe yenmesi halinde puanını 32'ye çıkartıp Trabzonspor 23 puanda kalacaktı. Ya bu yarışta ben de varım demesi için de şiddetli olarak 3 puana ihtiyacı vardı. Nitekim de bu 3 puanı alan Bordo-Mavililer puanını 26'ya çıkartarak Fenerbahçe’nin ensesinde nefesini hissettirmeye başladı. Trabzonspor'un bu maçı kazanmaktan başka şansı yoktu. Ya da lige havlu atıp erken şampiyonluk yarışına veda edecekti. Bunu hem Abdullah hoca hem de futbolcular biliyordu. Abdullah hoca, Fenerbahçe'ye karşı oyun sistemini de 4-1-4 1 olarak belirledi. Uzun bir sakatlıktan sonra  ilk onbirde görev yapan Visca vasat bir futbol sergiledi. Bordo-Mavililer evinde oynamanın avantajı ile oyuna daha istek ve arzulu başladı. İlk yarıda bol pozisyon Fener kalesinde bulamazsa bile, rakibine direkten dönen şutun dışında fazla bir pozisyon vermedi.

İkinci yarıda beklenen gol geldi. Maxi Gomez, Fenerbahçe maçı ile gol orucunu açtı. Orta saha çizgisinin gerisinden Bakasetas havadan uzun bir pas çıkardı. Top rakibin de ayağına çarpıp Maxi Gomez'in önüne düştü, biraz topu sürüp, Altay'la karşı karşıya kalarak kaleci Altay'ın soluna vurdu, yere çarpan top, köşeden ağlarla buluştu. Bu golle birlikte Bordo-Mavililer daha hırslı istekli ve arzulu oynamaya başladı. Umut (2),Djaniny, Trezegueti net yüzde yüzlük gollerden yararlanamadı. Uzatmaların son saniyelerinde Bordo-Mavili taraftarları rahatlatacak gol Trezeguet ve Djaniny'nin akıl dolu paslaşması ile birlikte Mısırlı oyuncu Trezeguet'e çıkarıyor, onun vuruşuyla durum 2-0'a geliyor. Trabzonspor, hakem Meler'e rağmen kazanmasını bildi. Ama Trabzonspor ara transferde oyuncu transfer edecekse öyle görülüyor hem asist yapabilecek, hem topu 3. bölgede tutabilecek hem de gol atabilecek güçlü bir sol kanat ki, artık Trezeguet'e bu kadar süre verilmesine rağmen, bu kadar pasif ve sonuç üretemeyen bir oyuna tahammül edilemez!

Ve de topla dripling yapabilecek leblebi gibi gol atabilecek yeni bir Sörloth lazım.