Trabzonspor'un sevinci, tırnak içinde yazılan "taraftar" kadar özel, coşkusu ise gizli bir özne gibi bağnaz ve ön yargıları barındırmayacak kadar yalın. Beşiktaş maçı yasakları barındıran tehlikeli refüjlerden biriydi.
Zira ligde hiçbir iddiası olmayan ama yeni hocasın gözüne girmek için canla başla mücadele eden takımlardan biri. Akyazı Stadı Nisan ayının zemheri kuşanmış bir gününde yalnızca bordo mavi renklere bürünmemişti. Abdullah Avcı komutasında ödün vermeyen bordo mavili ekip ikinci yarıda Cornelius ’un golü ile öne geçti. Tribünler karnavala dönmüştü. Herkes hep bir ağızdan ‘Şampiyon Trabzonspor’ diye naralar atıyordu. Beşiktaş baskılı futbolunu devam ettirdi. Sol taraftar vızır vızır işleyen bir Beşiktaş vardı. Golün geleceği sinyalini veriyordu. Nwakaeme oyunda kaldığı süre içerisinde ne rakibini takip etti. Ne de bir pozisyon bile yaratmadı. Trabzonspor beraberlik golünü bu kanattan yedi. Beşiktaş’ın beraberlik golü ne Avcı'nın yüzü asıldı ne de kırk bin kişilik taraftar ordusunun keyfi kaçtı. Tüm Trabzon şampiyonluk havasından fiske vurmadı hasretine. Belli ki nisan ayı mevsimini şaşırdı. Ne hazan ne kış ne cemre tanıdı... Hepsi sarmaş dolaş olup dünya kazan ben kepçe gezdi. Beşiktaş’ı pamuklara sarıp yollamak vardı İstanbul’a…. "Ufak Tefek Cinayetler" dizisi gibi küçük nüans içerikli bu müsabakalar. Ancak rakiplerin içler acısı hali bakımından daha dokunaklı... Ligin bitimine yedi hafta var. Hafta sonu zorlu bir müsabaka bekliyor deplasmanda Fırtına'yı. "Zehir zemberek" Trabzonspor için bir endişe ifadesi değil... Abdullah hoca, Beşiktaş maçından sonra “Ramazan’dan sonraya kaldı şampiyonluk sevincimiz” diye. Ben de diyorum ki Ramazan’dan önce bu sevinci yaşarız. Gaziantep ve Karagümrük maçlarından alınacak 6 puanla 9. Şampiyonluğumuzu kutlarız. Ve son söz David Schwartz'dan: Endişeleri düşünürsen başarısız olursun, endişeleri bırakıp zaferi düşünürsen başarılı olursun.
FUTBOLUMUZDA “ABİDİK GUBİDİK” İŞLER!
Trabzonspor’un şampiyon olmaması için kendini bilmezler öyle fırıldaklar öyle dolaplar çeviriyorlar ki, sanki her şeyi onlar biliyorlarmış gibi! Şu anda kendilerini Kristof Kolomb yerine koydular! Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkıyorlar. Bırakın birilerine yağ çekmeyi, yağın kilosu 110 TL’yi geçti. Artık daha yemezler beyler yemezler. Sanki Puchacz'ın müdahalesi Beşiktaşlı oyuncuya değil topa! Sonra pozisyon gereği istem dışı bir şekilde rakibin ayağına gidiyor. Beşiktaşlı oyuncu ayağa kalkıyor topa koşuyor top rakipte olduğunu görünce yere yatıyor. Bu pozisyon öncesinde herkes bir şeyi gözünden kaçırıyor.
