Benim de bildiğim ancak unuttuğum çok ilginç bir olayı değerli arkadaşımız Hasan Al’ın rahmetli Özkan Sümer’i anlatan ‘Kendini yaratan adam’ isimli kitabında okuyunca hatırladım ve sizlerle paylaşmak istedim.
1967-68 sezonunda 2.Lig’e alınan Sivasspor 16 yıl sonra 1983’te amatör kümeye düşer.
1983-84 sezonunda da amatör küme şampiyonu olur ve Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası’na katılır.
Trabzonspor’da uzun yıllar görev yapan antrenör Ömer Uzun’un çalıştırdığı Trabzonspor Amatör takımı 1983-1984 sezonunda Trabzon şampiyonu olur ve o da Türkiye şampiyonasına katılma hakkı elde eder.
Bu takım kısa bir süre sonra Trabzonspor A takımında yer alacak pek çok oyuncuyu kadrosunda barındırmaktadır. Lemi, Hami, B.Hamdi, K. Hamdi, Selami, Prof Dr. Ergun Demirsoy, Turgut, Birol, Hayrettin, Metin, bu isimlerden bazılarıdır.
Ömer Uzun yönetimindeki Trabzonspor gruptaki Sivas, Tokat ve Hopa takımlarını alt ederek Türkiye şampiyonu olur ve profesyonel lige çıkma hakkını elde eder.
Ancak Trabzonspor’un başındaki Özkan Sümer, “Trabzonspor’un 1. Lig’de takımı var. Yeni bir profesyonel takıma gerek yok. Sivas önemli bir il. Anadolu coğrafyasının ortasında bir boşluk duruyor. Türk futboluna kazandırmamız gerek. İkinci olan Sivasspor çıksın” der. Trabzonspor amatör takımını geri çeker ve Sivasspor 2. Lig’e (şimdiki 1.Lig) çıkar.
BAŞKA TAKIM YOK MU?
Bu sıralar TV spor programlarında sık rastladığımız değerli hocamız Abdullah Avcı, prensipte anlaşmaya vardığı Fenerbahçe’ye ve milli takıma niye gidemediğini hala anlamadığını belirtip Trabzonspor’dan ayrılmasını ise, kötü sonuçlara ve Trabzonspor’un genlerine hiç uymayan futbol anlayışında ısrar etmesine değil de ‘Organize kötülüğe’ bağlaması da gösteriyor ki buradan niye ayrıldığını da anlayamamış.
Kendisini severiz ve başarılı olmasını da isteriz.
Bu yüzden deriz ki ‘Hocam al bir takım en azından iyi futbol oynat. Göztepe, Samsunspor gibi ligin üst sıralarını zorla. Kupada ilerle 'Helal olsun' dedirt.
Yani Türkiye'de Trabzonspor'dan başta takım yok mu ki hala orada takılıp kaldınız.
Burası Trabzonspor hocam.
Peş peşe 2 şampiyonluğun ardından 2.oldu diye Efsane Ahmet Suat Özyazıcı'yı gönderdi bu kulüp.
YABANCI DA VAR’A YABANCI
Bu VAR başlangıçta doğru uygulandığında İstanbul’un 3 büyük takımı puan sıralamasında ilk 3’e bile giremiyordu..
Lakin baktılar ki böyle olmayacak tüm Dünya’da yanlışları düzelten VAR biz de hakemin sahada beceremediği katliamı masa başında, gerçekleştiren bir olaya dönüştü.
Sonuçta aynı pozisyonlarda verilen kararlar takımına göre değişti.
Hani vardır ya birileri yaparsa ‘Seviyeli birlikten doğan yasak aşkın meyvesi’
Birilerine ise ‘Seni gidi o.....’ misali
Yani kimilerine ilaç olan Bu VAR ile AVAR
kimilerine ise bakar da görmez aval, aval
Sonra dinlersin bir sürü maval..
Bi noksan ellerinde kaval..
La bunlar niye var, kime var..
Önlerinde onlarca kamera.
Sağdan, soldan, yukarıdan, aşağıdan bak.
Hızlı oynat, yavaş oynat durdur bak..
Sonuçta canlar yak!..
Şu işe bak
Üstelik bir de yabancılar görev yapmaya başlamış, yüksek ücretle..
Yapmışta ne olmuş?
Ali işe Rizespor, Adana Demirspor maçı..
VAR’ın başında Portekizli ..
Uzunca bir süre incelemenin ardından hakem Çağdaş Altay, Rize’nin golünü verip santrayı gösteriyor.
Ardından VAR’dan gelen yeni bir kararla iptal ediyor.
Oh ne ala, Mualla..
Ardından iptal et dövündür!
Ey gidi Şişmanoğlu
Severdi Gülüzarı!..
ASSOLİSTLER VE FİGÜRANLAR
Sahasında oynadığı Fenerbahçe maçında hakemler ve VAR tarafından mağdur edildiklerini dile getiren Konyaspor’un Teknik Direktörü Recep Uçar demişti ki: "İki takımın da yöneticileri eserleriyle gurur duysun. Sizler ülke futbolunu bu hale getirdiniz. Ne VAR'dakiler sağlıklı karar veriyor ne de maçı yönetmeye çıkanlar objektif. İki hafta sonra Galatasaray’la maçımız var. Hiçbir şey değişmeyecek. Orda da aynı şeyler başımıza gelecek. Birbirinizle olan rekabet yüzünden dolayı ülke futbolu bu hale geldi."
Dediği başına geldi mi?
Geldi..
Adından başka süperliği olmayan ligimiz öyle hale geldi ki,
Bir tarafta iki assolist,
diğer yanda figüranlar..
Bu yüzden bu sezon Galatasaray ve Fenerbahçe ile özellikle deplasmanda maçları olan takımlar boş yere masraf yapıyor.
Yani puan silme olmayacak hiç yerinden kıpırdamayacaksın!
Bir kafilenin otel ve uçak masrafı belli..
Nasılsa canın yanacak, bari paran gitmesin.
‘Herkes bir köşede ağlıyordu’
Trabzonspor’da her şeyi kazandım. Çok güzel anılarım var. Karabük maçı son maç, ben cezalıydım. 4-0 kazanıyoruz. Maçlar bitti, içeriye girdik. Şenol Hoca bir konuşma yaptı. Hayatımın en kötü anıydı. Dudakları titreye titreye bir konuşma yaptı.
Bizi ciğerimizden vurdu. Hayatımda hiç bu kadar üzülmemiştim. Karabük maçının soyunma odasını hiç unutamam. Ben ağlıyorum, herkes de farklı bir yerde ağlıyor. (Burak Yılmaz)