Gazetecilik zor ve meşakkatli bir meslektir. Sessizliğin sesi, kimsesizlerin kimsesidir. Haklının yanında, haksızın karşısında durur. Kitlelerin gözü, kulağı, ağızı, dilidir.

Aykırıdır da aynı zamanda

Muhalefettir

Farklı bir meslektir
Olaylara ters açıdan bakar, perde arkasını irdeler.
Ama objektif değerlendirir.

Evet, gazetecilik zor ve stresli bir meslektir aynı zamanda.

Yıpranma oranı yüksektir ve bunun için 5 yıl erken emekli olma hakkı vardır.

Dile kolay meslekte 37 yılıma girdim.

Allah’ıma binlerce kez şükürler olsun ki alnım açık, yüzüm aktır.

Şükürler olsun ki bunca yıla rağmen adıma, alnıma leke sürmedim, zeval getirmedim.

Mesleğe ihanet etmedik.

Kalemimi silah olarak kullanmadık.

Şantaj malzemesi olarak hiçbir zaman oynatmadık.

Edebiyle, adabıyla, namusuyla bu mesleği icra etmeye çalıştım.

Her şeyin kirlendiği günümüzde gazetecilik onuruna zeval getirecek hiçbir şaibeye karışmadık.

Adımıza leke getirmediğimiz gibi mesleğimizi onurumuzla sürdürdük.

Ne birine çamur attık, ne birinin yüzündeki çamuru temizlemeye çalıştık.

Yalakalık hiç yapmadık.

Sessizliğin sesi olduk, garibanın yanında, mağdurun arkasında, haksızlığın da karşısında durduk.

Şükürler olsun ki dimdik ayakta durmaya çalıştık, durduk da

İnandığımıza, bildiğimize hiçbir şey katmadan en sadeliğiyle kitlelere ulaştırmaya çalıştık.

Gazetecilik gibi bir mesleğinin içerisinde 37 yıl kalıp da adına leke getirmemek, temiz kalmak kolay değildir.

Zor bir durum olsa da bunu başardık.

Zamanı geldi aç kaldık, zamanı geldi paramız olmadı, zamanı geldi muhtaç olduk ama hiçbir zaman hiç kimseye boyun eğmedik, dürüstlüğümüzden ödün vermedik.

Eğilip, bükülmedik, kıvrılmadık, kıvırmadık

Paraya yatıp kalkanlardan olmadık.

Kalemimizi satmadık, kırılması gereken yerde kırdık.

Kalemi bir silah olarak değil, gerçeğin ışığını yaymak için kullanmak en büyük sorumluluktur.

Mücadele ettik bu günlere geldik.

Ukalalık saymazsanız gazete patronu olacak kadar da çalıştık. 

Ama hiçbir zaman şımarmadık.

Dürüstlüğümüzü, efendiliğimizi bozmadık

Allaha binlerce kez şükürler olsun ki abdestimizden de hiçbir zaman şüphemiz olmadı.

Gazetecilik gerçekten kutsal bir meslektir.

Stresli bir meslek olması hasebiyle de yıpratıcı özelliği çoktur.

Bazen savaşın ortasında, bazen depremin göbeğinde, bazen de sel sularının arasından seslenirler dünyaya.

Yıpratması hızlı ve ağır etkiler bıraksa da çok yorucu bir meslek de olsa gazeteciliğin çok güzel yanları da vardır

Bunlardan birini önceki gün yaşadım

Güzel bir deneyim oldu benim için de

Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni ziyaret ettim.

Prof. Dr. Şule Yüksel Özmen hocamızın misafiri oldum.

Sıcak misafirperverliğinden dolayı kendisine teşekkür ederim.

Yurt içi ve uluslararası arenada yürüttüğü çalışmalardan bahsedince hem gururlandım hem de çok etkilendim.

İletişim Fakültesi pırıl pırıl gençler yetiştiriyor ve Türk basın dünyasına kazandırıyor.  Tüm hocalara teşekkür ediyorum.

Birlikte derse girdik ve bir anda kendimi kürsüde buldum.

Spontane gelişen bu durum karşısında inanın çok etkilendim.

30 dakika boyunca gençlerle soru cevap şeklinde gazeteciliği konuştuk.

Sohbet ettik.

Basın özgürlüğünü, Türkiye’deki yargı bakımsızlığını konuştuk, güncel siyasi gelişmeler üzerine sohbet ettik.

Gerçekten hoşuma gitti

Geleceğimizi emanet edeceğimiz soru soran, sorgulayan bir gençliğin geldiğini görmek, olanların aydınlık Türkiye’nin geleceğini inşa edecek olmalarının ışıltısını gözlerinden okumak inanın çok etkiledi beni.

Onların sorgulayan, araştıran, düşünen bireyler olduğunu görmek bana büyük bir umut verdi.

Türkiye’nin geleceği bu gençlerle daha aydınlık, daha çağdaş daha uygar ve Büyük Atatürk’ün dediği gibi daha muasır medeniyetler seviyesine ulaşacağına olan inancım daha da arttı.

Sağlam bir nesil geliyor

Türkiye, işte bu bilinçli ve cesur nesille aydınlık yarınlara kavuşacak.

Büyük Türkiye bu bilinçli gençlik sayesinde mümkün olacak.

Bana bu fırsatı sunan Prof. Dr. Şule Yüksel Özmen hocamıza ve geleceğin gazetecileri olacak değerli öğrencilere teşekkür ederim.

Bir meslek yalnızca yapılan iş değil, bir duruş ve sorumluluk meselesidir.

Bizler, mesleğin onurunu koruyarak bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

Gelecek, doğruyu savunanların olacak.

Teşekkürler Şule hocam, teşekkürler gençler.