13 yıllık genel başkanlık koltuğunu 4-5 Kasım 2023 tarihindeki olağan genel kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’ndan devralan Özgür Özel’in ilk sınavı her ne kadar 31 Mart 2024 seçimleri olarak görülse de bu seçimlerde tarihi bir rekorla bütün beklentileri boşa çıkarmıştı.

Bu başarı, yalnızca seçim sonuçlarıyla değil, aynı zamanda parti içi yenilenme ve toplumsal güven duygusunun yeniden inşasıyla da anlam kazanmıştı.

Genel Başkanlığı döneminde hiçbir seçimi kazanamayan ve sürekli kaybeden bir genel başkan konumundaki Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı öncülüğünü Ekrem İmamoğlu’nun çektiği “Değişim” hareketi amacına oluşarak Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğuna oturmasını sağlamış ama her ne hikmetse hiç kimse hazmedememiş.

Evet, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde sayısız seçimi kaybeden bir muhalefet partisi, halkta artık bıkkınlık yaratmış ve değişim hareketinin fitilini yakan Ekrem İmamoğlu’nun öncülüğüyle başlayan bu dönüşüm süreci, Özgür Özel’in liderliğinde vücut bulmuştu adeta.

Özel’in parti içindeki başarısından rahatsız olan kesimler oldu.

Neden?

Şaibe var dendi.

Ne şaibesi?

Yok, efendim CHP delegelerine oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği iddialarıyla seçime şaibe karıştırıldığı ve Özgür Özel’in de bunun için kazandığı iddialarının ne kadar mesnetsiz olduğunu dünkü kongrede herkes daha iyi görebildi.

CHP delegesi oyunu parayla satacak karakterde değildir.

Hele hele CHP delegesi oyunu bir cep telefonuna satacak kadar düşmemiştir, düşmez de.

Bu gibi ucuz söylemlerle anılması bile yakışıksızdır.

Tabi ki her değişim sancılı olur; bu süreçte de benzer şekilde "şaibe", "satılık delege" gibi iddiaların gündeme gelmesi delegeyi çok üzmüştür ki dünkü seçimde oyların tamamını almıştır.

Bu söylemlerin içinin ne kadar boş ve mesnetsiz olduğu, süreç ilerledikçe daha net bir biçimde ortaya çıktığını son genel kurulda tulum çıkarmasıyla daha iyi görüldü.

CHP delegesinin ahlaki duruşunu sorgulayan bu iddialar, sadece siyasi nezaketsizlikle değil, aynı zamanda büyük bir karalama haksızlıktır.

Hem Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığı büyük kurultayın yenilenmesi ve Özgür Özel’in yetkisini tescillendirmek hareketi bana göre doğru bir hamleydi.

Büyük kurultay için aday olanlar çekilmiş ve Özgür Özel kurultay delegelerinin tamamının oyunu alarak yani bin 171 oyla yeniden genel başkan seçilerek güvenini tescilletmiştir.

Hayırlı uğurlu olsun

Özgür Özel, yalnızca partiyi değil, partiye güvenen milyonların umudunu da omuzlarında taşımaya devam edecek.

Hem büyük kurultayda aldığı ezici destek hem de tüm adayların çekilmesi olağanüstü kurultayda yeniden seçilmesi, sadece bir formalite değil, aynı zamanda bir güven tazeleme sürecidir.

Artık arkasında herhangi bir şaibe veya çekişme barındırmayan bir CHP, çok daha güçlü adımlarla siyasetin merkezine yerleşmeye devam edecek.

CHP artık arkasına bakmadan yoluna devam etmeli.

Arkasında hiçbir şaibe ve iddiaları olmayan bir CHP’nin bundan sonraki süreçte daha ılımlı bir siyaset izleyeceğini düşünüyorum.

Genel Başkan seçildiği ilk genel kurulda uyguladığı ılımlı siyasetle tüm kesimlerin desteğini alan Özgür Özel yeni dönemde de benzer siyasi bir profil izleyeceğini düşünüyorum.

Çünkü ilk günkü başarı yüzdesi ile bugünkü başarı yüzdesi arasındaki makas farkı ortaya çıkmış ve oy yüzdesi de düşüşe geçmişti.

Bunu görüp olağanüstü kurultaya giden Özgür Özel yeni dönemde daha uyumlu bir muhalefet örneği sergileyeceğini düşünüyorum..

CHP’nin çiçeği burnunda genel başkanı Özgür Özel bundan sonraki süreçte daha Özgür ve daha Özel bir siyasi görüntü verecek.

Kısacası; artık geçmişin tartışmalarına değil, geleceğin inşasına odaklanma vaktidir.

CHP, Özgür Özel liderliğinde, siyasetin yeni döneminde önemli bir aktör olmaya devam edecek.

Haydi hayırlısı.