TÜİK enflasyon verilerini her ayın 3’ünde açıklıyor. Son verilere göre de Türkiye ekonomisi 2023’te yüzde 4,5 büyüdü. Hatta 2023’ün son çeyreğinde ve 2023 yılının tamamına gayrisafi yurt içi hasıla verilerine bakıldığında ekonomide büyüme beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Büyüme hızımız da gayet iyi, 14 çeyrektir kesintisiz büyüyoruz. Açıklanan bu verilerle Türkiye, OECD ve G20 ülkeleri arasında en fazla büyüyen 2. ülke oldu. Dünyada ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında yine en yüksek yerlerdeyiz.
Yine bu açıklanan verilere göre kişi başı gelirde rekor kırılmış. Kişi başı gelir 13 bin 110 dolar olarak hesaplandı. Üretim yönetimine göre de artış oldu, diğer verilere göre de. Rakamların içerisine girip boğulmak, sizi de sıkmak istemiyorum.
Şunu açıkça söylemek isterim. Dünyayı sarsan covid salgını ve yaşadığımız büyük depremler sonrası gerçekten yine de iyi yerdeyiz. Kolay değil, 11 ili neredeyse yeniden inşa ettik. Yaşananları ve yapılanları görmezden gelmek nankörlük olur.
Fakat şu ortamda ekonomi üzerinde konuşmak ateşten gömlek giymek gibidir bence. Ekonomide ne kadar büyürsen büyü, vatandaş işin sonunda cebine girenle çıkana bakıyor.
Enflasyonun en yüksek zamanlarındayız. Özellikle kirada oturanlar için büyük bir sıkıntılı süreçten geçiyoruz. Öyle ki; yıllık yüzde yüz elli gibi kiralara zam artışları var. Hükümet özellikle kira konusunda sınıfta kalmıştır.
Ortada ciddi anlamda denetim mekanizması yok, piyasa kontrolü yok. Yıllardır bir hal yasası bile çıkarılmamış. Halkın bir bölümü neredeyse evine sebze meyve alamıyor ama haberlerde “büyüyoruz” haberleri geniş ve kalın puntolarla veriliyor!
Barınma yani kiradan sonra, diğer önemli bir sıkıntı da gıdadır şüphesiz. Ramazan yaklaştı, pide fiyatını geçtim artık Reis’in önerdiği 3 çocuklu bir ailede ekmek hesabı bile dikkat çekici boyuta ulaştı. Çocuklarını beslenme çantalarına bir şey koyamadan okula yollayan aileler var.
Ramazan ayının peşine Kurban Bayramı da şimdiden konuşuluyor. Etin kilosu bayrama kadar herhalde dört yüzü bulur belki de geçer. Diyanet yetkilileri bence torpil ile işe giren birinin kazancının helal olup olmayacağını konuşana kadar, sadece emekli geliri olan birine kurban düşüp düşmeyeceğini şimdiden konuşsun.
Ülkede her alanda onca yatırımı ve gelişmeleri de elbette görmek gerek, yıllar önce yerinde sayan Türkiye yok artık. Geliştiğimiz büyüdüğümüz birçok alan da var şüphesiz. Fakat ekonomideki şu darboğazdan çıkana kadar “büyüme” haberleri daha çok ilgiden çok tepki çekiyor.
Bir de şu fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olduğu çalışma ve ekonomi sistemini düzeltip, gelir adaletsizliği sıkıntısı çözülürse işte o zaman büyüdüğümüzü daha iyi anlayacağız.
Başta ekonomi, hukuk, tarım ve üretim olmak üzere birçok alanda ciddi sorunlarımız varken öyle “büyüdük” sözleriyle de bence avunmayalım. Büyürken sorunlar da büyüyor, mühim olan sorun yokken büyümek. Seçim kapıda, millet her şeyi görüyor.
Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Kalın sağlıcakla.