Yazımın başlığına bakınca bir şeyin kilo ile ölçüleceği zannediliyorsa da mevzu derin. Malum 31 Mart seçimleri Şu anda Türkiye’nin hatta dünyanın konuştuğu yerdeyiz.
Hem Türkiye’deki vatandaşlar, siyasi partiler, STK’lar, esnaflar, bakkallar, çakkallar, aklınıza ne gelirse işte hem yurt dışındaki sözde sahte Türkiye’nin dostları.
Amerika’sı, Fransa’sı, İngiltere’si, yanı başımızdaki Yunanistanlısı, Güneyimizdeki İsraillisi, Iraklısı, Suriyelisi
Nefesini tutmuş ellerinde kalem kağıt, Türkiye’nin seçim sonuçlarını hesap ediyor,
22 yıldır tek başına iktidar olan ve geçen yıl bir 5 yıllık daha yetki alan AK Parti’nin 31 Mart’taki seçimlerde göstereceği performans
Başarılı mı olacak başarısız mı?
Başka bir deyimle gidecek mi kalacak mı?
Zafer mi yaşayacak, hüsran mı?
Gerek müttefikimiz olarak bildiğimiz ikiyüzlü dostlarımız ve gerekse içerdeki uzantıları ve uşaklıklarını yapan çevreler elbette AK Parti iktidarının ve dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi, başarısız olup sonrasında da iktidardan düşürülmesinin beklentisi içerisindeler.
Çünkü iktidara giden yolu açan yerel seçimlerdir.
Onun için 31 Mart’ın öyle bir ehemmiyeti vardır.
Allah öyle bir Allah ki hiçbir zaman bu düşüncede olan iç ve dış yalancı dostlarımıza fırsat vermedi.
Artan pahalılık ve yükselen enflasyonu gerekçe göstererek 31 Mart seçimlerinde her ne kadar AK Parti iktidarının sonunu hazırlayacağı şeklinde düşünceye kapılmışlarsa da veya öyle isteniyorsa da Allah yaptırmayınca yaptırmıyor.
Geçen seçime kadar hepsi bir araya gelip AK Parti iktidarını yıkmaya çalışanlar bugün çok üzgünüm (!) ayrıldılar.
Ayrı ayrı seçimlere girecekler.
Yani önce tek başına denediler olmadı, Recep Tayyip Erdoğan ve İktidarını deviremedi sonra birlik olup denediler yine olmadı.
Dedim ya Allah fırsat vermiyor işte.
O gün Millet İttifakı’nı kurup ortaya çıkan güç, bugün ortadan bölündü.
İttifak çatladı, patladı, bitti.
Cumhur ittifakını oluşturan AK Parti, MHP ve BBP bugün aynı kararlılıkla gücünü korurken Millet İttifakını oluşturan İYİ Parti, CHP, SP, DP, Gelecek Partisi, DEVA ve gizli ortakları dünün HEDEP’i bugünün DEM’i meşhur altılı masayı ortadan yararak kurdukları gücü de kırdılar.
Memleket Partisi de CHP ile ortaklığa yanaşmamış kendi yolumu kendim çizerim diyerek rest çekmiş.
Bölük pörçük oldular.
Bugün gelinen nokta her parti kendi adayı ile seçime girecek.
Yani her koyun kendi bacağından asılacak
Günahıyla, sevabıyla her parti kendi adayıyla seçime girecek ve göstereceği başarı veya başarısızlıkla da boyunun ölçünü alacak.
Her partinin özgül ağırlığının ne kadar olduğunu hepimiz göreceğiz.
Yani 31 Mart’ta kantar ortaya kurulacak ve her parti o kantara çıkacak.
Doğru kantara,
Halkın şaşmayan terazisine
El mi yaman bey mi yaman, kimin ne olduğunu tüm kamuoyu görecek,
Türkiye görecek, Avrupa görecek, sahte dostlarımız görecek.
Özellikle de herkesin merak ettiği parti CHP.
Bugünlerde yalnızları oynayan CHP; Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurduğu ortaklığı dahi koruyamayan Özgür Özel’i merak ediyor.
Büyük umutlarla gelen ve değişim diyerek 20 yıllık genel başkanlarını kapı dışarı eden CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in göstereceği başarı veya başarısızlık.
Özgür Özel’in Özgül ağırlığı ne gelecek, kendini kurtarabilecek mi?
Hep birlikte bekleyip göreceğiz.