Dünyada saatler 29 Ekim’de geri alınıyor.  Biz hariç! 2016 yılında başlattığımız uygulamayı bu yıl da sürdürüyoruz! Yaz tarifesinde kalmaya devam ediyoruz! Niçin yapıyoruz bunu?  Enerji tasarrufu sağlamak için.  Ülkemizin, insanımızın yüksek menfaati için.

Sekiz senedir yaz tarifesindeyiz!

Gözle görülür bir iyileşme var mı?

Cevabı belli!

Israr neden?

O belli değil!

Son yaşanan olaylar, herkesi fazlasıyla rahatsız etti.

Bunlara bir de psikiyatri uzmanı Nevzat Tarhan’ın açıklaması  eklendi ki akıllara zarar!

Ne dedi ünlü doktor?

“Madde bağımlısı ve suç kaydı olan sekiz yüz bin kişi şartlı tahliye ile serbest bırakıldı” dedi.

Sözün bittiği yerdeyiz!

Artık güvenlik ciddi bir sorun!

Özellikle, kadınlar ve çocuklar için…

Aileler, kendilerince tedbir almaya çalışıyor.

Tehlikeleri, nasıl bertaraf ederiz diye kafa yoruyorlar.

Riske açık unsurlardan birisi de yaz saati uygulaması.

Herkes, kış saati uygulamasına dönülsün  istiyor.

Sabahın karanlığında, okula giden çocuklar tedirgin.

İşine giden kadınlar tedirgin.

Nasıl olmasınlar?!

Karanlık demek, güvensizlik demek!

Karanlık demek, tehlike demek!

Karanlık demek, belirsizlik demek!

Karanlık demek, tekinsizlik demek!

O saatte,  sokakta olmak, sapıkların açık hedefi haline gelmek demek!

Kadınlar, çocuklar, hayvanlar güvende değil!

Bu bir ülke için ne kadar acı bir durum!

***

Alınacak bir sürü tedbir var şüphesiz!

Karanlığı, aydınlığa çevirmek bunlardan ilki olmalı!

Ne diyor şarkı?

Hep karanlık, hep karanlık, yeter artık yeter!

Bir avuç kar beyazı, bir adım yol bana…

Söylenecek çok şey var fakat bir değişiklik yapalım!

Bir kamyon arkası yazısı ile bitirelim:

Kadınları el üstünde tutun derken tabuttan söz etmedik!