Kısa bir hatırlatma yapalım..
2010-11 futbol sezonu bitmiş,9 puan öndeki Trabzonspor şampiyonluğu 1 gol averajla FB’ye kaptırmış!..
Trabzonsporlular büyük bir üzüntü ve kızgınlık içinde..
Kimi yönetimi, kimi futbolcuları büyük bir çoğunlukta ‘9 puan öndeki takımı şampiyon yapamadı’ diyerek teknik direktör Şenol Güneş’i suçluyor..
***
TV’de haberleri izliyorum, bir alt yazı geçti, yanlış mı gördüm diye dikkatli baktım doğru: ’ Şike yaptığı gerekçesiyle FB’yi Avrupa’dan ihraç eden UEFA onun yerine Şampiyonlar Ligi’ne Trabzonspor’u davet etti’
Hemen telefona sarılıp İhsan Öksüz arkadaşımı aradım, ‘İhsan, haberi gördün mü, doğru mu bu ‘deyip anlattım ,henüz duymamış ‘ Yok ya, bi bakayım deyip kapattı, biraz sonra aradı doğru ‘ dedi, sevinçten zıpladık, anında dışarı fırladık..
Sonrası malum olaylar, kıyamet kopuyor.
Tutuklamalar, mahkeme aşamaları , mahkemede inkar edilemeyen tapeler TFF’nin çaresizliği filan..
Ve tabi olayın tamamen dışındaki Trabzonspor’un haklı isteği.
“Madem öyle o zaman verin şampiyonluk kupamızı’
***
Sonuçta UEFA sayfalar dolusu raporlar, görüntüler ve deliller ve sorgulamalar sonunda bir karara varıyor ve F.B’yi 2 yıl için Avrupa’dan men ediyor O’nun yerine Trabzonspor’u Şampiyonlar Ligi’ne alıyor.
Buna göre bir yaptırım uygulamasını ise TFF’ye bırakıyor.
TFF günle boyu FB’ye cezayı tartışıyor, küme düşürmekten puan silmeye kadar pek çok uygulama gündeme geliyor, bir türlü karar veremiyor, hatta bu arada başkanı istifa ediyor.
Derken sinekten yağ kapma çabasındaki siyasiler devreye giriyor, kanun değişiyor ve ‘kişilerle kurumlar ayrılıyor.
Tribünden küfür edip sahaya taş atan kim olduğu belirsiz bir taraftar yüzünden kulüpler ceza alıyor ama şike gibi bir olayla suçlanan yöneticiler yüzünden kulüplere ceza verilemeyeceği kanaati ile FB cezadan sıyırıyor..
Ancak şikeyi onaylayan CAS, gerekçeli kararının 267. paragrafında şöyle bir ifade kullanıyor: “Şike suçu bizim tarafımızda sabittir. Türk Yargıtay’ı tüm kişileri aklasa bile, bu durum, verdiğimiz kararı etkilemeyecektir.
***
Tabi FB’de kendi açısından işin peşini bırakmıyor ve yerel mahkemeden adli yargılama açısından lehine kararlar çıkıyor, sanıklar berat ediyor ve de son olarak Yargıtay’da bu kararı onaylıyor.
Ve de ‘Gördünüz mü haklıydık aklandık,’ havasıyla Trabzonspor ve taraftarının 10 yıldır peşini bırakmadığı haklı davasını boşa çıkarmaya çalışıyor.
Madem haklısınız o zaman gerekeni yapın.
Hiç durmadan UEFA,CAS ve İsviçre Federal Mahkemesine milyonlarca Euro’luk davalar açın, şu zor günlerde kasanızı doldurun!..
Açamazsınız, çünkü içeride ‘Herkesi kör, âlemi sersem’ sanabilirsiniz ama dışarıdaki hesap içeriye uymaz..
Bir açılırsa defterler, ortaya dökülür neler..
Kaldı ki Yargıtay’ın kararı ‘Şike yok’ demiyor..
“Deliller usulsüz toplandı’ diyor, buna benzer gerekçeler sunuyor..
Zaten isimli ve isimsiz kahramanlarınız da ‘Bu olaylar yaşanmadı’ diyemiyor’
Ya ne diyor: FETÖ’cüler bize kumpas kurdu..
Hani o kulübe üye yaptığınız, tesislerinizde gazozuna maçlar oynayıp boy boy fotoğraf çektirdiğiniz FETÖ’cüler..
Ki yargılanan yöneticileriniz de o usulsüz toplandığı belirtilen tapeler için zaten ‘ Bize ait değil’ diyememişti..