Beşiktaş’ın oyuncusu Denswil’e bariz faul yapıyor. Peki çok bilmiş spor kanallarındaki, “aklı evvel” futbol uzmanları ne diyor? “O oradan geldi. Bu buradan geçti. Dur oynat, geri al, ileri ver.” Dönme dolap gibiler. Ben de bu çokbilmiş bukalemunlara diyorum ki, ekranlara çıkıp hem boy gösteriyorsunuz hem de çuvalla para kazanıyorsunuz. Peki bu eğitimi nerede aldınız? Ne okudunuz? Anlayamadım! Ortaokul seviyesinde bir öğrenci gibisiniz ve fizik kurallarından bihabersiniz! Rahmetli Öztürk Serengil filmlerinde "abudik gubidik tiviste gel" derdi. Şimdi ekranlarda yorum yapan eski hakemler de rahmetli Öztürk Serengil’in söylediği gibi, "abidik gubidik tiviste gel, laplüp labalübe tiviste gel" yapıyorlar. Bir de unutmadan Beşiktaş takımı 1-1 sonuçlanan maçtan sonra kural hatası var gerekçesiyle, Kısa adı İFF’ye (İstanbul Futbol Federasyonuna) diğer adıyla TFF’ye maçın tekrarı için başvuruda bulunmuş. Bence haklılar, niye derseniz, Trabzonspor’u yenselerdi “Avrupa nal toplama” ligine gitmeye hak kazanacaklar. Maçın tekrarı iyi olur…
ERDOĞAN ARIKAN’LA DOYUMSUZ SOHBET
Okuduğu, “Toprak Bordo kokacak Yağmur Mavi Yağacak” şiiriyle Trabzonsporluların gönlünde taht kuran TRT’nin duayen spor programı sunucusu Erdoğan Arıkan’ı Trabzonspor yöneticisi Coşkun Öztürk ile birlikte Akpınar Yıldızlı Restaurant’ta ağırladık. İnşaat Mühendisi Mustafa Öztürk, müteahhit Civan Öztürk, Gazeteciler Osman Başkır, Muhammet Öztürk, Fransa’dan gelen Ziya (Fehmi) Davulcu ve işletme sahibi Şenol Kalaycı ile birlikte doyumsuz bir sohbet gerçekleştirdik. İşletme sahibi Şenol Kalaycı bizleri en güzel şekilde ağırlarken; baharın ılık rüzgarının adeta ilkbahar şarkılarını mırıldanmasını anımsatan doyumsuz zevkiyle çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Akçaabat Belediyesi’nin daveti üzerine şehrimize gelen duayen spor program sunucusu Erdoğan Arıkan, sıkışık programına rağmen bizlerle bir araya geldi. Tabii ki sohbetin baş konusu Trabzonspor’du. Arıkan, Abdullah Avcı’nın Trabzonspor’la birlikte müthiş bir başarı yakaladığını ifade ederek, “Avcı, büyük bir aksilik çıkmazsa Trabzonspor’u şampiyon yapacak. Trabzonspor’da Abdullah Avcı’yı şampiyon yapacak.
Trabzonspor, Abdullah Avcı’ya çok şey kattı. Avcı da Trabzonspor’un ve taraftarın ruhuna uygun çok güzel dokunuşlar yaptı. Tabii burada Trabzonspor yönetiminin hakkını teslim etmek gerekiyor. Çok güzel işler yaparak harika bir kadro kurdular” ifadelerini kullandı. Sohbette Arıkan Trabzonspor camiasıyla ilgili çok güzel bir ayrıntıya da dikkat çekti. Arıkan, “Verdiğim konferanslarda davetlilerden gelen sorular ve şehirde yaptığım ziyaretlerde Trabzonspor taraftarında hala ‘şampiyon olabilecek miyiz? endişesi var. Oysa ki en yakın takipçisiyle arasında 15 puan fark var. Ben buna anlam veremedim. Oysa ki Trabzonspor’un geçmiş yıllardaki şampiyonluklarına baktığımızda taraftarın ve camianın daha sağlam ve dik bir duruşu vardı. İnşallah bu özgüven tekrar kazanılır” diye konuştu. Anılar ve esprilerle şenlenen sohbetin ardından Coşkun Öztürk Trabzonsporlu futbolcuların imzaladığı formayı Arıkan’a hediye etti. Öztürk, her platformda Trabzonspor’un hakkını teslim eden Erdoğan Arıkan’ı Trabzon’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.
