Kırgınlık, kırılmak, kırmak. Kırılmak çok fena bir şey biliyor musun üstadım dedim? Üzülmekten bile çok daha kötü bir şeydir kırgınlık. Çok ayrı bir olgudur kırgınlık. Ama karşındaki kişi veya kişiler kırar ve hissetmez bile kırıldığını bazen, bunu da bilir misin sen üstat? Anlamazlar yani Bir kırıldın mı ama senin de yüreğin eskisi gibi bakmaz artık

Bazen kırgınlıktan bazen üzüntüden bazen de sinirlenince ağlayan insanlar da var bilir misin üstadım?

Onlar güçsüz oldukları için ağlamazlar

Onu bu duruma getiren insanları kırmamak için, üzmemek için ağlarlar

Kalplerini incitmemek için ağlarlar

Her bir damla gözyaşı sevginin, şefkatin ve temiz kalbin yansımasıdır aslında.

Kıran bu kişilere demek o ki, hayatınızda size değer veren insanların kıymetini bilin ve lütfen kaybetmeyin.

Başka bir çıkış yolu bulmuş kırılan

Ve o kişi kırılan kalbinin onarılması için küsmeyi bulmuş

Bakmış ki o da olmamış, susmayı bulmuş

Ama o da olmamış işte

Bazen kırgınlığımızdan küsmediğimiz zaman da susuyoruz işte

Bir de farklı bir durum oluyor bazen

Bir insanın ar damarı çatlar derler ya

Öyle oluyor insan

Hem o damar ne zaman çatlar bilir misin üstadım?

Bunun da cevabını Fuzuli verdi zamanında

“Birinin gözyaşına sebep olduğu halde hiçbir şey yokmuş gibi davrandığında” ar damarı çatlar insanın.

Böyle bir dünyadayız işte üstadım

Ha bir de aklıma gelmişken unutmadan söyleyeyim

Erkekler her zaman neden kaybeder biliyor musun?

Kızmaz, ağlar

Kıyamaz, üzülür

Vazgeçmez içine atar

Karşılıksız sever

Çok değer verir ama kaybeder

Daha büyük dertleri varken değer verdiklerini düşünür hep.

Peki, neden bazen en ufak bir söze inciniriz bilir misin üstadım?

Çünkü sözün sahibi çok kıymetlidir de ondandır, ondan

Yani söz kifayetsiz kalacaksa susmalı insan, fazladan izahat lisanen kabahattir.

Eğer bir insan durduk yere bir köşeye çekilip sessiz kalıyorsa ya hevesini kırmışlardır ya da kalbini.

Ya da hayalleri yıkılmıştır garibimin.

Demek ki bazen susmak gerek üstadım

Hem de uzun uzun susmak

Söyleyemediklerimizi duymak, dinlediklerimizi, bize yazılanları hazım etmek için susmak

Kaçırdıklarımızı fark etmek için

İhmal ettiklerimizi hatırlamak için susmak gerek

Ve sözümüzün değerini koruması için susmak gerek bazen üstadım

Hem de uzun uzadıya susmak.

Susmak sessizlik değildir aslında

Susmak öfkedir

Hayal kırıklığıdır

Kırgınlıktır

Sessiz ama oldukça gürültülüdür susmak.

Susmak gerek bazen üstat.

Aslında bazı gecelerde Ay’ı da göremezsiniz

Ama bilirsiniz ki Ay gecenin içinde saklıdır.

İnsan saramadığı yarayı saklarmış.

Bazen bir gülüşün içine bazen de derin bir sessizliğe bürünerek.