Akşam diplomanın iptali, sabah ise operasyon

Dün sabah kritik bir güne uyandık

Hakkında 11 soruşturma açılan ve son Trabzon ziyaretinde 23 Mart’ın kritik bir gün olacağına dikkat çeken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sahurda başlayan operasyonla sabahın erken saatlerinde gözaltına alındı.

Kendisiyle birlikte Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun ve İmamoğlu'nun kampanya koordinatörü Necati Özkan da polis çemberini içinde idi.

106 kişiye operasyon düzenlendi ve mali şubeye götürüldü.

Soruşturmanın genişleyeceği ve yeni göz altıların da olabileceği konuşulurken bu sayının 400’e kadar ulaşılabileceği ifade ediliyor.

Ekrem İmamoğlu’na isnat edilen suç bir değil, 7 ayrı suçtan gözaltına alınmış

Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve örgüt liderliği

Suç örgütüne üye olmak

İrtikâp (Çıkar sağlama, adam kayırma minvali şahsi amaçlarla kullanılmasıyla işlenen suçu ifade eder)

Rüşvet

Nitelikli dolandırıcılık

Kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme

İhaleye fesat karıştırmak

Kent uzlaşısı ve ihale yolsuzluğu

PKK KCK terör örgütü eylemlerine katkı sağlama, yardım etmek suçları

Bunun da Türk Ceza Kanununa göre cezası 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis gerektirir.

Evet, dün sabah Türkiye kritik bir güne uyanmış.

Tabiri caizse gündem birbirini dövdü

Borsa fırladı, altın tavan yaptı

Euro 42 liraya dolar 40 liraya yükseldi.

Her ne kadar Hazine Bakanı Mehmet Şimşek piyasalar için gereken yapılıyor, uygulanan ekonomik program kararlılıkla devam ediyor dese de taşlar yerinden oynadı.

Ekonomi alt üst oldu anlayacağınız.

Hafta sonu CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği ön seçim öncesi yapılan operasyon bir anda dünya gündemini de meşgul ederken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel operasyonu bir darbe olarak değerlendirirken, bir diğer müstakbel aday Ankara BŞB Başkanı Mansur Yavaş’ın “Beni de her an alabilirler” açıklaması ülkede tedirginliği artırdı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuka uymak zorundayız. Türk yargısına güvenimiz tamdır” mesajı her ne kadar ortamı yumuşatmaya yönelik bir açıklama olarak nitelendirilse de süreç devam ediyor.

İstanbul Valiliğinin dört gün boyunca miting ve sokak gösterilerine yasak getirmesindeki maksat “Ben milletime güveniyorum” diyen Ekrem İmamoğlu’na karşı destek eylemlerinin önüne geçilmesi ve sokak eylemlerine karşı önleme yöneliktir.

Ekrem İmamoğlu Trabzon çocuğudur.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde görevli 50 binin üzerinde çalışanını birebir kontrol edemeyeceği herkesin malumu olacağı gibi, kurumun başındaki isim olarak elbet her hareketten sorumludur.

Bilgisi dâhilinde veya dışında kendi ekibi içerisinde gözaltına alınan isimlerin suç işlemeleri veya suça karışmış olmaları ona yazar ama böyle bir suç hangi belgelerle sahip onları göreceğiz.

Yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmayı anlarız da bir Trabzonluyu terör örgütüne yardım etmekle suçlamak kabul edilecek bir durum değildir.

Bakın Ekrem İmamoğlu’nu PKK ve KCK terör örgütü eylemlerine yardım etmekle suçlamak bana göre bir Trabzonluya yapılabilecek en son suçlamadır.

Trabzonlu biri vatana ihanetle suçlanamaz.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Şişli ile Beylikdüzü, belediyelerine bu suçlamalara istinaden İçişleri Bakanlığı kayyum atayabilir.

Elbette suç işleyenler cezasız kalmamalı ama sağduyu içerisinde ülkede gergin ve güvensizlik bir ortamın yaratılmamasına azami derecede dikkat edilmeli. Hele hele etrafımız ateş çemberi ile sarıldığı bu süreçte çok tehlikeli bir durumdayız.

Bundan sonra ne olacak.

Elbette sağduyu içerisinde hepimiz yargının vereceği kararı bekleyeceğiz.

Türkiye’de gergin ortam yaratmanın kimseye faydası olmaz.

Bu operasyon kime yazar

Bekleyip göreceğiz.