Her maçın bir hikayesi vardır. Bazı maçlar derbidir bu sebeple kıymetlidir.Bazıları  zamanlaması itibariyle vazgeçilmezdir, bu sebeple kıymetlidir, bazıları puan cetvelinde olduğunuz yer itibari ile olmazsa olmazdır, bu sebeple vazgeçilmezdir.

Velhasıl her maçın kendine göre bir ehemmiyeti, bir hikayesi vardır.

Alanyaspor mevzubahis olunca maçın hikayesi de bir başka oluyor.

İki yıl önce şampiyonluğumuza ket vurmasından, evimizde 3-0 geriden gelerek 4-3 mağlup etmesine kadar  hafızalarımızda tazeliğini koruyan birçok kötü anımız var.

Dolayısıyla Alanyaspor müsabakası, lider Galatasaray’ı en yakın rakibi Fenerbahçe’yi ezici bir skorla evinde mağlup etmesi sonrası asla hafife alınmaması gereken, hayati bir müsabaka olarak çıktı karşımıza.

Maxi Gomez’in kart cezalısı olması, Visca’nın sakatlığı yine kadroda rotasyona sebep olmuş. santrafora geçen yılın gol kralı Umut Bozok, Visca’nın yerine de Ajax akademinin genç yaldız Naci monte edilmiş.

Maça etkili başlayan Trabzonspor biri Trezeguet diğeri Umut Bozok ile iki net pozisyonu  harcayınca ev sahibi ilk pozisyonda tabelayı değiştirdi. Gol sonrası Trabzonspor tüm oyun disiplinini kaybetti.

Panik futbolu, kontrolsüz hücum, dengesiz savunma derken ilk yarının bitiş düdüğü çaldığında tabela 3-0 Alanyaspor’un galibiyetini gösteriyordu..

İkinci yarıya hücumda bekleneni veremeyen  Umut Bozok yerine Djaniny, savunmada sarı kartlı Vitor yerine  Bartra ile başladı Abdullah Hoca. Devamında Naci’de yerini Lahtimi’ye bıraktı.

3 oyuncu değişmesine rağmen oyunda değişen bir şey olmadı. 72nci dakikada Bakasetas’ın direkten dönen füzesi hariç kaleyi bulan topumuz bile olmadı.

Bu topun dönüşünde de ev sahibinin gol bulduğunu ve skorun 5-0’a geldiğini ekleyelim..

Maçın hikayesini yazmak adına televizyon karşısına geçtiğimde hayalim bir kahramanlık hikayesi yazmaktı lakin Stephan King’in korku romanlarına taş çıkartır bir oyuna şahit oldum dersem abartmış olmam.

Yakışıksız oyun, geçmiş olsun Fırtına