TAHKİMİN KARARI KOMİKTİR
Var (Video Asistan Referee) sistemi, Türk Futbolundaki Oligarşik ve de Faşist yapılanmanın ipliğini pazara sürmüştür. 1956 yılında ZERDEVASPOR’la başlayan Avrupa kupalarına katılım sayısı 33 takıma ulaşmış ve 66 yılda sadece bir kupa (UEFA)kazanılmış. Millî takım bazında ise, sadece bir Dünya 3.lüğü elde edilmiştir. Türkiye Liginin Tescilinin başladığı 1959 yılında İstanbul’daki Yabancı misyonerlik ve Kültür kuruluşlarının girişimleriyle kurulan veya onların etkisinde kalan İstanbul merkezli Futbol Camiası işin bilinci şuurunda olmayan Anadolu insanını da,70’li yıllara kadar bloke ederek bu günkü Oligarşik yapıyı oluşturmuştur. TFF’nin yapısı Özerktir, Yani Otonomdur, Yani Devlet içinde Devlet gibidir. Federasyon seçilir, özerk yapı içinde kurullarını atar, İdari, Mali ve Hukuki açıdan Futbolu yönetir.
Federasyonun Başkanı kesinlikle bu Oligarşik yapı içinde, CİKCİK, KARGA veya ZERDEVASPOR’dan biri olur. İdari açıdan en önemli kurullar. MHK, PFDK ve TAHKİM Kurulu keza onların seçtiği yandaşlarından oluşur. Tahkim Arapça bir kelimedir. Kuvvetlendirme, Güçlendirme anlamı taşır. Hukuki olarak da, iki tarafın anlaşmazlıkları durumunda tarafların “Hakim’e başvurması” demektir. Federasyon bir karar almış ve Bazı hakemleri işten el çektirmiştir. Yapı Oligarşik olduğu için, Hakemler Tahkime gitmiş, Tahkim de onları haklı bulmuş. Tahkimin aldığı bu karar çok komiktir, Rezalettir, Cahilliktir. Bir kere Tahkime taraflar gider. MHK, PFDK taraf değildir. Federasyonun kendisidir. MHK, Federasyonun herhangi bir organizasyonunda yarışan bir Kulüp müdür, Futbolcu mudur, İdareci midir, Menajerlik şirketi veya menajer midir? Bu bir skandaldır. Eğer bu yapılan ÖZERK yapının hukukuna aykırı değildir diye söylenirse zaman bu Hukuk değil “GUGUK” dur. (YAVER ŞAHİN)
ŞAMPİYONLUK KUTLAMALARI BAŞLANSIN
Beşiktaş maçı öncesinde Abdullah hocam rakibe göre çok çalışamadıklarını belirtti. Çünkü Beşiktaş’ın teknik direktörü yeni bir oyun stiliyle karşımızdaydı. Bu yüzden aslında maçın başında adeta bir kapalı kutuyla karşı karşıya kaldık. Biz onların oyunlarını çözmeye çalışırken rakibimiz bize önde baskı yaparak birçok gol pozisyonu elde etti. Ancak değerlendiremedi Rosier'le bulabildikleri tek golle kaldılar. İkinci yarı Abdullah hocam değişiklikleriyle oyuna enerji katmaya çalıştı ve değişikliklerinin karşılığını da Cornelius’un harika golüyle aldı. Valérìen Ismaêl de ilk maçına göre gayet iyi bir başarı gösterdi. Ama kimsenin Abdullah hocamın zekasıyla başa çıkamayacaklarını öğrenmiş oldular. Abdullah hocadan bahsetmişken, maç öncesindeki koreografi gösterisi ne kadar da harika olmuştu.
Trabzonspor’umuza kasket geleneğini getiren muhteşem değerlerimizi anmış olduk. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Gönül isterdi ki derbi maçını kazanıp gurbetten gelen binlerce taraftarımızla ve futbolcularla hep beraber kolbastı şovu yapalım. Bu hafta olmadı İnşallah Karagümrük maçını kazanıp kolbastı şovumuza kaldığımız yerden devam ederiz. Artık Abdullah hocamın da dediği gibi bayrakları çıkaralım arkadaşlar. Biz de balkonumuza bayrağımız astık, sizler de asın. Trabzonspor’umuz şanlı bayrağı her yerde dalgalansın. Şampiyonluk kutlamaları artık yavaş yavaş başlasın! (EFE KAAN ÖZTÜRK)
GENÇ DİŞ HEKİMLERİ KOLLARI SIVADI
Genç Diş Hekimliği Derneği 2019 yılında Diş Hekimliği Öğrencileri tarafından kurulmuş ilk ve tek bağımsız kuruluştur. Genç Diş Hekimliği Derneği faaliyetlerini dört koldan sürdürüyor. Gitmedikleri yer, çalmadıkları kapı kalmıyor. Kendi imkanları ölçülerinde Hızır gibi her yere yetişmeye çalışıyorlar. Genç Diş Hekimleri Derneğinin Trabzon temsilciliğini Süleyman Alisultangil yaparken, uluslararası ilişkiler başkanlığını ise Emirhan Öztürk üstlenmiş bulunuyor.