***
Şimdi istediğiniz kadar ‘Aklandık’ deyin.
İster hamama gidip kese olun paklanın..
Değişmez..
Sportif yargı UAFA,CAS , İFM ve vicdani kanaat dışında gerçekleri bir de tarih yazar..
Ve o tarihin sayfalarına kazınmaz harflerle kaydedildi ki;
‘2010-11 şampiyonu Trabzonspor’dur’
100 yıl da geçse bulmaca karelerine soru olacak icraatların müsebbipleri ne derse desin bu gerçek asla değişmez..
Kaldı ki insanlık tarihi de hiçbir yalanın gerçeğe galip geldiğini yazmadı!
***
ELİT HAKEM BÖYLE Mİ OLUNUR?
FB, GS ve BJK’den umudu kesen İstanbul ağırlıklı ulamanın son umuduydu Başakşehir.
Trabzonspor’u sahasında mağlup edecek, ikinci yarıda Trabzonspor’a vurulacak darbelerle aradaki puan farkı kapatılacak ve de son maçı sahasında oynamanın avantajıyla kazanacak ,şampiyonluk da Trabzon’a gitmeyecekti!..
Biliyorlar ki bu şampiyonluk bir kez Trabzon’a giderse önümüzdeki 5 yılın en az 3’ünde orada kalır..
Geri almak zor olur..
Lakin 0-0 biten maç sonunda hevesleri kursaklarında kaldı. Aradaki 13 puanlık fark kapanmadı.
Üstelik her ne kadar iki topu direkten dönse de, mutlak oğlu mutlak penaltısı verilmese de bu sonuç Trabzonspor’u ve taraftarını da pek üzmedi..
Onları üzmedi ama bilgilendirdi!..
UEFA’nın ‘Elit hakem’ kadrosuna aldığı Halil Meler’i görünce elit hakem nasıl olunurmuş anladık hepimiz..
Demek ki neymiş;
Eliyle topu iteni görmeyip ‘devam’ dersen giriyorsun göze..
El topu ittiğinde vermiyorsan penaltı..
Oluyorsun El it!
Yersen!
İSTEM DIŞI SAKARLAR!
Bu arada öğrenmenin yaşı yok.
Taraftarlık, futbolculuk, antrenörlük, yorumculuk, yazarlık, gazetecilik, TFF Üst Klasman Temsilciliği, TÜFAD VE TSYD Trabzon Şubesi yöneticiliklerini de içine alan yarım asrı aşan futbol geçmişimizde bilmediğimiz yeni bir şey öğrendik.
‘İstem dışı sakarlık’
O da ne mi oluyor?
Şöyle oluyor.
Ceza sahsında topu elle kabak gibi tutuyorsun ama penaltı olmuyor.
Çünkü bu ‘İstem dışı sakarlığa’ giriyormuş!.
Ne güzel!
O zaman bu sakarların kendi kalesine attığı golü de saymayacaksın..
Kırmızı kartlık hareketlerini görmeyeceksin!
Hakemin yakasına dalıp, boğazını sıksa bile aldırmayacaksın!
Küfürlerini hiç duymayacaksın!
Niye.
Sakar kardeşim adam sakar.
Bu eylemlerin adı da ‘İstem dışı sakarlık’
Ne güzel!
O zaman ara transfer için çalışan Trabzonspor kurmaylarına diyelim de böyle bir futbolcu da alsınlar!
İkinci yarıda kritik maçlar var ya, çok lazım olur.
Gidin işinize la…
İçki pahalı da milletle mi kafa buluyorsunuz?
LALE DEĞİL SÜLALE DEVRİ!
Elit hakeme bir şeyler dedik ama fazla da haksızlık etmeyelim!
Olur ya o heyecanla pozisyonu tam süzememiş olabilir.
Bir de VAR’da var bir vatandaş.
Hakeme yardımcı olması için oraya konulan ve iyi de ücret alan..
Önünde bir süre ekran olan..
Pozisyonları hızlı, yavaş izleyip, önden , yandan, yukarıdan, aşağıdan ne olduğunu gören..
Peki bu arkadaş o sırada ne yapıyordu, uyuyor muydu?
Yok, o eski hakem Hasan Ceylan’ın oğluymuş..
Hadi ya..
Desene lale devri futbolumuzda sülale devri olarak devam ediyor hala..
Baksanıza;
Baba, oğul
Amca , yeğen.
İster düdük ister VAR
Seç beğen..