Corona Virüs nedeniyle liglere ara verilmesi sebebiyle Federasyonun ligi tescil edecek mi etmeyecek mi tartışması yaşandığı şu günlerde, Trabzonspor'un internet sitesinde şampiyonlukla ilgili bir açıklaması vardı. Orada kaptan Sosa'nın 8 yazan sırt numarası forması ile resmini koyup açıklama yapılmıştı. Erdoğdu Taraftarlar Derneği eski Başkanı Savaş Yılmaz'da buna atıfta bulunarak şu açıklamayı yapmıştı; “Bakın eğer bu dediğiniz 8’de ısrar ediyorsanız ya bunların hepsinin baş sebebi olan ikinci ligde kazanılan TRABZONSPORLULARA GÖRE EN BÜYÜK OLAN ŞAMPİYONLUĞU YOK SAYIYORSUNUZ. YADA 2010-2011'i SATTINIZ. CAMİAYA AÇIKLAYAMIYORSUNUZ? Bundan başka bir şey düşündürmüyorsunuz. Artık ne bu ısrar bu kadar uyarımıza rağmen buyurun meydan sizin merakla bekliyoruz cevabınızı ve akıl yürütmenizi. Onun için o toplu resme iyi bakın ve kaç şampiyonluk konusunda ona göre açıklama yapın. Veya akıl tutulması yaşamayın..
LEEKENS NASIL GİTTİ ŞENOL GÜNEŞ NASIL GELDİ?
1992-93 yılı. Trabzonspor'un o zamanki Başkanı Sadri Şener ve ikinci Başkanı İsmet Kalafatoğlu. Belçika'ya gidip George Leekens'i alıp takımın başına getirmişlerdi. Burnu havalarda gezen ev beğenmeyen Belçikalı’ya Başkan Şener ve Başkan Yardımcısı Kalafatoğlu o kadar güveniyorlardı ki bir dediğini iki etmiyorlardı. Şana’da kaldığı evin bahçesine bile çiçekleri özel getirilmişti. Belçikalı özel uçakla seyahate gidip maça yakın Trabzon'a dönüyordu.
Leekens, Trabzonspor'un başına gelince ilk isteği Kemal Serdar'dan takım kaptanlığını almak idi. Ancak, Kemal Serdar'a takım arkadaşları bu olayı haber verince Leekens’in bu isteği gerçekleşemedi. Futbolcularına yukarıdan bakan ve kendine ‘dağları ben yarattım’ süsü veren bir yapıdaydı.
Trabzonspor’un 6 Şubat 1993 yılında Ankaragücü ile deplasmanda maçı vardı. Ankara’ya gidildi. Bir gün önceden 19 Mayıs Stadı’nın zemini o zamanki kaptan Kemal Serdar tarafından kontrol edildi. Saha zemininde futbol oynanacak gibi değildi. Zemin buzla kaplıydı. Ama Bordo-Mavili futbolcular kösele ayakkabılarını getirmemişlerdi. Kaptan Kemal bu olayı o zamanki Futbol Şube Sorumlusu ve teknik direktör Leekens’e bildirdi. Kimse Kaptan Kemal’i dinlemedi. Genç futbolculardan Semavi de ilk kez bu maçta on birde oynadı. Maçın sonunda Trabzonspor, Ankaragücü’ne 5-2 mağlup oldu.
Maçtan sonra Leekens basın toplantısı yapacak diye bekliyoruz. Baktık gelmiyor. Doğru soyunma odasının kapısının önüne gittik. Belçikalı hoca bizleri orada bekliyordu. Bizler sorularımızı sormadan Leekens soyunma odasının kapısını açarak, “ Bana yenilgiyi sormayın işte suçlular burada” diyerek faturayı futbolcularına kesti.
Bu yenilgiden sonra Trabzonspor'da fırtına koptu. Kamp yapılan otelde Başkan Sadri Şener ve Başkan Yardımcısı Kalafatoğlu, Futbol Şubesi Sorumlusu ve bazı yöneticiler toplantı yaparak faturayı Kaptan Kemal Serdar ve malzemeci Kuş Mehmet Yazıcı’ya kestiler. Kemal Serdar kadro dışı bırakıldı. Takım İzmir'e Altay maçına giderken Kemal Serdar emektar malzemeci Mehmet Yazıcı, takımın otobüsü ile Trabzon'a gönderildi. Kemal Serdar maçtan sonra “Maç mı sattım da kadro dışı kaldım?” açıklamasını yapmıştı. Trabzonspor, İzmir’de oynanan Altay maçına sahaya gençlerden oluşan bir kadroyla çıktı ve 2-1 mağlup oldu. Bu maçta alınan yenilgi ile Trabzonspor'un başında 4 maç kalan Leekens‘in görevine son verilirken yerine Şenol Güneş getirilmişti.
MAZİDE KALAN RESİMLER TÜRKİYE 2’NCİSİ YOLSPOR
Trabzon'un Amatör Küme ekiplerinden Yolspor, Türkiye Şampiyonları’nda hem A takımda hem de genç takımlarda aldığı şampiyonluklarla adından söz ettiren bir kulüp idi.