Eğitim sistemlerinin iyileştirilmesi, akademik eğitimleri sırasında yaşadıkları sorunların çözülmesi, özlük haklarının kazanılması ve halk sağlığı yararına kullanılması konusunda çalışmalar yapar. Hem sosyal hem akademik açıdan gelişimini en üst seviyede tamamlamış bir diş hekimi olarak yetişmesine katkıda bulunur. Genç diş hekimlerinin Türkiye genelinde bin yedi yüz üyesi bulunurken, Trabzon’da üye sayısı ise 37 kişi, bu sayıyı artırmak için gerekli olan çalışmaları sıkı bir şekilde yapıyorlar.
Uluslararası ilişkiler başkanlığını yürüten Emirhan Öztürk bu konuda yaptığı açıklamada, “Vizyonumuz; Fakülte ve ulusal çapta bütün meslektaşlarımıza ulaşıp sosyal ve akademik anlamda kendimizi daha ileriye taşımak. Bu bağlamda ulusal ve uluslararası çapta kongreler ve etkinlikler ile adımızdan söz ettirmek ve her zaman geleceğe bakmaktır. Bizler derneğimizin Trabzon temsilciliği olarak bu doğrultuda bazı etkinlikler düzenledik.
Daha önce liselere mesleğimizi tanıtmak amacıyla gidip sunumlar verdiğimiz gibi geçtiğimiz hafta perşembe günü de Düzköy’ün Çayırbağı Köyündeki Yusuflu İlkokuluna ziyarete gittik. Colgate sponsorluğu ile minik arkadaşlarımıza sağlık kiti hediye ettik. Ayrıyeten de çevremizdeki sponsorlar ve kırtasiyelerden topladığımız destek ile kalem, silgi ve not defterleri gibi kırtasiyelik ihtiyaçlarını gidermeye yönelik desteklerde bulunduk. Ağız sağlığı hakkında bilgi verdik, oyunlar oynadık. Kısacası hem öğrettik hem eğlendik. Hep birlikte çok güzel vakit geçirdik.”
GÖNLÜ TRABZONSPOR’DA
BERZAN POLAT İsviçre Süper Ligi takımlarından Luzern’in genç santraforu, U18 Milli takımımızın golcüsü 2004 doğumlu Berzan POLAT aileden Trabzonspor’lu, babası Süleyman POLAT 30 yıl önce Erdoğdu mahallesinden çıkıp İsviçre’nin Luzern kentine yerleşti ve Berzan 2004 yılında dünyaya geldi, 4 yaşında FC Zell takımı altyapısında futbola başlayan Berzan 9 yaşında Luzern’de geçiş yaptı. Yıllar geçtikçe sürati, güçlü fiziği, tekniği ve gol yeteneğiyle dikkatleri çekmeye başladı. 15 yaşında 25 gol atarak İsviçre U16 şampiyonu oldular. U17 ligi oynanırken Luzern U18 takımına dahil edildi ve aynı zamanda İsviçre ve Türkiye milli takımlarından davet alan Berzan tercihini Türkiye’den yana kullandı. Forma giydiği 2 milli maçta 2 gol attı ve FSMScout tarafından hazırlanan Fenerbahçe’li Arda Güler’in de içinde olduğu geleceğin yıldız futbolcuları lisesindeki 5 Türk oyuncudan biri olan Berzan için özellikle Alman takımları ısrarla nabız yokluyorlar. Türkiye Süper Ligi’nden 2 takımın da ilgilendiği Berzan’ın gönlünde Trabzonspor var.