Trabzonspor’un transfere değil, büyük bir organizasyona ihtiyacı vardır. Zaten senelerdir gelen giden futbolcunun haddi hesabı yok. Trabzonspor’un; genel olarak her şeyi ile, altyapısıyla, üstyapısıyla büyük bir organizasyona ihtiyacı var. Akil insanlar bunun farkındalar, bir şeyler yapılması gerekiyor. Yoksa oyuncu alırsın, gönderirsin, süreç hep böyle işlemiştir.

Ama konu bu değildir. Bu oyuncuları da bizler aldık. Kötü oyuncular mı? Hayır. Hemen hepsi milli takım oyuncusu. Bazen doku tutmuyor. Bazen organizasyon, bazen enerji geçişi olmuyor. Futbolda bunlar olabiliyor. Trabzonspor’da transfer ilk önceliğimiz olmamalı. Kulübümüzü düşünmek zorundayız. Teknik Direktörümüz son olarak, 27 aydır özel işlerin yapıldığını, ancak şu andaki sürecin sağlıklı olmadığını söyleyerek, “Trabzonspor’da Ahmetcanlar’ın sayısını çoğaltıp, akademiye yatırım yapıyoruz.” diye beyanat vermişti. Ahmetcan’ı da konuşalım. Trabzonspor’un altyapısından, geçen sene hiç adı yokken 18 maç oynayıp Ajax’a gitmiş bir oyuncu Ahmetcan.

Peki Arif Boşluk, Süleyman Cebeci, Emirhan Zaman gibi altyapıdan gelen oyuncuları antrenmana çıkarmak ve işin bitince tekrar altyapıya göndermek neyin nesi Hocam? Bu şimdi iş mi? Ahmetcanlar’ın sayısını artırıp hem A Takımımızda kullanıp, hem de uluslararası arenaya bu gençleri sunmamız gerekmez mi? Yapılacak en doğru ve faydalı iş altyapıdan A takıma oradan da dünyaya açılacak bir organizasyon şeması oturtmak lazım. Son 3 ayda oluşturabildik mi? Tabii ki kocaman bir Hayır! Trabzonspor’un kurtuluşu hiç kuşkusuz ki, böyle bir yapıyı oluşturup, bunu işler hale getirmektir. Şu an ki süreç sağlıklı bir süreç değildir. Bunu Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu yönetime geldiği ilk seçim sonrası ifade etmişti ama maalesef bugüne kadar bu konuda somut, başarılı bir organizasyon oluşturamadı.

Milyon Euroluk paraları ayakları tutmayan, kafa olarak bitmiş yabancı oyunculara verip paralar boşa harcamaya hiç gerek yok. Bu paralarla alt yapıya yatırım yapılsın. Trabzonspor’un transfere değil, sağlam ve istikrarlı genç yetenekler çıkaracak altyapı organizasyonuna ihtiyacı vardır. Trabzonspor’a, Alt yapısına ve içine baktığımızda görev alan personel ve antrenör kadrosuna baktığınızda bir çok kişinin, bir idarecinin akrabası, Vekil veya Bakan’ın, iş insanı ricası masa arkadaşı, takım arkadaşı, parti dayatması, sporcu ricası…. olduğunu görürsünüz. İşte bu torpil kulüp içinde ve alt yapıda ortadan kalkarsa yeni Uğurcanlara, Abdülkadir Ömürler, Hüseyinler, Yusuf Yazıcılar Ahmetcan’lar, yetişir. Kurtuluş buradadır..

GÜLE GÜLE KASKETLİ ADAM

Türk futbolunun unutulmaz isimlerindendi Ahmet Suat Özyazıcı. İdmanocağı’nda oynadığı yıllarda şimdiki futbolda hem takım kaptanı hem antrenördü. Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük başarılarına imza atmış teknik direktörlerinden biriydi. Elde ettiği başarıları uzun yıllar kimse yakalayamadı. Trabzonspor’u, Trabzonspor yapan, futbolda İstanbul dukalığını yıkıp, bir devri kapatan, Anadolu futbol devrimini başaran, bir büyük futbol insanıydı. O günkü ismiyle 1. Lig, bugünkü ismiyle 4 Türkiye Süper Ligi şampiyonluğu, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 3 Türkiye Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 1 de Kıbrıs Barış Kupası kazandırmıştı Trabzonspor'a. Trabzonspor'u 2. Ligde şampiyon yapan ve 1. Lige de çıkaran oydu. Türkiye'deki bu büyük başarıya imza atan Ahmet Suat Özyazıcı, Avrupa devlerini de Avni Aker Stadı’nda dize getiren teknik direktör olma başarısını yakaladı. Futboldaki bu başarısının yanı sıra insani açıdan da çok mütevaziydi. Trabzon’umuzun simge ismi olan ve bir devre damgasını vuran büyük insan seni asla unutmayacağız. Çünkü sen bizleri farklı kılan sosyal yapının baş aktörü oldun. Güle güle kasketli adam, nurlar içerisinde yat. Ruhun şad, mekânın cennet olsun.

