Trabzonspor'un olağan Genel Kurulu geçen hafta KTÜ Osman Turan Kongre Merkezi'nde yapıldı. Mali kongrede Bordo-Mavili kulübün borcu açıklandı.
Trabzonspor'un geçen dönem 1 milyar 481 milyon TL olan borcunun, (135 milyon Euro) 2 milyar 383 milyon liraya çıktığı açıklandı. Rakam ürkütücü boyutta. Euro bazında hesap edildiğinde 128 milyon euro yapıyor. Yani geçen dönemden 2 milyon euro daha az görünüyor. Peki, Türkiye euro bölgesinde ve AB üyesi mi ki, biz bu borcu Türk lirası olarak değil de euro olarak konuşuyoruz?
Kulübün bazı gelirleri euro olarak geldiği için mi? İşin şakası bir yana, Trabzonspor’un borcu kulüp üzerinde çok ağır bir baskı yaratıyor. Ekonomik olarak da bu sürdürülebilir bir durum değil! Yapılan transferlerden elde edilemeyen hedef başarı, Şampiyonlar Ligi'ne katılamama, sonrasında UEFA Avrupa Ligi'nde elde edilen 9 puana rağmen, guruptan çıkamayıp, Konferans Ligi'ne kalma, ligde de istenilen futbolu oynayamama büyük gerginlik yaratıyor.
Tüm bu süreci değerlendirdiğimizde şampiyonluk ne kadar büyük bir başarı ise sonraki süreç de başarısızlık tablosu. Bu çok açık! Bunun teknik faturası da elbette Abdullah Avcı'ya çıkar. İçinde bulunduğumuz sezon başında hocanın istediği tüm transferler yönetim tarafından yerine getirildi. Buna rağmen Bordo-Mavili takım Avrupa'da hedefin çok uzağında kaldı. Süper Ligde bulunduğu yer çok kötü olmasa da asıl sorunun takımın istenilen futbolu bir türlü sahaya yansıtıp, sonuç alamaması. Sportif başarının özetini bu şekilde yapıp, işin ekonomik boyutuna tekrar döndüğümüzde ise yüksek maliyetli transferler ve bu transferleri yaparken menajerlere ödenen yüksek bedeller de işin bir başka büyük sorun. Şu bir büyük gerçek ki, Trabzonspor bu saatten sonra ister önümüzdeki ocak ayındaki ara transfer olsun, isterse de sezon başı transferi olsun, hesap kitabını çok iyi yapıp ona göre adımlarını atmalıdır.
Bunun yanı sıra kadroda yer alan ve oynayamayan, takıma gerekli katkıyı sağlamayan yerli ya da yabancı kim varsa hemen göndermelidir. Ve çok akılcı bir para politikası izleyerek bu büyük ve sürdürülemez borçtan bir an önce kurtulmalıdır. Trabzonspor camiası bu borcu tasfiye edebilir.
Başkan Ahmet Ağaoğlu, eski Başkan Muharrem Usta'dan görevi almadan önce ne demişti?
"Trabzonspor'un kurtuluşu alt yapıdır. Trabzonspor'un sokağa atılacak bir kuruşu yoktur. Biz yabancılara milyon eurolar vermeye devam edersek yakında Trabzonspor'un iflasını görürüz. Bizim kurtuluşumuz altyapıdır." Peki o gün Trabzonspor'a kurtuluş reçetesi yazan Başkan Ağaoğlu, bugün bu görevde bulunduğu süre içinde bunu neden yapmadı? Evet, Trabzonspor'un bundan sonraki kurtuluşu alt yapısı olmalıdır.
Ama bir şey var ki; bilhassa camianın önde gelenleri mutlaka ellerini taşın altına koymalıdır. Bu saatten sonra herkes kırgınlığını ve dargınlığını bir kenara bırakarak Trabzonspor için bir araya gelmelidir. Türkiye'deki tüm kulüpler gibi Trabzonspor da büyük bir ekonomik çıkmazdadır. Bu zor günlerde Trabzonsporluyum diyen yediden yetmişe herkes tam desteğini çok sevdiği camiaya vermelidir. Ama varsa yanlış yapan onlar da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bunun için de camia mutlaka birlik ve beraberlik içinde olmalıdır.
