Hemen her yıl tekrarlanan ancak bu sezon hem de takım ayırmadan her hafta gerçekleşen hakem faciaları camiaları isyan ettirirken, kimine göre ‘Yapı’, kimine göre ‘Tezgah’, bazlarınca da ‘Çete ‘olarak adlandırılan, üstelik de  kim gelirse gelsen borusunu öttüren yapılanmalardan bahsediliyor.

Şimdi şöyle bir saptama yapıp girelim konumuza ve önerimize..

İnsanlar lise hariç‘ (Onu herkes okuyor) 6 yılda doktor oluyor da..

Seyrederek, oynayarak, antrenör, yönetici, gazeteci, spor yazarı, futbol yorumcusu vs  gibi görevlerle  10-20-30 hatta 40 yıl ve daha fazlası futbolla ilgilenenler bu kuralları hiç öğrenemiyor mu?

Hakemlerin yaptıkları bariz hataları görecek kadar da  bilgi edinememişler mi bunca yıl?

Yanlış ofsaytı,  bariz faulü  bilmiyor, topun çizgiyi geçip geçmediğini göremiyorlar mı?

Üstelik de  bütün kuralları, kaideleri en ince detayına kadar anlatan  yazılı ve görsel malzemeler  kitaplar, videolar şunlar bunlar varken..

Böyle bir şeyi akıldan bile geçirmenin en basit ifadeyle ‘İnsan zekasına hakaret’ olacağı gerçeğiyle soralım o zaman;

 Niye gözlemci olmak  için Süper Lig’de belli bir süre hakemlik yapmış olmak şartı var?

Niye VAR’da görev almak için üst düzeyde faal ya da eski hakem olmak  gerekiyor?

Bu şartlar yüzünden bu kriterlere sahip kişi sayısı sınırlı olduğu için bu görevler hep aynı kişiler arasında dönüp dolaşmıyor mu?

Bu da’ Ben gelirsem abat , gidersem berbat olursun’ mantığıyla  bu görevleri yapanların az da olsa bazılarını etkilenmeye açık hale getirmiyor mu?

Haliyle de yukarıda adı geçen oluşumların her dönem borularını öttürmelerine sebep olmuyor mu?

                                                                                       ****

İşin en tuhafı da  şu;

Gözlemci ile  VAR’da bu kriterler aranırken bunları yönetip yönlendirecek, çekip çevirecek, hatalarını önleyip doğruyu yaptıracak, terfi ettirip gerekirse biletini kesecek MHK ‘de yani Merkez Hakem Kurulunda yer almak için  hiçbir kriter yok.

İstersen hayatında mahalle maçı bile seyretme, stadyumun önünden dahi  geçme.

Yeter ki adamını bul..

MHK’ye kurul!..

TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu..

Ne yap et, bu tezgahı yok et..

Bakın dağıt demiyorum.

Çünkü bu gün dağıtırsın yarın yine toplanıp, toparlanırlar.

Bu yüzden yok et..

Bütün kulüplerde arkanda..

Tereddütsüz vur satırı,

Türk futbolu ve kulüpler çekmesin artık bu kahrı..

Yoksa onlar seni ‘TFF Eski Başkanı yapacaklar!

ANGARYA KUPASI ya da futbol zulmü!..

Ziraat Türkiye Kupasında 5.Tura kalan Nesine 2.Ligdeki Trabzon temsilcisi  1461 Trabzon ‘un Başkanı Celil Hekimoğlu, yıllardır Türk futbolunun önemli organizasyonlarından biri olmasına rağmen Ziraat Türkiye Kupasının artık “Kabak tadı” vermeye başladığını söyledi.

 Kupaya katılan takımların çoğunun maçlara yedek oyuncularla çıkarak erken elenme planları yaptığını ifade eden Hekimoğlu, ’Türk futbolunun böyle bir yaklaşımla kalkınması mümkün değil dedi.

