Ölüm, Trabzon'umuzun güzel simalarından birini daha kopardı bizlerden. Usta karikatürist, gazeteci ve yazar Hikmet Aksoy 22 Mart 2020 tarihinde aramızdam ayrıldı.
           
Güler yüzlü ve dost insan Hikmet Aksoy, Trabzon’un en eski sanatçılarından biriydi. O, bir koltuğunda birden çok karpuz taşıyabilen ender sanatçılarımızdandı. Zira O, “gazeteci, bankacı, karikatürist, yazar” gibi sıfatları künyesine alınteriyle yazdırmış başarılı bir kişiydi. Ömrünü sanata adayan, özellikle karikatür sahasında ölmez eserler ortaya koyan Aksoy, Trabzon sanat tarihinin son dönemini çok iyi bilen insanlardandı. O, bizim için adeta canlı bir tarihti. Bu güzel simadan Trabzon’un sanat geçmişini dinlemek ayrı bir zevkti.
           
Hayata çizgilerin arkasından eleştirel bir gözle bakan karikatürist Hikmet Aksoy, 1953’ten beri sanat hamurunu o mahir elleriyle yoğurmaktaydı. O, İstanbul’da öğrencilik yıllarında kendini karikatürün içinde buldu ve bu sahadaki önemli isimlerle bir araya geldi. O’nun sanatta öğrencilik konumundan ustalık konumuna yükselişi örnek bir serüvendir.
           
Hikmet Aksoy sadece karikatürle ilgilenmedi; hemen hemen sanatın her alanına derin alâka duydu. Özellikle gazetecilik O’nun için bir sevda mesleğiydi. O, Trabzon’da Hâkimiyet, Hizmet, Kuzey Haber gibi birçok gazetede kalem oynattı.; doğru bildiklerini eğilmeden ve bükülmeden dile getirdi. Yine Trabzon’da Taka Mizah Sayfasını başlatan O’dur. Hikmet Aksoy’un yaşam öyküsüne bakınca O’nun az zamanda ne çok iş yaptığını görürüz:
 
Trabzon’da ve Türkiye’de karikatür sahasında bir çınar olan Hikmet Aksoy, Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde 1939’da doğdu. İlk ve orta okulu Vakfıkebir’de, Ticaret Lisesi öğrenimini Giresun’da tamamladı. İstanbul İktisadi ve Ticarî İlimler   Akademisi’ne iki dönem devam etti. İlk yazısı, muhabiri olduğu Vefa Spor Dergisi’nde yayımlandı. Trabzon’da 1959 yılına değin Hadiselere Tercüman, Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazetelerinin muhabirliğini yaptı. 1959 yılında ilk kez geldiği İstanbul’da Hadiselere Tercüman, Günlük Spor ve Türkiye Spor gazetelerinde muhabir ve karikatürist olarak çalıştı. Bu dönemde karikatürleri Şaka, Dünya, Tef, Büyük Gazete, Son Havadis gazetelerinde yayımlandı. 1965 yılında askeriliğini yaptığı Kütahya’nın Simav ilçesi Pınarlar köyünde, ‘Köy Raporu’ adıyla, köycü / eğitici bir gazete çıkararak, köylülere bedava  dağıttı. O, bu anlamda köyde gazete çıkaran belki de ilk kişidir.
 
Aksoy, Trabzon basınında, Hizmet ve Kuzey Haber gazetelerinde genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Sonhaber ve Karadeniz gazetelerinde yazarlık yaptı. 1981’de Karadeniz gazetesinde düzenlediği Taka Mizah Sayfası, yaygın ve yerel basında en uzun soluklu mizah sayfası olarak 30 yılını doldurdu. Aksoy, Sürekli Basın Kartı sahibi olup; 68 yerel gazetede her gün çizerek, karikatür sanatını tanıtma ve sevdirme çabasını sürdürdü.
 
Daha çok bir çizer olarak tanınan Hikmet Aksoy’un aslında çok da güçlü bir kalemi vardı. Araştırmayı ve öğrenmeyi çok seven Aksoy’un kalemi sertti. Zira yazılarını tarafsız bir gözle yazardı. O, sert olduğu kadar da mert ve babacan bir insandı. O’nun kaleminden çıkan “Her Yönüyle Vakfıkebir, Vakfıkebir İlçesi ve Çevresi, Faik Ahmet Barutçu,  Karikatürün Trabzon Boyutu, Trabzon Basını(Gazeteler-Gazeteciler, 1869-1998), Made in Karadeniz Fıkralar, Temel’li Fıkralar (Komisyon), Kemençe Çalayım mi (Fıkralar), Bir Ömür Bir Şehir, Ziyad Nemli Kırmızı Paçalı Güvercin” adlı araştırma-inceleme eserleri bulunmaktadır.
 
Çizgileriyle hayata renk ve ahenk katan Hikmet Aksoy çok üretken bir insandı. Yaşının hayli ilerlemiş olmasına rağmen bir delikanlı gibi gece gündüz demeden çalışır ve üretirdi. Üretmediği günü zayi olmuş sayardı. Bu ülkede O’nun gibi yüz tane insan olsaydı, sanatta ve kültürde akıl almaz boyutta büyük bir yol kat ederdik. Bu arada O, sanata katkılarından ve  hizmetlerinden dolayı birçok ödüle de layık görülmüştür. Bilenler bilir, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti 1995 Basın Hizmet Ödülü kendisine verilmiştir. Bunun yanında O, 2010’da 70 yaş kesitinde gazeteciliğe ve karikatüre katkılarından dolayı “Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştür. Bu ödül onun yazma ve çizme şevkini ve heyecanını artırmıştı.
 
Kendisini rahmet ve minnetle anıyorum. Allah rahmet eylesin. Ruhu şad olsun.