Hayatın gerçeği sıhhatli şekilde bir kere soluk alabilmektir. Bu nedenle büyük Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman mersiyesinde: “halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” diyerek cihanda insana gerekli olan en önemli şeyin sağlık olduğunu belirtmiştir.
Gerçeğin kendisi budur. Bunun anlaşılabilmesi için hastane koridorlarını arşınlamak gerekiyor. Neden mi? Çünkü bu yönde eğitimli olduğumuzu söyleyemeyiz. Ancak iş başa düşüp naçar şekilde yardıma muhtaç olduğumuzu hissedene kadar anlamak için bekliyoruz.
Hastaneleri altmış yıldır mesken edinmiş biri olarak doktorlara müteşekkirim. Test için Fatih Devlet Hastanesine gittim. Elli yıl öncesine ait manzaralarla karşılaştım. Ana-baba günü bir yoğunluk var. Özellikle “PCR (Pisiyar) testi” yapılan bölümde. Yediden yetmişe kim ararsan var. İnsanları izlemeyi çocuk yaştan beri severim. Bu refleks düşünmeme yardımcı olur.
Güneşli son yazdan galan bir hava. Yediden yetmişe herkes şifa peşinde. Kimi hasta olmadığı halde torununu üç kişi alıp gelmişler. Kaydolacaklar. Ufaklığın hasta olduğu belli ancak anlamamazlığa vurup, mahsusen sordum hepiniz mi hastasınız? Baba çocuğu gösterdi. Elindeki sıra kağıdına baktım onlardan önce otuz kişi daha var. “Geçmiş olsun, Allah şifa versin dileğinden sonra “malum salgın vakası var burada biriniz kalsa yeterli çocuğu alıp dışarıda beklemeniz doğru olur dedim. Sağ olsun itiraz etmedi ama kendi dışarı çıktı. Ya söylemime öfkelendiğinden, ya da canı sıkıldığından dışarı çıkıp, bir efkâr sigarası yaktı.
Mesafeyi gaale alan yok, bu kargaşaya müdahale edende. Koridor ana-baba günü. Halbuki en çok mesafeye dikkat edeceğimiz bir ortam olması gerekiyor. Ama gaale alan yok. Ben bunun tam tersini biliyorum. Olsun herkes benden akıllı.
Maske takma öncelikli bir alışkanlık olması gerekirken pek çok insan evrende sadece kendisinin yaşadığını zannediyor. Kimisi nefes alamamaktan şikayet ederken, sigara dumanını ciğerlerinin en ufak bronşlarına kadar indiriyor ancak maske takarken zorlanıyorlar. Gözlemlerimden anladığım kadarıyla hele de meselenin ciddiyeti anlaşılmış değil.