Gazetecilik dünyanın en meşakkatli mesleklerinden biridir. Bu zorluk tabii ki işini doğru ve hakkaniyet çerçevesinde yapanlar için mevzubahistir. Hakikatleri değil de çıkarlarınızı ön plana alırsanız, herkese gül ve mavi boncuk dağıtırsanız, denge politikası izlerseniz herhangi bir zorluk yaşamazsınız. Aksine bu işten kendinizi nemalandırabilirsiniz da. Fakat bu gerçekte gazetecilik sayılmaz. Bu gibi insanlar çabuk unutulur.
İlk köşe yazımın 1988 yılında Türksesi gazetesinde yayımlandığını dikkate aldığımızda otuz altı senedir gazete ve dergilerde yazdığım söylenebilir. Belki bizzat haber peşinde koşan faal bir gazeteci(muhabir) olmadım ama haberleri ve gündemi yorumladım. Bu süreçte onlarca gazeteci-yazar dostum ve abim oldu. Onlarla birçok konuda sohbet ettik. İşte köşe yazarlık sürecimde kendisiyle konuşma (muhabbet etme) imkânı bulduğum ve değişik konularda fikir alışverişinde bulunduğum gazetecilerden biri de 5 Temmuz 2024 tarihinde evinde geçirdiği kalp krizi sonucu henüz 65 yaşında aramızdan ayrılan kıymetli Ali Savaş'tı.
Merhum Ali Savaş, ömrünü gazeteciliğe adamış çok tecrübeli bir gazeteci idi. Etkili bir kalemi vardı. Dobra dobra konuşurdu. Kısa ve öz yazardı. Kalemini satan bir adam olmadı hiç. Eskilerin tabiriyle gazetecilikte duayen (alanında kıdem bakımından en başta gelen) bir isimdi. Uzun yıllardan beri de, başta Trabzon olmak üzere, Doğu Karadeniz bölgesiyle ilgili yerel haberleriyle bilinen ve sevilen 61saat haber sitesinin de danışmanıydı.
Aslen Artvin'in Arhavi ilçesinden olan ama 65 senelik ömrünün tamamına yakınını Trabzon'da geçiren Ali Savaş bir Trabzon ve Trabzonspor sevdalısıydı. Bu şehre basın alanında bir ömür hizmet etti. Daima hakkın ve hakikatin yanında ve yakınında konumlandı.
Ali Savaş, her zaman bulunduğu ortama neşe katan, enerjik ve pozitif, eskilerin deyimiyle nevi şahsına münhasır renkli bir insandı. Uzlaşmacı bir kişiliği vardı.
Merhum Ali Savaş çok zeki bir insandı. Doğruları doğru oldukları için savunurdu. Hakikatin yerlerde sürünmesine gönlü razı olmazdı. Düşüncesi her ne olursa olsun bütün insanlarla iletişimi çok iyiydi. Bütün siyasî camialardan dostları vardı. Zira hiç kimseyle siyasî polemiklere girmezdi. Solcusu da, sağcısı da, milliyetçisi de onu sever ve sayardı.
"Merhum" demeye dilim varmasa da merhum Ali Savaş; siyahıyla, beyazıyla, bütün renkleriyle bu toprağın has insanıydı. Bu toprağın bütün renklerini hoşgörüyle karşılasa da o en çok bordo mavi renklere âşıktı. Onun kadar Trabzonspor'u savunan az gazeteci vardı.
Ali Savaş bizim abimiz sayılırdı. On yaş büyüktü bizden. Üstelik benim velimdi kendisi. Zira oğlu Çağatay'ı Trabzon Lisesi'nde dört yıl okutmuştum. Türk Dili ve Edebiyatı derslerine girmiştim. Bu süreçte kıymetli eşi Ayten Hanım'la okula gelir, oğlunun (Çağatay'ın) durumunu sorardı. Çağatay, KTÜ Maliye Bölümü'nü bitirdikten sonra ilgili sınavları kazanıp İdarî Hakim oldu. İki sene evvel de Trabzonlu iş adamı Ali Haydar Gedikli'nin kızıyla evlendi. Diğer oğlu Doğukan da avukat olarak hayatını sürdürüyor.
Herkesin gazeteci olarak bildiği Ali Savaş, aslında bir işçi ve emekçiydi. Eski adıyla YSE'de (Yol-Su-Elektrik), Köy Hizmetleri adlı kamu kurumunda işçi statüsünde çalışıyordu.
Merhum Ali Savaş'ın gazetecilikte ilgi duyduğu asıl alan futboldu. Yazılarının çoğu futbol, dolayısıyla da Trabzonspor üzerineydi. Bu yönüyle Trabzonlu olmamasına rağmen bir Trabzonludan daha çok Trabzonsporluydu. Son yıllarda siyasetle ilgili analizlerde de bulunuyordu. Fakat bazıları onu mevcut hükümet yanlısı olarak niteleyip eleştirse de o, yine de yazılarında kırıcı bir üslup kullanmamaya, nezaket dairesinde kalmaya dikkat ediyordu.
Yerel basınımızın duayenlerinden değerli gazeteci Ali Savaş'ın ölümüyle Trabzon çok renkli bir simasını kaybetti. Onu hep gülen yüzüyle hatırlayacağız. Herkes gibi onun yeri de öyle kolay doldurulamayacaktır. Trabzon onu çok özleyecektir. Orta yaşlarda ve beklenmedik bir zamanda, ansızın bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan merhum Ali Savaş Bey'e Allah'tan rahmet, başta ailesi (eşi, oğulları, gelinleri ve torunları) olmak üzere, akrabalarına, Trabzon basın camiasına ve dostlarına sabır ve başsağlığı dilerim. Mekânı cennet olsun.