Yüksek düzeyde başarı (performans) için yıllar süren sportif antrenman ve yarışmalara sporcu neden katlanmakta, kendisini işine adamakta ve özveride bulunmaktadır. Belki de bu sorunun bir tek cevabı yoktur. Ama yaptığı sporda "kuşkusuz ve üstün olma" gibi bir duygu sporcunun fiziksel hareketleri sürdürmesinde en önemli etken olabilir.

Yukarıda ki açıklamaya bakıldığında fiziksel hareketlerin çok boyutluluğu ortaya çıkmaktadır. Spor eylemleri içinde ki fiziksel hareketler, sporcunun davranışlarını da yönlendiren sosyo "psikolojik" kareketlerli hareketler olarak değerlendirilebilir. Fiziksel yapı olarak kendisini yeterli görmeyen bireyin, duygusal ve zihinsel etkinliklerinde de yetersizlik görülür. Bir defa zihinsel işlevlerden algılama, dikkat, öğrenme, tasarlama, yorumlama, akıl yürütme vb. etkinliklerde yalnız zihin değil, vücut bir bütün olarak etkilenir. Yalnız günlük hareketler gereksinimlerinin karşılanmasına dönük hareketler yapılır. Örneğin yürüme, koşma, atlama, sıçrama, yaylanma, dönme gibi temel terimler yanında; bu temel hareket biçimlerinden türetilmiş atma-tutma, çekme-itme vb. hareketleri daha ortaokul seviyesinde ki çocuklarda örgün eğitim kurumlarına programlı biçimde öğretilmesi zorunlu bir eğitim görevi olmalıdır.

Eğitim istek ve sevginin büyük önem taşıdığı, oyun ve yarışmalarda çocukta yaşama ve yeni bir şey meydana getirme isteğinin güçlendirilmesi gerekliliği olmazsa olmazlardandır. Sporda oyun; daha çok neşe ve zevk içinde yapılan kendiliğinden meydana gelen her tür etkinliktir. Hareket, bireyin yaşamı boyunca süren belirleyici bir özelliğidir. Oyun ve sporun güdümleme yönünü tüm toplumlar ve her yaş kesimi için açıklanan bir kuram bulunmaktadır. Oyunun sınıflanması içinde yer alan oyunlar ve özelliklerinin, öğrenme ve antrenmanlarda göz önünde tutulması gerekir. Kuşkusuz sağlık bilimleri açısından ortopedik tedavi çerçevesinde her oyun ve içeriğinin, vücut duruşunu geliştirici özellikler taşıması şarttır. Ömür boyu her yaş grubu sporu kendisine bir alışkanlık haline getirmelidir.