1461 SOĞUKSUSPOR VE HOLLANDA’DAKİ KARDEŞ TAKIM FC JEUGD 90 EDE’DEN DEPREMZEDELERE BAĞIŞ

Türkiye’yi yasa boğan depremin yaralarını sarmak için devletimizin yanında, sivil toplum örgütleri, spor kulüpleri, vatandaşlarımız canhıraşhane bir şekilde çalışarak depremzedelere yardımcı olmaya çalışıyor. Maddi ve manevi yardımlar kaybettiğimiz canları geri getirmeyecek elbette; ama bu yardımlar geride kalanların kanayan yaralarına bir nebze de olsun merhem olacak. Trabzon Süper Amatör Kümede grubunda lider olarak BAL ligine çıkmak için gayret gösteren1461 Soğukspor ile Hollanda 4.Ligde mücadele veren BAL ligi takımı F.C Jeugd 90 EDE kardeş takımları birlikte el ele vererek başlattıkları çalışmalar ile depremzede 11 ilimiz için 300 bin TL maddi yardımda bulundu. Kahramanmaraş ve diğer illerimizin ilkinde 7.7, ikincisinde ise 7.6 şiddetinde vuran depremde enkaz altında rahmetli olan vatandaşlarımızın ailelerine ve evsiz kalan insanlarımıza dünyanın dört bir tarafından yardımlar gelmeye devam ediyor.

Türkiye’deki birçok profesyonel ve amatör kulüplerimizle birlikte yurt dışındaki kulüplerden yardımlar devam ediyor. Bunlardan biri de her iki ülke arasında kardeş kulüp olan ve yıllarca Hollanda takımı F.C Jeugd 90 Ede’nin başkanlığını yapan sonra Türkiye’ye dönerek iş hayatını burada devam ettiren iş insanı, Trabzonspor yönetim kurulu üyesi ve 1461 Soğukspor Başkanı Coşkun Öztürk ile çocukluk arkadaşı, yurt dışında ekmeğini kazanan ve Hollanda 4.Liginde mücadele veren F.C.Jeugd 90 Ede’nin başkanlığını yürüten Şenol Pehlivan, kardeş kulüp 1461 Soğukspor ile birlikte deprem bölgesine 300 Bin TL yardımda bulundular. Bunun haricinde yiyecek ve giyecek yardımında bulunan Öztürk ve Pehlivan kardeşleri bu duyarlılıklarından ötürü canı gönülden tebrik ediyoruz. Her zaman bir ve beraber olan ve yaptıkları sosyal organizasyonlarla gerek Hollanda’da gerekse Trabzon’da gönüllere dokunan bu iki güzel insan ve destekçilerinin bundan sonra da insanımızın gönül teline dokunacaklarına inanıyorum. Yeter ki bizler de elimizden geldiğince yanlarında olalım. Onlar bu yardımların duyurulmasını istemiyor ama bizler, “Marifet iltifata tabidir” anlayışıyla elimizden geldiğince onların bu güzel çalışmalarını kamuoyuna duyurarak destek olmaya çalışıyoruz. İyi de ediyoruz…

GİZLİ KAHRAMANLARDAN BİRİ ŞEMSETDİN HANCI

İşini iyi yapan herkese saygı duymak gerekir ve onlar bir bakıma "gizli kahramanlar”dır. Bu isimsiz kahramanlar görevlerini gönülden yaparlar ve insanları severler, insanları sayarlar, hiçbir zaman şikâyet etmezler. Bu insanlardan biri de Trabzonspor’un yönetiminde yer alan iş insanı Şemsetdin Hancı’dır. Kendisini hiç tanımam konuşmuşluğum veya selamım dahi yoktur. Şemsetdin Hancı’nın Trabzonspor için yaptıkları anlatmakla bitmiyor. Bu büyük camia için kim elini taşın altına koyuyorsa ve kim kulüp için bir çivi çakıyorsa o bizim başımızın tacıdır. Trabzonspor’a hizmet için elinden geleni yapan Şemsetdin Hancı’nın çalışmaları Asbaşkan Ertuğrul Doğan gibi basına yansımıyor. Bir elin verdiğini diğer el görmüyor. Yaptığı çalışmaları kimse ile paylaşmıyor ve gizli kalmasını isteyen Şemsetdin Hancı kardeşimi onurlandırmamak haksızlık olurdu. Bordo-Mavili kulübün bu gibi değerli yöneticilere her zaman ihtiyacı var. Yaptığı hizmetleri ve çalışmaları görmemezlikten gelmek bizlere yakışmaz. Her zaman söylediğim gibi, ben yağcı ve şakşakçı değilim. Ben, gönülden çalışıp, hizmet veren samimi insanları yazar, hakkını verir, onure ederim. Böyle hizmette büyük sorumluluk alıp, mesai verip de kulübe çok önemli katkılar sunan yöneticilere sahip çıkalım ki, daha çok hizmet etsinler. Trabzonspor’a daha çok hizmet versinler. Ve bizler de daha çok kaleme alıp, takdir edelim. Kim Trabzonspor’a Asbaşkan Ertuğrul Doğan ve Şemsetdin Hancı gibi hizmet veriyorsa onları da onere edip, topluma anlatalım. Ki, yaptıkları hizmet diğer insanlara da örnek olsun.

