Trabzon’un  Maraş Caddesi, İstanbul’daki İstiklal Caddesi gibi… Hareketli, insan trafiği yoğun… Bir de serin! Cadde üzerinde oturacak yer de var. Haliyle burada toplaşıyor insanlar…

Kimi yürüyüş yapıyor; kimi oturmuş sohbet ediyor, kimi işi için koşturuyor, kimi alışveriş yapıyor.

Etkinliklerin de durak yeri aynı zamanda…

Örneğin her Çarşamba  gerçekleştirilen Filistin’e destek yürüyüşünün son durağı da burası.

İskenderpaşa  Camii’nde buluşan gurup, Ziraat Bankasının önüne kadar yürüyor.

Burada Filistin’in yaşadığı zulme dikkat çeken konuşmalar yapılıyor.

***

Toplantı dağılıyor fakat insanların bir kısmı, dağılmıyor.

Bir çember oluşturmuş, sempati ile yerde bir şeye bakıyor.

Yaklaşıyor, sen de bakıyorsun.

Öyle iç açıcı bir tablo ki anında gülümsetiyor!

Benim, daha önce bu caddede hiç görmediğim bir şey!

Denk gelmemişim demek ki…

Nedir?

Bir köpek yerde yatıyor, çocuklar onunla oyun oynuyor.

Köpek, öyle kocaman ve tüylü ki koyuna benziyor.

Onu seven çocuklara kayıtsız kalmıyor.

Yere yatarak  göbek açıyor, dili dışarıda, türlü türlü numaralar yapıyor.

Sevilmeyi bekliyor ‘benimle oynayın’ diyor.

Öyle keyifli öyle mutlu ki duygulandırıyor!

Sadece karnının doymasını istemiyor. 

İnsan arıyor ve insan seviyor; ilgilenin benimle diyor.

Kulağı küpeli.

Yani kısırlaştırılmış, kuduz aşıları yapılmış…

Belediyenin el attığı köpeklerden belli ki…

Mahallenin maskotu  gibi caddenin de maskotu olmuş.

Çocuklar da onunla oynamaktan, son derece mutlu!

Yanlarında anneleri de var.

“Trabzon’da köpeklere dokunulmayacak.

Hayvan dernekleri, muhtarlarla, belediyelerle görüşüyor.

Trabzon’da hayvanlar güvende” diyorlar!

Niğde’de yaşanan köpek katliamından sonra yüreklere su serpiliyor.

Ohh dedirtiyor!

İyi şeyler duymaya, iyi şeyler görmeye o kadar ihtiyacımız var ki…

Bir çocuğun ve bir köpeğin neşesi bir nebze olsun bunu sağlıyor…

Dilerim, Gazze sokaklarında da çocuklarla köpeklerin  oyun oynayacağı günler yakın olsun…

O günlere mutlulukla tanık olan anne babalar olsun!

Kalpten dilerim!..