İNANDIĞIMIZDAN ERTUĞRUL DOĞAN
Darağacının Gölgesindekiler Laf ebeliği yapmayı sevmem. Kalbimden geçeni direkt yazar veya şifahen söylerim. Kimseye de eyvallahım yoktur. Trabzonspor'da Başkan Ahmet Ağaoğlu ile yönetime seçildikten sonra başkan yardımcılığı, en son yapılan olağan kongrede de Asbaşkanlık görevine getirildi. “İyi günde kötü günde Trabzonspor” dedi. Kimden bahsediyorum? Tabii ki Ertuğrul Doğan'dan, canından çok sevdiği bordo-mavili renklere toz kondurtmadı. Hep kulübünün menfaatlerini düşündü. Kulübünü birileri gibi yarı yolda bırakıp kaçıp gitmedi.
Trabzonspor'un başarısı için gecesini gündüzüne kattı. Transferleri zamanında Avrupa kampına yetiştirdi. Kötü günlerde cansiperhane oldu, hızır gibi Trabzonspor'un yardımına yetişti. Para ise para, destekse destek verdi. Başkaları gibi köstek olmadı. Hiç bir yerde ağzını açıp fazla konuşmadı, az ve öz konuştu hep icraat yaptı. Trabzonspor için gecesini gündüzüne katan şampiyonluğun gelmesi için çırpınırken veya İsviçre’deki CAS davasına katılabilmek için Havalimanı banklarında saatlerce uyuyup uçağın kalkacak saati bekleyen ve yorgunluktan bankta uyudunuz mu? Asbaşkan Doğan uyudu. Trabzonspor'un kimine göre 38 yıl kimine göre 11 yıl sonra şampiyon olmasında ön ayak oldu. Dayıları Trabzonspor'un formasını giyip şampiyonluk yaşayan efsanevi isimler, Doğan içinde Trabzonspor'da yöneticisi olmak onun için büyük bir onur ve gurur kaynağı... Ertuğrul Doğan gibi gözü kara olan, tuttuğunu koparan isimleri Trabzonspor'da her zaman görmek istiyoruz. Onun için diyorum ki İnandığımızdan Ertuğrul Doğan...
BU PARALAR MENAJERLERE DEĞİL ALT YAPIYA HARCANMALIYDI
Türk futbolu veya Trabzonspor ne çekiyorsa bilinçsiz menajer ve ahı gitmiş vahı kalmış büyük paralar verilip alınan yabancı futbolculardan çekiyor. Maalesef bu futbolcuların ülkemize gelmesiyle birlikte hem takımların alt yapısından istenilen kıvamda oyuncu çıkmıyor hem de Türk futbolu Edirne’den öteye gidemiyor. Yıllardan beri söylüyoruz, yazıyoruz ama kimsenin umurunda değil. Yönetime talip olanlar alt yapı konusunda çok güzel göz boyuyorlar. Sonra koltuğu garantilediler mi yine aynı lafontenden masalları dinlemeye devam edip yabancıların yolunu tutuyorlar. Trabzonspor'un son 3 sezonda menajerlere ödediği meblağ şu şekilde:
2020-2021: 2,97 milyon Euro
2021-2022: 5,30 milyon Euro
2022-2023: 3,38 milyon Euro
Menajerlere ödenecek para 11,5 milyon avroyu geçiyor. Türk lirası olarak 228 milyon TL. Menajerlere henüz ödenmeyen ve bilançoda borç olarak görülen miktar ise 105 milyon lira. Bir büyük sorun ise Bordo-Mavili takımın yılda ödemek zorunda kaldığı 185 milyon civarındaki faiz. Bu durum ise işin en dramatik boyutu aslında! Bu rakamların daha da büyümemesi için kulüp yönetimi kemerleri sıkmak zorunda. Bu paralar menajerlere değil de alt yapıya veya Trabzon amatör küme takımlarından alt yapıya önem veren İdmanocağı, 1461 Soğukspor, Yalıspor ve Çağlayanspor gibi takımların alt yapısına bu paralar ayrılmış olsaydı Trabzonspor'dan yıldızlar yetişecekti. Bugün dünya futbolunda alt yapı konusunda Hollanda'nın Ajax takımı konuşuluyorsa Trabzonspor'da rahatlıkla bir Ajax'tı…