BAŞARILI İŞ İNSANI YUSUF HAYIRLIĞLU

Hafta içerisinde eski bir dostumuza Osman Çavuşoğlu abimle çok gecikmiş bir ziyarette bulunduk. İçten ve samimi bir sohbet içindeki ziyaretimizde söz döndü dolaştı ve Trabzon'un sosyal yaşamı ile Trabzonspor’a geldi. Yönetimler ve insan yapımız üzerinde dururken, ahde vefanın da yok olduğu bir zamana geldiğimizden bahsettik. İş yerinin kapısı sonuna kadar herkese açık olan Trabzonspor’un eski yöneticisi aynı zamanda koyu bir İdmangücü sevdalısı, ofisinin bir duvarında Yeşil-Beyazlı İdmangücü bayrağı asılı duruyor. İdmangücü bayrağını kendisine rahmetli Zeki Erkuloğlu abimiz hediye etti. Başarılı iş insanı Yusuf Hayırlıoğlu'ndan bahsediyoruz. Diyor ki Trabzon kabuk değiştirdi, samimiyetler yok olurken yerini kıskançlıklar aldı. Trabzonspor’da bir dönem yöneticilik yapan Hayırlıoğlu, seçime girerken her şey güzel, ancak koltuğa oturulduktan sonra başkanlar bir bilen oluyor ve yönetimi de dahil kimseyi dinlemiyor... Bunun asıl nedeninin seçime girecek liste yapılırken şunun adamı bunun adamı değil de iş yapabilecek insanlardan oluşmasının gerekli olduğunu ifade ediyor. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar derler, kimse kimseyi kovamaz. Yusuf kardeşimizin söylediklerinin altına gözüm kapalı imzamı atıyorum. Adam gibi adam olan Yusuf kardeşimizle bir saati aşkın sohbetimizin sonunda ziyaretin tekrarlanması ve kısa zamanda yemekli olması konusunda karara vardık.

BİRLİKTE AYAĞA KALKACAĞIZ

Öncelikle Türkiye’mizin başı sağ olsun. Depremi yaşayan illerimize çok geçmiş olsun. Bu depremde sarsılan illerimizde yaşayan insanlara Allah yardım etsin. Depremin 15.Gününde toplam 41 bin 156 vatandaşımızı kaybetmişiz. Hepsine Allah’tan rahmet, geride kalanlara ise başsağlığı diliyorum. Kalbimiz ve dualarımız sizinle olmakla birlikte desteğimiz de her daim sizlerle. Birlikte ayağa kalkacağız…

Trabzon’da depremzedelere destek amaçlı yapılan Trabzonspor-Basel maçında ise muhteşem koreografi gözlerimizi doldurdu. Bu muhteşem koreografi dünya basınında büyük yer aldı. Zor zamanlarda ülkemizin nasıl birlik ve beraberliğe büründüğünün en güzel kanıtıydı. Trabzon’da, Akyazı Arena’da tüm takım taraftarları yan yana maç izleyerek çok güzel görüntüler oluşturdu. Yine müsabakaya gelen başta Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, yönetim kurulu ile birlikte Fenerbahçe başkanı Ali Koç ve Galatasaray başkanı Dursun Özbek olmak üzere çoğu kulüp takımları başkanları ve eski futbolcular da maçta idi.

Bu güzel görüntülerin ardından ise benle birlikte Ahmet hocam ve abim ile Salı günü okulum olan Kaşüstü Çok Programlı Anadolu Lisesi 11 B sınıfımdaki arkadaşlarıma Trabzonspor forması hediye ettik. Trabzonspor yönetim kurulu üyesi ve iş insanı babam Coşkun Öztürk’ün de katkıda bulunduğu Forma Challenge’ın ardından alınan formalardan sınıftaki tüm arkadaşlarıma hediye olarak verdim. Ben ilk defa sınıfımı ve sınıf arkadaşlarımı gördüm. Bu girdiğim ortam benim için çok değerli ve mutluluk vericiydi, duygularımı kelimelerle anlatmam mümkün değil. Herkese çok teşekkür ederim.

(EFE KAAN ÖZTÜRK)