Trabzon'un eski Belediye Başkanımız Volkan Canalioğlu kendi arşivinden o yıllardaki Yolspor futbol takımının resimlerini bana gönderdi. 1968-69 yılı eski Avni Aker Stadı’nda Yolspor-Göztepe Türkiye Kupası eleme maçı oynandı. İlk maçı Avni Aker'de 1-0 kaybeden Yolspor, İzmir’de oynanan rövanş maçını da 5-1 kaybetti. Volkan Canalioğlu sakatlığından dolayı rövanş maçında takımdaki yerini alamadı. Yolspor'un karşısında oynayan Göztepe takımının tarihinin en iyi 11 idi. Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük yapan ve Trabzonspor'un şampiyonluklarında imzası bulunan Özkan Sümer'de Yolspor takımında oynuyordu.
Yolspor kulübünün Başkanı Karayolları Bölge Müdürü Fehmi Memişoğlu, Antrenör Kıllı Recep Çetinkaya. Ama bütün sorumluluk Asbaşkan Osman Saka'da idi. Göztepe ile birlikte verilen takım resmi fotoğrafında yerde oturan beyaz formalılar Yolspor'du. Soldan Sağa: Bomba Nazım-Alaaddin-Volkan Canalioğlu-Cengiz Bali-Kürt Hacı-İlyas Akçay-Necati Özçağlayan-Özkan Sümer-Abit Güner-Adnan Kaleci en sağda ayakta olan Turgay Mesci.
1969-70 yıllarında Trabzon İl Şampiyonu olan Turuncu-Siyahlılar Türkiye Amatör Futbol Şampiyonluğu’nu 2’nci bitirdi. Yolspor takımının oyuncularından Soldan sağa ayaktakiler: Hüseyin Tok-Kürt Hacı-Gavur Ali-Fevzi Dinçer-Selahattin Diyadin-İlyas Akçay-Çetin. Oturanlar soldan sağa: Turgay-Volkan Canalioğlu-Bomba Nazım-Tamer-İhsan Sakallıoğlu-Necati Özçağlayan. Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası’nda büyük başarılara imza atarken, takımda yer alan futbolcuların bir çok lig takımlarına transfer oluşu Trabzon'da yankı uyandırmıştı. Bu kadronun altı ismi daha sonra Trabzonspor efsanesini oluşturdu.
O zaman Karayolları tarafından desteklenen Yolspor'da yöneticilik yapan Osman Nuri Saka ve antrenör olarak yakın arkadaşları Recep Çetinkaya, Çetin Renda, Halil Alioğluve Selahattin Diyadin ile büyük başarılara imza attılar. Ama bugünlerde Yolspor diye bir takım Trabzon Amatör Ligi’nde yer almıyor. Sadece alt yapı katagorileri devam ediyor. Yolspor formasını giyenler şimdilerde bir araya gelerek eskileri yad ediyorlarmış. Beyler bırakın eskileri yad etmeyi filmi geri saramazsınız. Yolspor'lu iseniz bu köklü kulübü yaşatın, tekrar Trabzon Amatör Kümesi’nde yerini alsın. Size de bu yakışır.
ÖNCE MERSİNKÖYÜ SONRA FAROZ YALISPOR
Trabzon Yalı (Faroz) Mahallesi’nin futbol takımı Yalıspor’un kuruluş düşüncesi 1979 yaz aylarında başlamıştır. Fakat bir engel vardır. O da ilde merkezde takım ismini alamayacaktır. Bunun üzerine Mersinköy ismini alır. Kulübün resmi kuruluşu 1980 yılı olarak tescillenecektir. 2.Amatör küme ilk yılında kırmızı Grup'ta şampiyon olup 1. Amatör Küme’ye çıkmıştır.
Kurucu Başkan Yavuz Şahin’dir. İlk Antrenör Sabri Demirkaya. Kulübün kuruluşu Faroz Mahallesi’nde büyük coşkuyla karşılanır. Herkes yönetim dışından da olsa yönetime her şekilde destek verir. Mahalleliler kulübün heyecanını hep birlikte yaşarlar.
Trabzon Lisesi’nin bahçesinde antrenmanlar başlar. Hedef ikinci amatörden birinci amatöre yükselmektir. Yoğun bir tempo ile çalışmalar yapılır. Çoğunluğu lise öğrencisi olan gençler azim ile çalışıyorlardı.
Lisanslar çıkarılmak üzere Ankara’ya gönderilir. Ankara’dan gelen lisansların bazıları yanlışlıkla Tekirdağ’a gönderilir. Fakat ilk maç da gelmiş çatmıştır. İlk maç Düzköyspor maçıdır. Takım kaptanı daha sonra o zamanın parasıyla 900.000 liraya Samsunspor’a transfer olacak Emin Kar’dır. Maça çıkan kadroda; Kalede Ayhan Pala, Nabi, Mustafa Anahar, Eczacı Mustafa, Salih Zeki, Emin Kar, Refik, Kenan, Yunus, Erol, Adem yer almaktadır.