Geçen sene Trabzonspor'a çıkan ve oynadığı futbol ile Ajax'a transfer olan Ahmet Can dışında devre arası Antalya kampı hazırlık maçlarında iyi bir performans sergile yen Arif'e sahip çıkılırsa eğer değer ve şans verilirse Trabzonspor, bugün Ajax gibi kendi üreten ve borcu olmayan bir kulüp olma yolunda olacaktır. Yeter ki bu paralar alt yapı ile yukarda saydığım amatör takımlara futbolcu yetiştirmek için verilsin. O zaman Trabzonspor hem yarışan hem de üretip satan dünya çapında bir kulüp olur.
DÜNYA KUPASI, ARJANTİN, KATAR VE BİZ!
Dünya Kupası nefesleri kesen Arjantin-Fransa finali ve Messi'li Arjantin'in kupayı almasıyla sona erdi.
Kimine göre Katar dünyanın en iyi pazarlamasını ve satışını yaptı. Kimine göre de çok eksikli bir organizasyon milyarlarca dolar harcadı yorumları yapılıyor. 1986 yılında Dünya Kupasını kazandıktan sonra bu kupaya 36 yıl hasret kalan Dünya yıldızı Messili Arjantin, bu uzun süreli hasreti mutlu sonla noktaladı. Dünya yıldızı Messi de kalan son eksik Dünya Kupasını ülkesine kazandıran en baştaki futbolcu oldu.
Arjantin Milli Takımında Messi ve Di Maria dışındaki futbolcuları ne kadar tanırız? Bu iki futbolcu dışında Arjantin Milli Takımından kaçını daha dünya yıldız futbolcusu olarak sayabiliriz? Ama gelin görün ki, 2022 Dünya Kupası maçları ardından artık hepsini tanır olduk. Ama Fransa öyle mi?
Birçok futbolcusu dünya çapında isim yapmış. Peki sonuç ne oldu? Bireysel yeteneklerden öte takımına çok iyi takımdaşlığı yerleştiren Arjantin Dünya Kupasını kazandı. Bunda da en büyük pay elbette ki dünya yıldızı Leonel Messi'nin payı oldu ve Messi'nin olağanüstü yönetimi ile kupa ülkesi Arjantin’e gitti.
Demek ki neymiş, yıldızlarla değil, takımdaşlıkla başarı oluyormuş. Dünya Kupasında mücadele eden takımlar ve en son kupayı kazanan Arjantin perspektifinden dönüp Türkiye'ye bakarsak, biz kendi süper ligimizde 21 yaşındaki oyuncuyu ilk onbirde oynatamazken Arjantin teknik direktörü Lionel Scaloni, Benfica'da oynayan 21 yaşındaki Arjantinli Enzo Fernandez'i çok rahatlıkla takımında oynattı, çok da başarılı oldu ve en başarılı genç oyuncu ödülünü de aldı.
Organizasyonun en çirkin hareketi ise Arjantinli kaleci Emiliano Martinez'in kazandığı altın eldiven ödülüyle maç sonu yaptığı hareket idi. Martinez bu hareketi, kibirli Fransızlar için yaptığını açıklasa da, Dünya çapında büyük tepki aldı. Arjantin ekonomik olarak dünyanın en batık ülkesi. Ama 36 yıl sonra da olsa futboluyla Dünya Kupasını kazanmasını bildi.
