Okumak sözcüğü bugüne kadar Şark insanının bilinç altına zor nakşedilmiş bir eylem olarak dikkat çekmiştir. Hatta İslamın ilk emri “oku” dur. (el-Alak, 1, Buhârî, Bed'ü'I-vahy, 3; Müslim, İmân, 252). Her ne kadar okumak ilahi bir emir olsa da “okuyan kafada şeytan çok olur” anti tezi ile bu ilahi hüküm bilinçsiz olarak zayıflatılmıştır. Böylece sanki tüm sorumluluklardan kurtulmuşçasına toplumda psikolojik bir rahatlık yaşanıyor.

Art arda kapanmakta olan kitap hatta sahaf dükkanlarını görüyoruz. Bunlar eğlence olsun diye değil, çaresizliğin yozluğun zirve yaptığının ifadesidir. Sanki bir kobra görmüş gibi kitaptan kaçılmakta, kitapçı dükkanları sanki lanet evleri gibi kimsenin dönüp bakmadığı mekanlara dönüşmüş durumda.

Geçen hafta İstanbul, Beylikdüzü TÜYAP Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 3 - 11 Aralık 2022 tarihleri arasında kitap fuarı açıldı. Bir hastam nedeniyle bulunduğum İstanbul’da böylesi etkinliği benim gibi bir kitap sevdalısının ilgisiz kalması beklenemezdi elbette. Renkli ve oldukça zengin kitap türlerinden oluşturulan fuara çok kez katılmış olsam da ilk defa gezdiğime üzüldüm. Fuara dört yüz yayın evinin katılması beklenirken. 80 yayın evi katılmış. Katılanlar da zarar ettiklerini beyanla fuardan ayrılmanın hüznünü yaşıyorlar.

Tramvay, metrobüs ve metroda seyahat etmekte olan az sayıdaki okuma sevdalısının tutkuya dönüştürdükleri okuma aşkını görüp teselli olmaya çalıştık. Her şeye yatırım düşüncesi olsa da nedense bir türlü akla kitap gelmiyor. Kitabevi olan birkaç dostum da aynı şikayetlerden mustarip. Sanki kitap konusu hiç kimsenin umurunda değil. Düşündüm hangi toplumlar okumadan, ilim yapmadan yükseldi diye amma bulamadım.

Mesele kültür olunca kimsenin umursadığı yok. Neden olsun ki? Okuyanın çile çekmesinden başka bilgi neye yarıyor ki diye demek düşünenler var. Eskiden ilme esaslanılırdı, şimdi ise ilim kimin umurunda. İnsanlar yarasanın ışıktan kaçması gibi ilmin ışığından kaçıyor. Artık karanlıkta yol daha rahat alınıyor. Amma ben ilmin ışığına kutsiyetine inanmış biri olarak her gün istisnasız en az altı saat yazıp okumadan uyuyamıyorum. Vasiyetime ölünce kabrime sevdiğim bir kitabın konmasını ekledim.