Düzköy maçı Emin ve Eczacı Mustafa’nın golleriyle 2-1 kazanılır. İlginç olan daha sonra Trabzonspor’un kaptanlığını yapacak Kemal Serdar da Düzköyspor formasını giymektedir. Sabri Hocanın 4-4-2 taktiğiyle kazandığı sözü tarihteki yerini unutulmaz olarak almıştır.
İlk maç, Farozlu taraftarlar ve seyirciler için önemli bir gündü. Yavuz Selim Sahası festival alanı gibiydi. Ömer Faruk Göltaşlı kanunla mest ediyor hep bir ağızdan “gönül kuşum kanat açmış uçup daldan dala konar” şarkısı devamında “kahve yemenden gelir” şarkısıyla hep bir ağızdan bitmeyen bir konser veriliyordu.
Trabzon amatör futboluna yeni ruh heyecan geliyordu. Herkes Yalıspor’un maçını takip ediyordu. Çünkü havai fişekler, düğün bombaları, konfetiler, Obuz Erol’un davullu heyecanı her hafta hız kesmeden devam ediyordu. Tüm bu coşku heyecan içerisinde Yalıspor kurulduğu ilk yılda ikinci amatörden birinci amatöre çıkıyordu. Tabi bu başarı Yalıspor için yeterli değildi.
Yalıspor hentbol atılımıyla yeni bir başarının temellerini atıyordu. Gençler Türkiye Şampiyonluğunun ardından Hentbol 1. Lige yükseliyor. Artık Yalıspor’un her hafta maç sonuçları TRTspor’da takip ediliyordu. Trabzon’daki maçlarını Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin spor salonunda kapalı gişe oynanıyordu. Vali Yılmaz Ergun hiçbir maçı kaçırmıyordu. Tabi Valinin maçta olduğu bir ortamda Faroz Mahallesi’nin tezahüratında kullanılan kelimeler şarkı eşliğinde söylenip saygıda kusur edilmiyordu.
Yalıspor bu birlik ve beraberliğinde tarihe geçiyordu. Faroz Mahallesi aynı anda 3. Futbol ligi ile 1. Deplasmanlı Ligde dünyada örneği olmayacağı bir biçimde mücadele ediyordu. Karşılarındaki yarıştığı takımların çok güçlü maddi desteği olmasına rağmen.
Tabi bu uzun tarihte efsane başkan Merhum Bülent Denizeri, Galip Akyüz, Faik Karayavuz, Selim Karayavuz, Ruhi Özçilingir ve Futbol takım kalecisi Tufan’ı rahmet minnet ve şükranla yad ediyoruz.
Faroz Mahallesi Trabzon futbolunda ve sporun da öncü mihenk taşıdır. Şanlı bir geçmişe sahiptir. Neden o güzel günlerin bugün yaşanamadığının cevabını ararsak, o günün insanlarının ben değil biz yani önce Faroz dediği kelimesini bulursunuz.
CAN TOMRUK'A HER YER TRABZON
Hani Trabzonspor'un bir slagonu var ya “Bize her yer Trabzon” diye. Gerçekten de nüfus kağıdında Trabzon yazan için bu slagon geçerli. Faroz Mahallesi’nin renkli ismi Can Tomruk'la bir yere gittin mi vaktin nasıl geçtiğini bilemezsin. Hele bir toplum içinde Can Tomruk varsa kimseye peş bırakmaz anılarını su gibi anlatır. 2017 yılında Faroz Yalıspor Başkanı İsmail Erkaya ile Can Tomruk özel araba ile tatil beldesi Bodrum'un yolunu tutarlar. İsmail Erkaya’nın ortağı olduğu Balık Çiftliği’ne kışları ara ara, yazın ise uzun süreli kaldığı ve işlerini de buradan takip ettiğini yakın çevresi bilir. Yani hem tatil hem de ticaret amaçlı yola çıkarlar.
Bodrum’a varırlar.. Ağustos ayının 20’sinde Fener-Trabzonspor maçını seyretmek için soluğu her zaman takıldıkları lüks bir Kafe’de alırlar. İşin doğrusu Kafe ağzına kadar dolu ve %95’i Fenerbahçe taraftarı. Maç başlar ilerleyen dakikalarda Trabzonspor 1-0 öne geçer. Sonra Fener beraberlik golünü attı. Maçın ortalarında Trabzonspor tekrar 2-1 öne geçti. Maçın bitimine az zaman kala Fenerbahçe beraberliği yakaladı. Maç 2-2 bitmişti. Golü yiyip 2-2 olunca Can Tomruk çakır keyifti. Döndü kalabalığa ağır kelimeler kullanarak oturun aşağıya, canımı sıkmayın benim ... vs. diye bağrıca Fenerbahçe'nin ikinci golüne sevinmeye kalkanlarda çıt yok. Kafe Erkaya’nın 10 yıldır düzenli gittiği yer olduğu için Kafe’nin sahipleri de İsmail Erkaya’yı tanıdığı için herhangi bir tatsızlık çıkmadı. İsmail Erkaya’nın Bodrum’a giderken her yıl ekstra birini getirdiği bilinir. Ama asla vazgeçemediği biri vardır. O da Nam-ı diğer Sıçan Osman’dır...