Biz ise sadece Katar'a organizasyonun güvenliğini sağlaması için gönderdiğimiz 5 bin güvenlik gücümüzle övünür olduk! Dünyanın en küçük ülkesi olan Katar, Dünya Kupası organizasyonunu ülkesine alıyor, bunun için stadyumlar yapıyor, hatta bir stadyumu 974 adet renkli nakliye konteynerleri ve modüler çelik yapıdan oluşturuyor, biz ise stadyumlar yapsak da futbol kalitesine ve altyapıdan futbolcu yetiştirmeye bilimin öncülüğünde yaklaşmadığımız için 85 milyonluk büyük bir ülke olsak da Ne Dünya Kupasına gidebiliyoruz ne de bir Dünya Kupası organizasyonu yapabiliyoruz! Peki ne yapıyoruz? Sadece uzaktan ya da televizyondan yutkunarak seyrediyoruz!
SEBAT GENÇLİK'İN AYAK SESLERİ
Akçaabat’ın asırlık takımı Sebat Gençlik, 2023 yılında tam 100. yılını kutlayacak. Tarihinde Süper Ligde de mücadele etme başarısını gösteren güzide kulübümüz maalesef zamanla dibe vurarak ikinci amatör kümeye kadar düşmüştü.“Yiğit düştüğü yerden kalkar” misali önce birinci amatör kümeye ardından da Bölgesel Amatör Lige (BAL) ligine yükseldi. Başkan Cemil Kalkışım’ın önderliğinde yeni bir hikaye yazmak niyetiyle yola çıkan yeni yönetim tarihi çınarı üçüncü lige çıkarmak için yoğun çaba gösteriyor.
Bu hafta sonu lider Rize İl Özel İdareyi 1-0 yenerek liderlik koltuğuna oturan Sebat Gençlik yoluna emin adımlarla ilerliyor. Tecrübeli teknik adam İsmail Batur önderliğinde eski şaşaalı günlerine dönme sinyalleri veren Sebat Gençlik‘in her maçında seyirciler tribünleri tıklım tıklım dolduruyor. Trabzonlu futbolseverler ve Sebatlıların heyecanları adeta gözlerinden okunuyor. Öyle ki Sebatspor’un maçlarını neredeyse 4 bine yakın taraftar izliyor. Bu seyirci bazı Birinci lig maçlarında dahi olmuyor. Çünkü Akçaabat ve Trabzon bir futbol şehridir. Beklentiler yüksektir. Trabzonspor için de Sebatspor’un profesyonel liglerde olması elzemdir. Trabzonspor için de bir tarladır Sebat.
Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim de Sebatspor için elinden geleni yapıyor. Her türlü desteği veriyor. Akçaabat’taki Sivil Toplum Örgütleri, siyasiler, esnaf da Sebatspor’un arkasında dağ gibi duruyor. Tek eksik Sebat Gençlik 3.Lige çıktığında maçlarını oynayabilecek bir sahası yok. Onun için Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Yaylacak’ı dolgu alanında bulanan futbol sahasını nizami hale getirip buraya beş veya yedi bin kişilik tribün yapıp Sebat Gençlikspor'a güzel bir stat kazandırabilir.
Başkan Cemil Kalkışım ve yönetim kurulu, teknik direktör İsmail Batur ve öğrencilerine her türlü desteği veriyor. Devre arasında yapılacak transferlerle güzide kulübümüzün 100. kuruluş yılında hedeflediği üçüncü lige çıkacağına inanıyorum. Hem Akçaabat hem Trabzon bunu fazlasıyla hak ediyor. Lig sonunda hep birlikte o dillere pelesenk olmuş ve Sebatspor ile özdeşleşmiş “şen ola Sebat şen ola” sloganını hep birlikte atarız. (EFE KAAN ÖZTÜRK)