Kupa formatının değişmesi ve  boyutunun kısaltılması gerektiğini, ayrıca  alt liglerden gelen takımlar için belirli bir başarı kriteri konularak   takımların hedef odaklı hale getirilmeleri gerektiğini de  kaydeden Hekimoğlu,’ Bunun yanında katılan takımlara ödenen para masrafları bile karşılamıyor. Eleştirilerim sadece Türkiye Kupasına yönelik değil. Futboldaki bu durağanlığın kırılması için daha radikal ve yenilikçi adımlar atılması şart’ ifadelerini kullandı.

 Bu arada  kupaya katılan alt liglerden bir takımın teknik direktörü şunları söyledi:

2 deplasman yaptık, 600 Bin TL harcadık, TFF’den gelen rakam sadece 200 bin TL .

Ayrıca ekstra yorgunluk ve  4 oyuncumun sakatlanması da çabası”

İşin özeti şu:

Bu haliyle Ziraat Türkiye Kupası hem oynayana hem de izleyene zulüm..

Futbol zulmü!..

İHALE ŞENOL HOCA’YA KALDI!

Bu Sosyal Medyada yazanlardan özellikle rica ediyorum ; Bırakın bu Şenol Hoca saplantısını.

 Ne var ya bir insana bu kadar saldırıyorsunuz ?

 Bu işi bu hale getiren sonra tazminatını alıp ayrılan bir teknik direktör var.

 Adam gibi transfer yapsaydı da kendi kalsaydı, Şenol Hocanın da başını yakmasaydı.

 Şu sonuçlara en çok Şenol Hoca  ile  Başkan üzülür.

İhanet etseniz Trabzonspor'a böyle bir kadro kuramazsınız.

 33 yaşındaki müzmin sakat Saviç’le 3 yıllık sözleşme yapıp ayrıca  onu bunu aldınız ihale kaldı Şenol Hoca’ya kaldı.  (Sadi Tekelioğlu)

KAZMAYI KOY 30 GOL ATAR

Trabzonspor Kongresinde çekilmiş bir fotoğraf..

Divan Başkanı Mahmut Ören’in önünde iki büyük yıldız.

Biri, Trabzonspor’un ve Türk futbolunun efsane sağaçığı Ali Kemal Denizci..

Önünde yarım asrı aşan futbol geçmişimizde gördüğümüz en yetenekli Türk futbolcusu Köksal Mesci.

Orta sahada 70 metreye pas atıp, dripling de yapabilen süper bir meastro, solaçıkta  ince çalımlarla  bel kıran bir fırtına..

Biri Trabzonspor’un A Milli Takımda forma giyen ilk oyuncusu,

diğeri döneminde A Milli Takımda 3 İstanbul ekibi dışında Anadolu’dan (Ankaragücü) forma giyen tek isim.

Dönemin Ay-Yıldızlı takımın orta sahası şöyle olurdu genellikle ( 4-3-3’e göre)

Ziya FB), Fuat (FB),Köksal (A.G)

Filmi geriye sarmak gibi bir mucize olsa da  şimdi bu Ali Kemal’i  sağaçıkta, Köksal Mesçi’ yi de  solaçıkta  birlikte oynatabilsek, aralarına kazmayı koysan en az 30 gol atar...

BAHÇECİKLİ KOZ HELVACI KAZIM AĞA

Türkiye'nin belki de ilk promosyon yapan kişisiydi.

Bahçecikli koz helvacı Kazım Ağa..

 Fiyatına göre kesip  el arabasının içine dizdiği helvaların bazılarının altına 5 ya da 10 kuruş koyardı. Eğer sana rastlarsa onunla bir tane daha yerdin.

 Karma Orta Okulunun önüne giderken Ocak Kulübünün bahçesinde bizi top oynarken görünce arabasını kapıya bırakıp o da gelirdi şut çekmeye.

Beline bağladığı bez önlüğün cebinden düşen bozukları toplardık gittikten sonra.

Zıplayıp daha çok  para düşürsün diye kafa topu atardık da, ’Biraz da ayağıma atın ya’ derdi rahmetli..

Rahmeti bol, mekanı cennet olsun..