Bir tarafta kısa süre önce Dünya’ya da örnek olacak şekilde şampiyonluğunu kutlayan ve de transferde 15 civarında oyuncuyla  takviye yapan! bir takım,

diğer yanda ise transfer tahtası kapalı olduğundan tek bir kişi bile alamayıp, üstelik en iyi oyuncularından birini de ara transferde kaybetmiş bir takım.

Bu maçı izleyen yabancı birine ‘ Bu takımlardan hangisi geçen sene şampiyon oldu ?’ diye sorsak  tartışmasız şu yanıtı alırdık:

‘Şu sarı formalılar ‘

                                                                     ***

Trabzonspor’un geçmişte 2-3 gol atıp berabere zor kaldığı  kötü dönemlerinde’ ‘Bu defansa gol yetişmez’ şeklinde başlıklar atardık.

Dün de aynısı geldi aklıma.

Öyle ya, şöyle ya da böyle 3 gol atmışsın, üstelik sahanda oynuyorsun berabere bile kalamıyorsun.

Lakin savunma derken sadece geri dörtlüyü kastetmiyoruz.

Takım savunması felaket.

Forvet tutamadığı topları sürekli kaybediyor,..

Orta saha çok kolay geçiliyor.

Geri dörtlü ise bildiğiniz gibi.

Trabzonspor’un şampiyonluğunda bence herkesten çok payı olan gururumuz  Uğurcan ise .

kayıp.

Neredeyse her gelen top gol oluyor.

Ne oldu bu çocuğa?..

Sonuçta yetenekli futbolcuların sakat, sakatlıktan yeni çıkmış,   ya da formsuz.

Diğerleri zaten Trabzonspor seviyesinin oyuncusu değil..

‘Gol Kralı ‘ diye aldığına bile 3-4 dakika ancak güveniyorsun..

Gomez ise topla buluşamadığı için ha bire açıklara kaçıyor..

Avize kaliteli olsa da  evde elektrik yok!..

İşe yaramıyor..

                                                      ***

Belli ki kalan maçlarda böyle sahneler çok yaşanacak.

Çünkü Trabzonspor tatile erken çıkmış gibi..

İnşallah yanılırız.

Ne diyelim;

Bir an önce bitse de kurtulsak..

***

Bu arada Hırvat Milli takımın teknik direktörü Zlatko Dalic’in dediği gibi..

Bu işin sırrı yetenekli oyuncular ve çok çalışmak.

Birisi olmayınca diğeri de işe yaramaz.